Uzmanlardan uyarı: 'Komplo teorilerinden uzak durun'
Doç. Dr. Esra Yazıcı, koronavirüs salgını sürecinde gündemde yer alan komplo teorilerinin ruh sağlığına etkileri hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Esra Yazıcı, salgın sürecinde yanlış bilgi ve komplo teorilerinin insanların tedavi edilmesini engellediğini, bireylerin bilim ve teknolojinin rehberliğinde doğru adımları atması gerektiğini bildirdi.
Yazıcı, AA muhabirine, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sürecinde insanların ruhsal olarak farklı sıkıntılar yaşadığını belirterek, sürecin bireylere bu sorunlarla başa çıkılabildiğini öğrettiğini anlattı.
Zorluklarla başa çıkabilmenin panik ve kaygı durumunu azalttığını ancak eski günlerin de özlendiğini gösterdiğini dile getiren Yazıcı, vaka sayılarındaki yükselmelerin ise insanlarda endişeyi artırdığını kaydetti.
Yazıcı, zor bir dönemden geçildiğine işaret ederek, "Zorluklar karşısındaki tutumumuz; 'Zorluklarla nasıl başa çıkabilirim?' şeklinde olmalı. Haliyle de insanların içinde bulundukları durumu, gerçekçi bir şekilde değerlendirmesini, en iyi ve akıcı şekilde adapte olmak için ne yapabileceklerini gözden geçirmelerini ve kendileriyle beraber ötekini de düşünüp hareket etmelerini önerebilirim." diye konuştu.
Salgın sürecinde insanların kişisel ve toplumsal olarak yapılabileceklerinin bulunduğunu, bireyin kendi gerçekliğini değerlendirmesinin faydalı olacağını aktaran Yazıcı, 65 yaş üstü ve kronik rahatsızlığı bulunanlar ile riskli grupta yer alanların maske, mesafe ve temizlik tedbirlerine daha fazla özen göstermeleri gerektiğini kaydetti.
- "Salgın ruh sağlığını bozabiliyor"
Salgın, doğal afet, iflas ve yas duygularının insanın ruh sağlığını bozabildiğini belirten Yazıcı, "Ruhsal hastalığa yatkın, önceden ruhsal bozukluk geçirmiş ya da ailesinde ruhsal bozukluğu olan kişiler, çocuklar, gençler, bilhassa kadınlar risk grubudur. Kendilerini ruhsal bozukluk bakımından daha yakından takip etmeli ve günlük ve sosyal yaşantılarını bozduğu semptomlar karşısında yardım almayı dikkate almalıdırlar." dedi.
Doç. Dr. Yazıcı, spor, egzersiz, sanat, üretkenlik ve iletişim kanallarını açık tutma tavsiyesinde bulunarak, "Bir de yanlış bilgi bilgiden kaçınmayı bilhassa öneriyorum. Bu dönemde ruh sağlığının bozulmasında önemli etmenlerden birisi de korona döneminin başından beri komplo teorileri ve yanlış bilgiler oldu. Maalesef her yerde bu bilgiler dolaşmaya devam etti ve insanlarda tedaviye erişebilecekken, tedavi alabilecekken bu yanlış bilgilerin etkisi altında tedaviye müracaatında, ilaç kullanmakta gecikebildiler. Şimdi de aşıyla ilgili tereddütler var. Bilimi ve teknolojiyi dikkate almak, bilim ve teknolojinin rehberliğinde doğru adımları atmayı önerebilirim." ifadesini kullandı.
Özellikle evde kalınan zamanlarda sağlıklı yaşam biçimi ve egzersizlerden vazgeçilmemesini öneren Yazıcı, değişen çevresel koşullara rağmen her bireyin "İyi ve sağlıklı olmayı nasıl başarabilirim?" noktasında kendisine özgü yanıtları vermesi ve bununla ilgili adımları atması tavsiyesinde bulundu.
Yazıcı, süreci yapıcı bir tecrübeye dönüştürmenin faydalı olacağının altını çizerek, "Mesela kendinizle beraber ötekini de düşünmek, esnafı düşünmek anlamına gelebilir. Ekonomik kayıplar yaşayan insanlar var, hiç olmazsa gel-al servisiyle esnafa destek olunabilir. Toplum ve kamuya açık alanlarda ötekini düşünmek adına tedbirlere dikkat etmeliyiz. Sokak hayvanlarına restoranlar açıkken bakan çoktu ama şimdi ortada kaldılar, sokaktaki dostlarımıza destek olabiliriz, bu bize de iyi gelir." ifadelerini kullandı.
Salgın sürecinde iyilik yapmanın önemine değinen Yazıcı, şöyle devam etti:
"Tarih gösterdi ki insanlar sadece kendi yaralarını sardıklarında değil, başkalarının yaralarına ilaç olduklarında da iyi hissediyor, başkalarına şifa verdiklerinde kendileri de şifa bulabiliyor. Bu süreç; sadece kendi ihtiyaçlarımızı görmek, kendi sıkıntılarımızı fark etmek değil, başkalarının yaşadığı sorunları görmek ve onlara destek olabilmek adına müthiş bir dönem. Hiç olmazsa iletişim kanallarını açık tutmakta fayda var. Bu hem bizim hem de ötekisi için gerekli."
Yazıcı, acıyla sıkıntıyla stresle başa çıkmada en yapıcı mekanizmalardan birinin başkasına yardım etmek olduğunu anlatarak, "Kişi başkasına yardımcı, 'şifa' olabildiği ölçüde kendisine de aslında yardımcı, şifa olmuş olur. Altruizm deniyor buna, çok da yapıcı bir mekanizmadır." değerlendirmesinde bulundu. (AA)