Facebook'taki aşı karşıtı reklamların yarısından fazlası 2 kişinin kontrolünde!
Aşı karşıtı propagandanın iddialarının aksine; aşı karşıtları daha tek tip, daha organizeler ve oldukça yüksek bütçelerine sahipler!
Diğer tüm komplo teorisyenleri gibi, aşı karşıtlarının da taraftar toplamak için robotlaşmış bir şekilde tekrar ettiği yalanları duymuşsunuzdur: "Sağlık örgütleri tek bir merkezden yönetiliyor.", "İnsanları hasta yapanlar da, ilaç satanlar da aynı 1-2 ailenin çalışanları", "Amerikalı/İsrailli milyarderler, her yıl yüz milyonlarca dolar harcayarak sizin aşıların sağlıklı olduğuna inanmanızı istiyorlar.", "Biz, onların aksine sizin gibi sıradan insanlarız, ne çıkarımız olacak, size yalan söylemeyiz." ve daha nicesi...
Görünen o ki, en azından iş propaganda ve reklama geldiğinde, aşıların faydaları konusunda halkı bilinçlendirmeye çalışan organizasyonlar çok daha dağınık ve merkezsiz iken, aşı karşıtı organizasyonlar çok daha az sayıda kişi tarafından kontrol ediliyor.
Bu gerçek, ABD Hükümeti tarafından reklam faaliyetleri konusunda daha şeffaf olması için üzerinde baskı kurulan Facebook'un, reklam verilerini ve reklamveren geçmişini halka açık hale getirmesi sonucu ortaya çıktı. Facebook Reklam Arşivi verilerini inceleyen bilim insanları, bulgularını Vaccine dergisinde yayınladığı bir makale ile duyurdular.
13 Aralık 2018 ile 22 Şubat 2019 arasında Facebook'a aşılarla ilgili verilen 505 reklamı analiz eden ve 309 reklam üzerinde istatistiki çalışma yürüten uzmanların aşı karşıtı reklamlarla ilgili bulguları şöyle:
Aşı karşıtı 145 reklam verildi.
Bu reklamlar daha yeknesak (düzenli dağılmış ve tek-tip).
Reklamlar, çoğunlukla (%55) tek bir mesaj veriyor; aşıların sözde zararlarına odaklanıyor.
Aşı karşıtı reklamların %54'ü sadece 2 firma tarafından verildi:
Robert F. Kennedy Jr. tarafından yönetilen Dünya Cıva Projesi (WMP) 47 reklam verdi.
Larry Cook tarafından yönetilen Zorunlu Aşılamayı Durdurun (SMV) 36 reklam verdi. Bu firmanın reklamlarının çoğu "14 haftalık bebek 8 aşı birden oldu ve 24 saat içinde öldü." tarzında başlıklar taşıyordu.
Öte yandan aşıların faydaları hakkında bilinçlendirme kampanyaları:
Aşı destekçisi reklamlar tek merkezli değil: 83 eşsiz reklamveren, 163 farklı reklam satın aldı.
Çok daha geniş bir yelpazede bilgi veriyor ve hedefleri tek tip değil: %49'u aşı olmaya teşvik ediyor, %15'i aşılarla ilgili filantropik girişimleri tanıtıyor, %14'ü aşı politikalarından söz ediyor.
Araştırmanın sonuçları, aşı karşıtı grupların reklam bütçesinin oldukça yüksek olabildiğini gösteriyor. Tüm reklamların %93'ü 500 dolardan az bütçeye sahipti; ancak 100 dolardan az bütçeye sahip aşı destekçisi reklamların oranı %77 iken, 100 dolardan az bütçeye sahip aşı karşıtı reklamların oranı %55 idi.
Bu durum, aşı karşıtlarınca durmaksızın tekrar edilen "tek merkezli aşı kampanyası" fikrinin tamamen yanlış olduğunu; tam tersine aşı karşıtlığının birkaç grubun yüksek miktarda para harcamasıyla halk arasına yayıldığını gösteriyor.
Aşı Karşıtlığı İnsan Hayatına ve Toplum Sağlığına Kastediyor!
Aşı karşıtlığı yeni bir olgu değil. Ancak internetin insanları birbirine bağlaması ve bilimsel temeli olmayan veya art niyetli kişilerin komplo teorilerini daha geniş kitlelere ulaştırabilmeye başlaması sonrasında aşı karşıtlığı yükselişe geçti. Bu durum, insanların modern bilimin geliştirdiği en başarılı ve en güçlü araçlardan biri olan aşılara karşı daha önyargılı hale gelmesine neden oldu. Bu da, on yıllar önce aşılar sayesinde kökünü kazıdığımız hastalıkların halk arasında yeniden görülmesine neden oluyor. Örneğin MMR aşısı sayesinde kolaylıkla önlenebilen ama aksi takdirde potansiyel olarak ölümcül olan kızamık, aşı olmayan insanlar yüzünden hızla geri dönüyor: Sadece ABD'de, sadece 2019 yılında 1261 vaka görüldü. 2016 yılında bu sayı sadece 86 idi.
Bu gidişat, bilim insanlarını korkutuyor. Dünya Sağlık Örgütü, aşı tereddütü kavramını küresel sağlığı etkileyen 10 tehdit unsurundan biri olarak saymaya başladı. Aşılar konusunda tereddüte neden olan en temel nedense, sosyal medya üzerinden yayılan yalanlar ve yanlış bilgiler.
Facebook Buna Neden İzin Veriyor?
Facebook uzun zamandır politik reklamlar ile halk algısını manipüle etmesi dolayısıyla skandallarla ve suçlamalarla yüzleşmekte. Bu nedenle şirket imajını korumayı hedefleyen ama halk arasına yayılan mesajları o kadar önemsemeyen bir tavır izleyen Facebook'un politikaları, aşı destekçiliğine yönelik reklamları "politik reklam" olarak kategorize ediyor. Bu da aşılara yönelik pozitif içerikli mesajların "politik olduğu gerekçesiyle" otomatik olarak reddedilmesine veya yayından kaldırılmasına neden oluyor.
Aşı karşıtları ise bunun üstesinden gelmenin yolunu buldular: Aşı politikalarından bahsetmek yerine, verdikleri reklamlarda "özgürlük" ve "tercih" gibi anahtar kelimeler kullanarak, reklamları politik değilmiş gibi göstererek Facebook algoritmalarını kandırabiliyorlar. George Washington Üniversitesi'nde Mühendislik Yönetimi ve Sistem Mühendisliği bölümünden Doç. Dr. David Broniatowski şöyle diyor:
Aşı karşıtları, aşıların faydasına yönelik halk arasında genel geçer bir kabul yokmuş, bilim camiasında genel bir konsensüs yokmuş gibi davranıyorlar. Facebook, aşı karşıtlarının aşı meselesine yönelik bu yaklaşımını kabul ederek, sanki ortada bir tartışma varmış gibi bir izlenim yaratılmasına katkı sağlamış oluyor. Bu da aşılar konusunda daha çok tereddüte ve nihayetinde salgınlara neden oluyor.
Daha da kötüsü, Facebook'un uyguladığı politikalar aşı destekçisi içerikleri cezalandırıyor; çünkü Facebook, "politik" reklamların fon kaynaklarının ilan edilmesini zorunlu tutuyor; ancak aşılar konusunda bilgi vermeye çalışan kurumların birçoğu kendilerini politik organizasyonlar olarak görmüyorlar. Ek olarak, aşı karşıtları çok daha organizeler ve bu sayede, reklamlarının Facebook standartlarına uygun olacak biçimde dillendirildiğini garanti edebiliyorlar.
Makalenin yazarları şöyle yazıyor:
Reklamcılık, çevirimiçi ekonominin ana iticisi olduğu için, olası bir çıkar çatışması üzerinde durulacaksa, Facebook'un bu reklamlardaki payı da göz önüne alınmalıdır. Facebook, reklamverenlere yönelik daha katı kurallar uygulamak konusunda karmaşık teşviklere sahiptir.
Aşı Karşıtları Çok Daha Organizeler!
Organize olan ve profesyonel reklam taktikleri kullanan aşı karşıtları, hedef kitlelerine ulaşmak konusunda daha başarılılar: Aşı destekçisi reklamların %40'ı 1000'den az görüntüleme aldı; aşı karşıtı reklamlarınsa sadece %14'ü 1000'den az görüntüleme aldı.
Aşı karşıtları, çok az daha yüksek bütçelerle (100-499 dolar gibi), rahatlıkla 5000-50000 arası görüntülemeye ulaşmayı başardı. Bu kategorideki reklamların %41'ini aşı karşıtları reklamlar oluşturdu; sadece %12'si aşı destekçisi reklamlara aitti. En yüksek reklam harcamalarını yapan taraf (5000-50000 dolar arası) aşı destekçileriydi ve Facebook her 3 yüksek bütçeli reklamı da yayından kaldırdı (buna rağmen bu reklamlar, yüksek meblağ sayesinde yüz binlerce kişiye ulaşmayı başardı).
Facebook, Mart 2019'da yaptığı bir açıklamada, aşı karşıtlığına yönelik reklamlarla ilgili düzenlemeye gideceğini duyurmuş olsa da, bu konuda henüz dikkate değer bir adım atılmış değil.
Aşı Karşıtları Kadınları Daha Fazla Hedefliyor!
Aşı ile ilgili reklamların hedefinde çoğunlukla kadınlar var: Tüm reklamların %75'i kadınları hedef alıyor. Aşı karşıtları arasında kadınları hedef alma biraz daha belirgin: Aşı karşıtı reklamların %81'i kadınlara yönelikken, aşı destekçisi reklamların %79'u kadınları hedef alıyor.
İki reklam türü arasında yaş bakımından istatistiki olarak anlamlı bir fark olmasa da, aşı karşıtı reklamlar genç yetişkinleri daha çok hedef almaya meyilli; çünkü bu grubun yeni çocuk sahibi olma ihtimali daha yüksek.
Ayrıca aşı karşıtı reklamlar daha yerel popülasyonları hedef alıyor. Aşı destekçisi olan reklamlar daha çok sayıda eyaleti kullanırken, aşı karşıtları çoğunlukla Michigan, Ohio ve Washington gibi eyaletlere odaklanıyor. Bu eyaletler, yukarıda sözünü ettiğimiz kızamık salgınlarının başladığı ve halen devam ettiği eyaletler!
Aşılar Güvenlidir!
Bugüne kadar aşıların güvenli olduğu tekrar tekrar gösterildi. Aşılarla ilgili halen çok sayıda yanlış anlaşılma bulunuyor; bunlardan 5 tanesine burada yer veriyoruz. Bu konuda çok daha fazla bilgiyi buradaki yazımızda okuyabilirsiniz.
Her ilaç gibi aşıların da yan etkileri olabiliyor; ancak bunların sayı ve sıklığı, koruduğu kişi sayısı ve sıklığına göre çok ama çok küçük. Aşılardan önce hayatın nasıl olduğunu hatırlamak bile, aşıların değerini anlamamız için yeterlidir. Grip aşısı gibi çok daha etkisizmiş gibi ve düşük koruyuculuğu varmış gibi gözüken aşılar bile, sanılanın aksine, çok yüksek koruma değerlerine sahip; özellikle de risk altındaki gruplar (çocuklar, yaşlılar, hamileler, bağışıklık yetmezliği olanlar, vb.) için.
Dolayısıyla aşı karşıtlığıyla ilgili yalanları yaymak, az sayıda kişinin endişeli ebeveynler ve bilimsel gerçeklerden bihaber insanlar arasında popüler olmasını sağlayabilir, belki bir miktar kitap satar, sosyal medyada takipçi sayısını arttırır; ancak aynı zamanda bu insanlar ve yaydıkları yalanlar, çok sayıda insanın hayatını tehlikeye atıyor.
(Evrim Ağacı)