Aile hekimleri 8 Şubat’ta Ankara’da miting düzenleyecek
Türkiye’de 27 bin aile hekimi bulunuyor. Aile hekimleri, özelikle son 5 yıldır artan sağlıkta şiddet problemi başta olmak üzere hak kayıpları gibi çok sayıda sorunlada karşı karşıya.
İstanbul’da 505, Türkiye genelinde ise toplam 3 bin aile sağlığı birimi (ASM) boş. Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) Yönetim Kurulu Başkanı Özlem Sezen, problemlere dikkat çekmek için 8 Şubat günü Ankara’da bir miting düzenleyeceklerini ve taleplerini dile getireceklerini duyurdu.
Sezen, “Aile hekimleri her geçen gün artan ve birinci basamak sağlık hizmetiyle bağdaşmayan iş yükü altında ezilmektedir. Hekimler arasında yapılan tükenmişlik anketleri de bunu doğrulamaktadır. Usulsüz rapor ve reçete talepleri, bunun hak olarak görülmesi, usulsüzlüğe karşı koyma ve sonucunda şiddete maruz kalma aile hekimlerinin en büyük sorunlarındandır. Bu şartlarda devam edecek olursa çöküşün yakın olduğunu söyleyebiliriz” dedi.
HAK KAYIPLARI ARTIYOR
Aile hekimlerinin çok sayıda sorunu olduğunu ve bunu yapacakları mitingde de haykıracaklarını anlatan Sezen, “Artan iş yükü, giderek artan hak kayıpları, görev tanımında yer almayan ‘görevler’... usulsüz rapor ve reçete talepleri, sözel/fiziksel şiddet hekimleri bezdiriyor. Aile hekimlerinin görevli oldukları ASM’lerin giderleri (elektrik, su, kira, hizmet için gerekli sarf malzemeleri, eleman maaşları vs.) için almakta olduğu cari gider ödenekleri yetersiz kalmakta, aile hekimleri maddi olarak ASM’leri ayakta tutmakta güçlük çekmektedir” dedi.
‘TERCİH EDİLMİYOR’
Cumhuriyet'ten Sibel Bahçetepe'ye konuşan Özlem Sezen, “Son 3 yıldır aile hekimliğine geçiş ivmesi azaldı. Çünkü gerek hak kayıpları, gerek aile hekimliğinde vatandaş sorumluluğu olmadan iş yükünün çokluğu, yeni açılması planlanan birimlerin kurulum maliyet yükseklikleri ve nüfussuz birimlerdeki hekimlerin maaşlarının geçinmeye yetersiz durumda olması nedenleriyle tercih edilmiyorlar” dedi. Sezen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük illerde hem ASM giderlerinin çok yüksek olması, sürekli performansı cezalandırmaya dayanan bir aile hekimliği sistemi sonucu son açılan 300 aile hekimliği biriminin sadece yüzde 15’i dolmuş, yüzde 85 birim boş kalmıştır. Sistem içinde çalışanlar da istifanın eşiğinde. Bir aile hekimine 4 bin kişiye kadar düşen nüfus, aile hekimliği hizmetleri için çok yoğun. Bu durumda hastanın da hekimin de yıprandığı bir işkolu haline geliyor. Aile hekimi asli görevi olan koruyucu hekimlik yanı sıra tedavi edici hekimlik yerine adeta bir rapor merkezi haline getirilerek gerçek hastalara ayırması gereken zamanı ayıramıyor. Yüzde 40’lara varan hak kayıplarımızın karşılanması bizim en büyük beklentimizdir.”