'30-40 yıl sonra kanser tek bir ilaçla tedavi edilebilecek, asıl tehlike virüsler'
Türk Kolon ve Rektum Cerrahi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ayhan Kuzu, 30-40 yıl sonra kanserin tek bir ilaçla tedavi edilebilecek noktaya doğru tıbbın ilerlediğini, insanlığı bekleyen asıl tehlikelerin virüsler olabileceğini vurguladı.
Kalınbağırsak kanseri dünyada ve Türkiye’de gençler arasında giderek artıyor. Prof. Kuzu, gençlerde hastalığın giderek artmasında, kalıtımsal faktörlerin yanı sıra fast food beslenme, kilo artışı, hareketsizlik gibi faktörlerin etkisinin olabileceğini belirterek “Gözlenen tüm kalınbağırsak kanseri vakalarının yaklaşık yüzde 10-15 kadarı 50 yaş altında gelişmekte. Daha da önemlisi istatistiksel analizler, genç yaşlarda kalın bağırsak kanserinin görülme sıklığındaki artışın önümüzdeki yıllarda da devam edeceğini ortaya koymakta” dedi.
Cumhuriyet'ten Sibel Bahçetepe'ye konuşan Türk Kolon ve Rektum Cerrahi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ayhan Kuzu, kanser tedavisindeki gelişmelere de dikkat çekerek 30-40 yıl sonra kanserin tek bir ilaçla tedavi edilebilecek noktaya doğru tıbbın ilerlediğini, insanlığı bekleyen asıl tehlikelerin virüsler olabileceğini vurguladı.
Aile sağlığı merkezlerinde 50 yaş üzerine tarama testi olan dışkıda kan testi yapıldığını, bu nedenle bu yaş grubunda hastalığın gençlere göre daha çok tespit edildiğini anımsatan Prof. Kuzu, gençlerin hastalık belirtileri olmasına karşın bunu çok önemsemediğini, bu nedenle tanıda geç kalındığını söyledi.
Kuzu, gençlerin beslenme şeklinin değiştiğini, hastalık üzerinde bunun da etkisinin olduğunu vurgulayarak “Gençlik daha çok hazır gıda, kızarmış, işlenmiş etleri tüketiyor. Salam, sosis, sucuk gibi kızartma yiyor ve kilosu daha fazla. Hareketsizlik var, çalışma saatleri daha fazla. Sigara, alkol kullanımı fazla. Bütün bunları da ekleyince bu nedenle daha yüksektir gibi bir açılım yapabiliyoruz. Ama ‘nedeni tam olarak şudur’ diyemiyoruz” diye konuştu.
DIŞ FAKTÖRLER ETKİLİ
“Gençlerde görülen kanserin ancak yüzde 30’a yakınında aile hikâyesi var, yüzde 70’inde aile hikâyesi yok. Dış faktörler daha etkili” diyen Kuzu, özetle şunları kaydetti:
“Hastalıkta en sık kabızlık şikâyeti görülüyor. 2-3 aydan fazla süren kabızlığa dikkat edilmeli. İzah edilemeyen ishal varsa sorun, makattan kan geliyorsa veya dışkıda kan varsa sorun, kramp tarzı karın ağrıları, karında huzursuzluk hissi varsa ayırıcı tanı için mutlaka doktora gitmeli. Tanıda dışkıda gizli kan testi, renkli kalın bağırsak filmi, kolonoskopi yapılıyor. Hastalığın yüzde 95 nedeni polipler.”
