25 Mayıs Dünya Tiroid Farkındalık Günü: Kanser en çok gençleri ve kadınları seviyor
Genel Cerrahi ve Endokrin Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Cem Dural, tiroid kanserine karşı bilgilendirici açıklamalarda bulundu.
Liv Hospital Genel Cerrahi ve Endokrin Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Cem Dural, 25 Mayıs Dünya Tiroid Farkındalık Günü öncesi yaptığı açıklamada, sadece mayıs ayında değil, her zaman tiroid bezi hastalıklarının akılda tutulması gerektiğinin altını çizdi.
Ahmet Cem Dural, “Tüm hastaların sağlığın ön planda tutulduğu ve tiroid hastalıklarına ait bilinç düzeyinin yüksek oranda olduğu bir sağlık sistemine ve sürdürülebilirliğe ihtiyacı bulunmaktadır. 25 Mayıs Dünya Tiroid Günü’nün bu bağlamda toplum sağlığını iyi yönde etkileyebilir, tiroid hastalıkları hakkında tüm bireylerde sağlık bilincini artırabilir ve daha erken dönemde şikayetleri olan hastaların da hastaneye gecikmeden başvurmasına olanak verebilir” dedi.
Tiroid bezi hakkında bilgi de veren Dural, şunları aktardı:
“Tiroid bezi, küçük hacmine rağmen önemli görevler üstlenmiş olan bir organımızdır. Metabolizmanın düzenlenmesinden ve organlarımızın uyum içerisinde çalışmasından sorumludur. Vücuda alınan İyot alımı ile tiroid bezi T3 ve T4 formundaki tiroid hormonunu üretir. Beynimizin hipofiz adı verilen bölgesinden salgılanan TSH hormonu tarafından üretilecek ve salgılanacak olan tiroid hormonu miktarı kontrol edilir.
ÖNEMLİ ETKİLERE SAHİP
Küçük miktarlarda salgılanan bu hormonlar sindirim sisteminden kas iskelet sistemine, birçok farklı organ ve sistemde önemli etkilere sahiptirler. Çeşitli hastalıklara bağlı olarak tiroid hormonu seviyesindeki artma veya azalma küçük bir miktar bile olsa istenmeyen şikayetlere neden olabilmektedir.
TİROİD RAHATSIZLIĞININ TEMEL NEDENLERİNDEN BİRİ
Ülkemizde iyot eksikliği endemik olduğundan tiroid hastalıkları sık görülmektedir. Her ne kadar tuz başta olmak üzere gıdalarda iyot takviyesi bulunsa da bölgesel ve coğrafi olarak bu sorun hala önemlidir ve ülkemizde görülen çoğu tiroid rahatsızlığının temel nedenlerinden biridir.
GUATR İLE BERABER, TİROİD BEZİNDE NODÜL GELİŞİMİNE SEBEP
İyot eksikliği tiroid bezinde büyümeye yol açar ve bu tablo “guatr” olarak adlandırılır. Endemik coğrafyalarda guatr ile beraber, tiroid bezinde nodül gelişimine sebep olur. Tiroid bezinde nodül varlığı kanser gelişimi açısından dikkatle takip edilmesi gereken bir durumdur.
EN SIK GÖRÜLEN TİROİD RAHATSIZLIĞI: HASHİMOTO HASTALIĞI
Tiroid hormonunda eksikliğe yol açan hastalıklar genellikle tiroid bezinin inflamatuar hastalıklarıdır (Tiroidit). Çeşitli etkenlere bağlı olarak gelişebilir, kısa süreli olabileceği gibi kronik bir hastalık halini de alabilir. En sık görülen tiroid bez hastalığı, Kronik Lenfositik Tiroidit diğer adı ile Hashimoto Hastalığı’dır. Tiroid bezine karşı vücudun gösterdiği reaksiyon ile bez yıkıma uğrar ve gerekli miktarda tiroid hormonu sentezleyemez, bu hormon yetmezliği “Hipotiroidi” olarak adlandırılır. Hipotiroidi tablosunun vücudumuz üzerine temel etkisi metabolizmanın yavaşlaması şeklindedir. Hipotiroidili hastalarda üşüme, yorgunluk, uyku hali, dikkat dağınıklığı, isteksizlik, kilo alımı, kabızlık, cilt kuruluğu ve saç dökülmesi gibi şikayetler görülebilir. Bunun yanında kalpte ritm bozuklukları, yaygın vücut ödemi gibi tablolar eşlik edebilir. Tedavi edilmez ise bu durum ölümcül sonuçlara yol açabilmektedir.
EKSİK OLAN TİROİD HORMONUNUN TAKVİYESİ İLE TEDAVİ EDİLİR
Hipotiroidinin başlıca tedavisi, eksik olan tiroid hormonunun dışarıdan takviye edilmesidir. Uzun etkili (T4) hormon sentetik olarak üretilmiş ve 70 yıldan uzun süredir hastalar tarafından düzenli kullanılmaktadır.
METABOLİZMADA HIZLANMA SÖZ KONUSU OLUR
Tiroid hormon üretiminde fazlalık ile seyreden hastalıklarda ise tam tersi metabolizmada hızlanma söz konusudur. Bu da sıcağa tahammülsüzlük, kalp çarpıntısı, ellerde titreme, kilo kaybı, iştah artışı, saçlarda incelme, gözlerde canlı bakış gibi şikayetler ile kendini gösterir. Bu hormon artışı tiroid bezinden kaynaklanan ve tüm bezi ilgilendiren bir sorun olabilir ve “Diffüz Toksik Guatr - Basedow Graves Hastalığı” olarak veya tiroid bezindeki nodül veya nodüllerden kaynaklanabilir ve “Toksik Nodüler Guatr - Plummer Hastalığı” olarak isimlendirilir.
TEDAVİ NEDENE YÖNELİK PLANLANIR
Hipertiroidi tedavisi nedene yönelik olarak planlanır; tiroid hormonu baskılayıcı ilaçlar (Anti-Tiroid), radyoaktif iyot ablasyonu veya tiroid cerrahisi gibi tedavi seçenekleri mevcuttur.
ULTRASONOGRAFİ İLE NODÜLÜN BOYUTU VE İÇERİĞİ DEĞERLENDİRİLEBİLİR
Nodül ile seyreden tiroid hastalıklarında nodüle ait risk değerlendirilmesi yapılmalıdır. En değerli tanı aracı olan ultrasonografi ile nodülün boyutu ve içeriği değerlendirilebilir, şüphe varlığında halinde Tiroid İnce İğne Aspirasyon Biyopsisi gecikmeden yapılmalıdır. Hipertiroidi ve nodül birlikteliği söz konusu ise kanser riski Sintigrafi ile değerlendirilebilir. Tiroid Sintigrafisinde “Hipoaktif” yani soğuk nodüller kanser açısından risklidir.
TİROİD KANSERLERİ GENÇ YAŞ VE KADINLARDA DAHA SIK GÖRÜLÜR
Tiroid kanserleri ise genç yaş ve kadın cinsiyette en sık görülen ikinci kanserdir. Küçük yaşta özellikle baş ve boyun bölgesinde radyoterapi verilmiş olması tiroid kanseri gelişimi için en önemli risk faktörüdür. Sigara kullanımı, yüksek rakımda yaşama, iyot eksikliği bölgesinde yaşama, obezite, ailevi-genetik faktörler diğer riskli durumlardır. Tiroid kanserleri genellikle “iyi seyirli” olarak tanımlansalar da kemoterapi ve radyoterapiye cevapsız olması özellikle ileri evrede tanı konulduğunda sağ kalımı azaltmaktadır. Bununla beraber “radyoaktif iyot ablasyon” tedavisi cerrahi sonrası nüks ve metastaz riskini azaltan bir tedavi aracıdır.
EN İYİ TEDAVİSİ CERRAHİDİR
İyi seyirli olarak tanımlanmış olan tiroid kanseri “Papiller Tiroid Kanseri” olup daha nadir görülen tiplerinin oldukça agresif olabilecekleri akılda tutulmalıdır. Tiroid Kanseri’nin bugüne kadar bilinen en iyi tedavisi cerrahidir. Tiroid bezinin yarısının veya tamamının çıkarılması ya da lenf bezlerinde metastaz varlığında ilgili lenf bezlerinin de bir bütün olarak çıkarılmasında olanak verecek genişlikte cerrahi uygulamalar gerekli olabilir.
RUTİN YILLIK DOKTOR KONTROLÜNÜ AKSATMAMAK ÖNEMLİDİR
Sağlıklı ve dengeli beslenmek, egzersiz yapmak, iyotlu tuz kullanmak, sigaradan uzak durmak, rutin yıllık doktor kontrolünü aksatmamak tüm kanser hastalıkları için riski azaltır ama tek başına yeterli olmayabilir. Hormon fonksiyonlarında bozukluğa yol açan tiroid hastalıkları açısından da vücutta beliren değişiklikleri, şikayetleri geçiştirmeden ve ihmal etmeden zamanında aile hekimine, iç hastalıkları veya endokrinoloji uzmanına başvurarak muayene olmak ve gerekli ilave tetkikleri yaptırmak önemlidir.
NODÜLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ GEREKİR
Özellikle risk faktörlerinin bulunduğu (ailede tiroid hastalığı veya kanseri, radyasyon maruziyeti gibi) hastalarda yıllık doktor muayenesi, tiroid fonksiyon testlerini ihmal etmemek ve tiroid ultrasonografisi ile tiroid bezi ve varsa nodüllerin değerlendirilmesi gerekir.
Tüm kanserlerde olduğu gibi tiroid kanserinde de erken tanıda kür şansı daha yüksektir ve hastalığın tedavisi mümkündür. Tiroid bezinin diğer fonksiyonel hastalıklarında (Hipotiroidi / Hipertiroidi) da uygun tedavinin başlanması ile şikayetler gerileyebilir.
Kaynak: Haber Merkezi