Koronavirüste yeterli ve doğru beslenme nasıl yapılmalı?
Prof. Dr. Füsun Öner Eyüboğlu, Covid-19 tedavisinde hiçbir şeyin abartılmaması gerektiğine dikkat çekerek, "Önemli olan C vitamininin yeterli alınmasıdır. Fazladan yüklemelerin yapılmasının bir anlamı yok." dedi.
Türkiye Toraks Derneği Solunum Sistemi Enfeksiyonları Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Füsun Öner Eyüboğlu, Covid-19'un akciğerin arka ve alt kısımlarını daha fazla tuttuğunu; ancak bunun basit üst solunum yolu enfeksiyonu gibi seyredebileceğini söyledi. Covid-19 tedavisinde her şeyin yerinde olması, hiçbir şeyin abartılmaması gerektiğini ifade ederek,
"Önemli olan C vitaminin yeterli alınmasıdır. Fazladan yüklemelerin yapılmasının bir anlamı yok. C vitaminimizi ya da D vitaminimizi normal düzeylerde sağlayabiliyorsak; çünkü D vitamini her türlü enfeksiyonun daha kolay geçmesini ya da o hastalığa karşı vücudumuzda ona karşı daha iyi yanıt olmasını sağlayan bir vitamindir. O nedenle bunlar gerekli düzeylerde lazım. Covid-19 tedavisinde ek takviyelerin aşırı dozlarda alınmasının bir koruyuculuğu ya da hastalığı yavaş geçirmeyi sağlayıcı bir özelliği olduğu söylenemez. Yeterince ve doğru beslenmek önemlidir" ifadelerini kullandı.
'BOL SIVI ALINMASI ÖNEMLİDİR'
Prof. Dr. Eyüboğlu, testi pozitif olan birisinin karantinada maske takmasına gerek olmadığını; ancak odanın çok iyi havalandırılması gerektiğini kaydetti. Eyüpoğlu, "Bu bir enfeksiyon, Covid-19 enfeksiyonunun toparlanma süreci diğer enfeksiyonlardan farklı olarak uzun sürüyor. Bu nedenle de kişilerin istirahate dikkat etmesi gerekiyor.
'Benim hiçbir bulgum yok, hastalığı ayakta geçiririm' şeklinde bir rahatlık içerisinde olmamak gerekiyor. Kişilerin ilaçlarını düzenli kullanmaları ve bol sıvı tüketmeleri lazım; çünkü bu solunum yoluyla bulaşan bir enfeksiyon ve o salgıların rahat bir şekilde çıkartılabilmesi için bol sıvı alınması önemlidir. Ek takviyelerin ve vitaminlerin fazla alınması hastalık sürecini iyileştirecek değildir. Bu konuda çok fazla çalışmalar var. Önemli olan direncimizi olabildiğince yüksek tutacak şekilde enfeksiyona yakalanmadan önce kendi direncimizi yüksek tutmak lazım. Bunun da temeli sağlıklı beslenmekten geçiyor" diye konuştu.
'ASPİRİN KULLANIRSAK HASTALIK DAHA KOLAY GEÇER' GİBİ ALGI SÖZ KONUSU DEĞİL'
Bazı kişilerin özellikle kalp-damar hastalığı olanların aspirin ya da benzeri pıhtılaşmayı önleyici ilaçlar kullandıklarına vurgu yapan Prof. Dr. Eyüpoğlu, "O kişilerin aspirin kullanması önemli; ama 'aspirin kullanırsak hastalık daha kolay geçer' gibi algı söz konusu değildir.
Ateş yüksekliğinin de takip edilmesi önemlidir. Ateş yükseliyor mu, yükselmiyor mu, onu iyi belirlemek lazım. Bunun için de yerli yersiz ateş düşürücü kullanmamak gerekiyor. 37 derecenin üzerinde bir ateş söz konusuysa, o zaman rahatlamak için ateş düşürücüler kullanılabilir. Öte yandan bilgisayarlı tomografide normal akciğer grafisine göre çok daha fazla dozda ışın alınıyor.
Covid-19’a bağlı solunum yolu bulgusu olan kişilerde PCR testi negatif olsa bile o kişilerin akciğer tutulumunu ancak tomografi ile görüntüleyebiliyoruz. Tomografinin bu durumlarda yapılması lazım; yoksa her ateşi yükselen kişiye bir de ‘tomografi yapalım’ gibi bir yaklaşım zaten olmuyor. Ama solunumsal yakınmalar eşlik ediyorsa, o zaman tomografiyle destelemek gerekiyor" dedi.