Test kiti Türkiye'de üretilirken neden bu kadar az test yapılıyor?

Koronavirüs salgınının tespiti için yapılan testlerde Sağlık bakanlığı sayı açıklamıyor. Ancak kamuoyuna yansıyan rakamlar için uzmanlar 'yetersiz' diyor. Peki neden yeter sayıda test yapılmıyor.

Test kiti Türkiye'de üretilirken neden bu kadar az test yapılıyor?

Muharrem Sarıkaya, Erdoğan'ın test kitlerinin üretiminin Türkiye'de yapıldığını açıklamasına rağmen koronavirüs salgınının tespiti konusunda en önemli yöntem olan testlerin neden yeterli sayıda yapılmadığını sorguladı.

Sarıkaya'nın yazısındaki kritik uyarılar ve sorular şöyle:

YURTDIŞI TEMASLI DÖNEMİ BİTTİ…

Buna ilişkin en iyi örnek de yaşanan olaylar.

Kahvehanelerin de AVM’ler ile kapatılması gerektiğini bir hafta yapılan Bilim Kurulu toplantısında dile getirildiğini üyeler açıktan söyledi.

Ancak karar pazartesi günü alınabildi.

Bunun ne denli sorun yarattığını en iyi gösteren de yaşanmış bir örnek.

Ankara’da koah hastası bir kişide Covid-19 pozitif çıktı.

Yapılan görüşmede kişinin kahvehaneden başka bir yere gitmediği, yurtdışı temaslı bir ilişkisinin de olmadığı anlaşıldı.

Daha önemlisi Vovid-19 olduğu ortaya çıkınca ona bakan doktor ve hemşireler dahil 4 personeli de sıkıntıya soktu, sağlık personelinden birine Covid-19 bulaştırdığı kanıtlandı.

Bu da gösteriyor ki artık Covid-19’un yurtdışı temaslı olup olmamasının bir önemi kalmadı…

Her yerden bulaşabilir hale geldi.

Şunu bilmeliyiz ki virüs yayımında “yanlış yaptık, hata ettik” deme lüksümüz yok.

Prof. Dr. Azap’ın da altını çizdiği gibi “Çok vaka varmış gibi davranıp, az vaka ile atlatılacak yönteme hızla başvurulmalı…”

SOSYAL MESAFE VE TEST, TEST, TEST…

Tek yöntemi var o da çok test yapmaktan geçiyor.

Bu konuda başarılı olan ülkelerin hemen hepsi çok sayıda test ile sorunu çözmüş.

Bazı ülkeler bunu o denli yaygınlaştırdı ki otomobilde giderken ağzından pamuklu bir çubuğa tükürük örneği alıyor, telefonunu test tüpünün üzerine yazıp sonucu kendisine iletiyor.

Yetmiyor, sadece o kişiyi değil, Güney Kore gibi temas ettiklerini de MOBESE kameralarından belirliyor ve karantinaya alıyor.

Güney Kore bu yöntemle vaka sayısını en aza indirdi, ölümü azalttı.

Benzerini Almanya da hayata geçirdi.

Dünya Sağlık Örgütü de dün yayınladığı bildiride aynı duruma dikkat çekti.

“Salgını kimin enfekte ettiğini bilmezsek durduramayız” dedikten sonra arka arkaya üç kez “Test, Test, Test…” diye altını çizdi.

TEST BU DENLİ ZOR MU?

Türkiye ise geçen hafta sonuna kadar 3 bin kadar test yapmıştı, bu sayının bugün için 10 bini geçtiği söylenemiyor.

Dolayısıyla oldukça az…

Oysa testin kitini üretmek de o denli zor değil.

Çünkü Çin virüsün RNA segmentini, yani baz dizinini bulup ortaya koyduğu için herhangi bir hastanenin laboratuvarında tespitte bulunmak olası.

Cumhurbaşkanı Erdoğan dün Türkiye’nin test kitinde iyi bir üretime sahip olduğunu belirtti; hatta Çin gibi İngiltere, Fransa ve Almanya’ya tıbbi yardıma hazır olduğunu belirtti.

Ancak test merkezlerinin yaygınlaştırılması konusuna girmedi.

Sağlık Bakanı Koca’nın önceki gün yaptığı gibi bu hafta sonuna kadar 16 yeni merkez, gelecek hafta da büyükşehirlerin hepsinde birer merkez şeklindeki pozisyonda bıraktı.

Etiketler
Koronavirüs Türkiye Sağlık Bakanlığı Salgın Türkiye