Koronavirüs hastaları için yol haritası: Neler yapmalısınız?
PCR testi pozitif çıkan hastaların çoğu paniğe kapılıp genellikle nasıl hareket etmeleri gerektiğini bilmiyor. İşte Prof. Dr. Derya Uludüz’ün onlara yol gösterecek önerileri…
Pandemi hız kesmeden devam ederken, Covid-19'a yakalananların aklında pek çok soru işareti oluşuyor. Hastalar en çok ‘Evdeysem kendimi nasıl takip edeceğim?', ‘Akciğerlerim zarar görür mü?', ‘Kan sulandırıcı kullanmalı mıyım?', ‘Vitamin mineral desteği almalı mıyım? sorularının yanıtını merak ediyor.
Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Derya Uludüz tüm bu soruları şöyle yanıtladı…
Oksijen miktarınızı ölçün
Şikayetleriniz belirgin değilse takibinizi evde yapabilirsiniz ama benim önerim, eve basit bir oksijen ölçer cihaz yani pulse oksimetre cihazı almanızdır. Pulse oksimetre cihazı, işe yarayan, hastaneye gidip gitmemeye karar vermenizi kolaylaştıracak bir cihazdır. Çünkü hem nabzınızı hem de vücudunuzdaki oksijen satürasyonu dediğimiz oksijen miktarını ölçmenizi sağlar.
Yapılması gereken şey istirahatte oturduğunuz yerde, oturduktan 3-4 dakika sonra cihazı kullanmaktır. Burada ilk elde ettiğiniz değer doğru değildir, en az 30 saniye bekleyip, sonra değeri dikkate almalısınız.
Ayrıca tırnaklarınızda oje olmamasına da dikkat etmelisiniz. Çünkü ojenin varlığı pulse oksimetrenin yanlış algılamasına sebep olabilir, bu da yanlışlıkla normal ya da düşük gösterebilir. Oksijen miktarınız eğer yüzde 95 ve üzeri ise korkulacak bir şey yok demektir.
Eğer yüzde 91-94 arasında ise muhtemelen sarı çizgidesiniz demektir yani kendinize dikkat edip, takibe devam etmelisiniz. Ancak değeriniz yüzde 90 ve altına düştüyse; örneğin yüzde 88 ise, bu hipoksidesiniz yani vücudunuza giren oksijen miktarı oldukça yetersiz anlamına gelir. Bunun için de en kısa sürede, en yakın acil ünitesine, bir Göğüs Hastalıkları Uzmanına başvurmanız gerekir.
Hangi vitaminler alınmalı?
Covid-19'a yakalananlara önereceğim birkaç vitamin var. Bunlardan biri hemen herkesin bildiği vitamin C… Günde 1.000 mg. alınmasını ve yaklaşık 1 ay kullanılmasını öneririm. Yine vitamin D için de hakikaten önemli olduğu ve bağışıklık sistemini güçlendirdiği yönünde çalışmalar var. Çok yüksek doza gerek yok, günlük 4.000 ünite kadar kullanmak yeterli olacaktır.
Yine N-Asetil Sistein, yani NAC dediğimiz bir destek var, bu çok yüksek antioksidan, bütün vücuttaki virüsün yapabileceği yan etkileri ortadan kaldırmak için oldukça etkili olduğu söyleniyor. NAC içeren besinler arasında yumurta, süt ürünleri, beyaz ve kırmızı et, soğan, sarımsak, karnabahar, lahana gibi kükürt zengini gıdalar geliyor.
Sistein bağışıklık savaşçısı t hücrelerinin sayısını artırıyor ve bağışıklık hücrelerinin zararlı mikropları öldürme becerilerini destekliyor. Günde bol bol NAC içeren besinleri tüketilmesini ya da doktor önerisiyle sabah ve akşam tok karnına 600 mg destek supleman olarak kullanılmasını öneriyorum.
Çinko ise bir diğer gerekli desteklerdendir. Ispanak, kabak çekirdeği, yoğurt peynir, enginar, muz, domates, bezelyede bolca bulunuyor. Destek olarak alacaksanız 40 mg'a kadar kullanmanız yeterli olacaktır. Yine kuersetin dediğimiz önemli bir supleman var. Güçlü bir antioksidandır, bağışıklık sisteminin düzenlenmesinde rol oynar ve bazı araştırmalar anti-kanser özellikler gösterdiğini de belirtmektedir.
Kuersetinin özellikle Ebola virüsünde yapılmış çalışmalarda etkili olduğu gösterilmiş. Covid-19'la ilgili yapılan çalışmalar hala devam ediyor ama Aralık 2020'de bir çalışma kuersetinin antiviral yani virüslere karşı önleyici etkisinin belirgin olduğunu ve kullanılmasının faydalı olabileceğini vurguluyor. Tabii unutmayın ki tüm bu destekler yüzde 100 tedavi edici değildir, mutlaka gerekli olan antibiyotik tedavinize de Covid-19 sırasında düzenli şekilde devam etmelisiniz.
Kan sulandırıcı kullanılmalı mı?
Araştırmalara göre kan sulandırıcı kullanan Covid-19'lu hastalarda, hastaneye yatış oranı, hastalığın şiddetli olma ya da ölüm olasılığı çok daha düşük. Yüzde 40'a kadar tablonun kötüleşmesini engelleyebilir ama tabii ‘'Her Covid-19 geçiren kişi kan sulandırıcı kullanmalı mı?'' sorusunun yanıtı ise ‘Hayır'dır. Doktorunuza sormadan lütfen böyle bir şey yapmayın. Her tedavinin etkinliği kadar yan etkisini de düşünmek zorundayız.
Tartıya koyduğunuzda eğer etkinlik yan etkiye göre çok daha üstünse, tabii ki kullanacağız ama mesela 12 yaş altındaki çocukların kan sulandırıcı kullanmalarını, karaciğer problemlerine yol açabildiği için önermiyoruz. Kanama riski olan kişilerde; mesela daha önce beyin kanaması geçirmiş, mide kanaması geçirmiş kişilerde de yine kan sulandırıcı kullanmaya dikkat etmek gerekiyor.
Kendinizi test edin
Diyelim ki evde bir pulse oksimetre cihazına sahip değilsiniz, o zaman kendinizi şöyle test edebilirsiniz. Nefesinizi hızlı hızlı almaya başladınız, nefesinizin yetmediğini hissediyorsunuz, dudaklarınızda, parmak uçlarınızda ya da dilinizde bir mavileşme-morarma başladı… İşte bu durumlar da oksijeninizin düştüğünü gösterir.