Uzman isim anlattı: Zehirli öfkeden kurtulmanın yolları neler?
Öfke kontrolü insanların evdeki, sokaktaki ve iş yerindeki tüm ilişkileri için çok önemli bir durum olarak karşımıza çıkıyor. Peki 'zehirli öfkeden' kurtulmanın yolları neler?
Uzman Klinik Psikolog Esra Ezmeci, Sabah gazetesinde yayımlanan yazısında öfke kontrolüyle ilgili bazı ipuçları verdi.
Öfkenin derecesi ve çıkış biçiminin önemli olduğunu, haksızlığa uğrandığında, şiddetli tartışmalarda kişilerin çoğu zamanda öfkesini kontrol etmekte zorlandığını belirten Ezmeci, "Fakat bu gibi durumlarda öfke kontrol altına alınmazsa sonucunda çok ağır durumlar yaşanabilir. Söylenmemesi ve yapılmaması gereken bir çok şeyi yapmaya ve bazen geri dönüşü olmayan davranışlarda bulunmamıza yol açabilir" değerlendirmesinde bulundu.
'ÇIKIŞ BULURSA HEMEN ORTAYA ÇIKAR'
Ezmeci, bu sebeple öfke duygunu bastırıp kötü bir duygu olarak görmek yerine, onu kontrol edip yaşanması gereken sağlıklı bir duygu olarak kabul edilmesi gerektiğini vurguladı.
"Öfke çok güçlü bir duygudur ve bazen kontrol altına almak çok güç olur. Hiç beklemediğiniz kişilerin öfkelenince bir anda bambaşka kişiler olduklarına şahit olmuşsunuzdur" diyen uzman isim, şöyle devam etti:
"Çünkü beden ve zihin aşırı baskı ve stres anlarında kontrol altına alınamazsa çıkış yolu olarak öfke kanalını bulur. Ve öfke bir anda kontrolsüzce açığa çıkar. Bazen kendi sınırlarımızı ve bize yapılan saldırılara karşı gelmek gibi sebeplerimiz olsa da mantıksız sebeplerle kendimizi öfke patlamaları yaşarken buluruz.
'ÖNCELİKLE DERİN BİR NEFES ALIN'
Peki bu gibi durumlarda öfkemizi kontrol etmek için neler yapabiliriz? Öfke duygusunu yaşadığımızda bedenimizde farklı belirtiler gelişmeye başlar. Kalbimiz çok hızlı atar, nefeslerimiz sıklaşır, kan basıncımız artışa geçmeye başlar. Diyelim ki toplum içinde öfkelenmenize sebep olacak bir olay yaşandı ve bedeninizde tam da bu durumları hissetmeye başladınız. Bu an ortamdan uzaklaşarak derin derin nefes alıp verirken, içinizden ona kadar saymak ve zihninizde rahatlatıcı bir anıyı veya resmi canlandırma egzersizlerinizle vücudunuzu sakinleştirmek iyi bir yöntem olacaktır. Çünkü bedeninizde yaşanan bu durumlar istemsiz fiziksel veya sözlü tepkiler vermenize yol açıp hem kendinize hem de yakınınızdakilere zarar vermenize yol açabilir. Atasözümüzün de dediği gibi öfkeyle kalkan zararla oturur durumunu yaşamanıza yol açabilir.
'DAHA DÜŞÜK BİR SES TONU TANSİYONU DÜŞÜRÜR'
Özellikle öfke ve tartışma anlarında karşınızda bulunan kişinin sesi çok fazla yükselmeye başlar. Bu durumda yapılması gereken en mantıklı durum kişi ne kadar yüksek sesle konuşuyorsa bizim de o kadar alçak sesle konuşup o kişinin ses tonunu kontrol etmeye çalışmamızdır. Karşımızaki kişi ne kadar öfkeli ve ne kadar yüksek sesle bize bağırıyor bile olsa bizim ses tonumuzun sakin kalması onun da sesin de alçalma meydana getirecektir. Tabi ki bu durum şiddetli tartışmaların ortasında veya öfke krizlerinin ortasında değil de tam gerginlik olacağı hissedildiği an uygulanmalıdır. Çünkü bu taktik öfkenin başlangıcını ve artışını engeller. Ancak sakin duygular yaşarken sağlıklı bir iletişim kurabilir ve birbirimizi anlayabiliriz.
SAKİNLEŞMEK İÇİN İKİ BASİT ÖNERİ
Öfke duygusunun çıkışına asıl neden olan düşüncelerdir. Bundan dolayı öfke uyandıran bu düşünceleri, sizin daha iyi hissetmenizi sağlayan düşüncelerle değiştirin. Ve öfkeyi daha sağlıklı bir şekile dönüştürmek adına komik bebek veya komik hayvan videoları izleyebilirsiniz. Bu öfkeli durumunuzdaki stresi kontrol altına almanızda yardımcı bir araç olacaktır.
Öfke vücudumuzda adrenalin hormonunun artışına yol açar. Bu artışı daha sağlıklı bir dönüşüme hazırlamak için adrenalin hormonu arttığında koşuya veya yürüyüşe çıkabilir veya bize iyi gelen herhangi fiziksel aktiviteyi yapmaya çalışabiliriz. Böylelikle öfke duygusunu daha sağlıklı durumlara dönüştürerek sakinleşmeyi başarıp rahatlamayı sağlarız."
'SUÇLAYICI DİLDEN KAÇINMALIYIZ'
Ezmeci ayrıca, iletişimin her türlü ilişkide bazen çok iyi, bazen de çok kötü bir silah olduğunu söyledi.
Özellikle öfke kontrolü gibi durumlarda bunu iyi bir duruma çevirmek için iletişim dili üzerinde çalışmalar yapılabileceğini belirten uzman isim, 'sen' dilinin kişiyi suçlamaya ve öfke artışına yol açtığını vurguladı. Ardından şunları kaydetti:
"Örneğin eşler arası kavgalarda 'Sen hep böylesin, senin suçun' gibi sen dili cümleleri karşıdakinin savunmaya geçmesine veya karşısındakini daha da suçlamasına yol açar. Bu da öfke krizinin daha artmasına yol açarak ilişkide olumsuzluklar yaratacaktır. Bunun yerine ben dilini kullanıyor olmak çok daha faydalı olacaktır."