'İdrarı uzun süre tutmak tehlikeli olabilir'
“İdrarı uzun süre tutmak, kirli tuvalete girmekten daha tehlikeli olabilir.”
DHA - İdrar yolu enfeksiyonu denildiğinde ilk olarak akla halk arasında sistit olarak adlandırılan mesane iltihabının geldiğini belirten Kontinans Derneği Başkanı Prof. Dr. Tufan Tarcan, akut bakteriyel sistitin belirtilerinin idrar yaparken yanma, mesanede ağrı, sık idrara çıkmak ve bazen kanlı idrar yapmak olduğunu ifade etti. Piyelonefrit olarak adlandırılan böbrek iltihaplarında ise ateş, halsizlik ve yan ağrısının ön planda olduğunu vurguladı.
Sanıldığının aksine idrar yolu enfeksiyonlarına yol açan bakterilerin vücudumuzda yaşayan bakteriler olduğunu açıklayan Prof. Dr. Tufan Tarcan, "Bağırsaklarda yaşayan bakteriler doğal sistemik veya lokal savunma mekanizmalarında bir zayıflama olduğunda idrar yoluna geçerek enfeksiyona neden olabilir. Bu tür enfeksiyonun kadınlarda daha sık görülmesinin nedeni ise kadınların farklı anatomilerinden dolayı bakterilerin daha kolay bir şekilde idrar yoluna geçmesidir” dedi.
“İDRARI TUTMAK, PİS TUVALETE GİRMEKTEN DAHA TEHLİKELİ OLABİLİR”
İdrar yolu enfeksiyonlarından korunmak için öncelikle çok su içilmesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Tarcan sözlerine şöyle devam etti: “Tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonu yaşayan kişiler için ise idrar rengi çok önemlidir. İdrar yolu enfeksiyonuna yatkınlığı olan kişiler idrar renklerinin hep açık olmasına dikkat etmelidirler. Yapılan bir diğer yanlış ise tuvalete gitme isteği olmasına rağmen idrarı tutmaktır. Bu sorunu yaşayan kişiler enfeksiyon mikrobunun kirli tuvaletlerden alındığını düşünmektedir ancak enfeksiyona neden olan mikroplar kişinin kendi vücudunda bulunan mikroplardır ve idrarı uzun süre tutmak idrar yolu enfeksiyon riskini artırmaktadır. Kabızlık ise risk faktörü oluşturan diğer bir etkendir. Birçok olguda tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonu yaşayan kişilerin kabızlık sorununun çözülmesi, tek başına idrar yolu enfeksiyonunu da çözmeye yetebilir. İdrar yolu enfeksiyonundan korunmak için dikkat edilmesi gereken önemli nokta ise soğuğa maruz kalma veya üşümektir. Özellikle, ayak üşümesine ve ıslak mayo ile kalmamaya dikkat edilmelidir. Bunlara dikkat edilmediğinde yaz aylarında da idrar yolu enfeksiyonları sıklıkla görülebilmektedir.”
“GENİTAL BÖLGENİN YANLIŞ TEMİZLENMESİ İDRAR YOLU ENFEKSİYONUNA NEDEN OLABİLİR”
Genital bölgeyi temizlemenin ideal yönteminin tahriş etmeden duş sırasında ılık suyla temizlemek olduğunu belirten Prof. Dr. Tarcan sonrasında yine tahriş etmeden kurulamak gerektiğini, silinmeden kaçınılması ve gerekmediği sürece sabun bile kullanılmaması gerektiğini söyledi.
“İDRAR KAÇIRMA İLE İDRAR YOLU ENFEKSİYONUNU ARTTIRABİLİR”
Özellikle idrar kaçıran kişilerin idrar kaçırmasının tedavi edilmesinin idrar yolu enfeksiyonlarının önlenmesi açısından gerekli olduğunu söyleyen Prof. Dr. Tarcan, “İdrar kaçıran özellikle kadın hastalarımız idrar kaçırmayı yaşlanmanın doğal bir sonucu olarak algılayarak hekime başvurmuyor ve aksine büyük bir yanlış yaparak içtikleri su miktarını azaltarak sorunları ile başa çıkmaya çalışmaktadırlar. İçilen sıvı azaldığında idrar yolu enfeksiyonu ihtimali artmaktadır. Diğer taraftan idrar kaçağı idrarın asidik özelliği nedeniyle ciltle temas ettiğinde dermatit (deri iltihabı) oluşturmakta bu da idrar yolu enfeksiyonuna neden olan bakteriler için bir atlama taşı işlevi görmektedir. Bu nedenle tedavi gerçekleşene kadar mutlaka idrarı toplamak üzere tasarlanan mesane pedleri kullanılmalıdır" dedi.
“İDRAR YOLU ENFEKSİYONUNUN TEK TEDAVİ YÖNTEMİ ANTİBİYOTİK KULLANIMI DEĞİLDİR”
İdrar yolu enfeksiyonunun geçici de olsa, ani sıkışma hissiyle idrar kaçırma sorununa yol açabileceğini belirten Prof. Dr. Tufan Tarcan sözlerine şunları ekledi: "İdrar yolu enfeksiyonu tedavisinde önemlisi sorunun nedenini bulmaktır. Çünkü farklı nedenlerden ortaya çıkabilen idrar yolu enfeksiyonlarının tedavisi, nedenine göre farklılık göstermektedir. Özellikle, tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonlarında yapılan en büyük yanlış antibiyotik ile tamamen bu rahatsızlığın tedavi edileceği düşüncesi ile kişinin uzmana danışmadan kendi başına antibiyotik kullanmasıdır. Kullanılan gereksiz veya yanlış antibiyotikler bakterinin direnç sağlamasına neden olmakta ve ilerleyen zamanda uygulanacak tedavileri engellemektedir. Bu nedenle idrar yolu enfeksiyonunun nedeni araştırılmalı, nedenine göre tedavi yöntemi uygulanmalıdır çünkü bu sorun çözülmezse kişinin hayatının sonuna kadar idrar yolu enfeksiyonu tekrar edebilir.”
“İDRAR YOLU ENFEKSİYONU ALTTA YATAN NEDENLERE GÖRE TEDAVİ EDİLMELİDİR”
Ateşle birlikte idrar yolu enfeksiyonunun böbreklerden kaynaklanabileceğini ifade eden Prof. Dr. Tarcan, “Bu olgularda hastanın tedavisi hastaneye yatırılarak damardan sıvı ve antibiyotik uygulamaları ile gerçekleştirilir. Menopoz dönemiyle birlikte kadınların östrojen hormonunda azalma meydana gelmektedir. Östrojen hormonunun azalmasıyla birlikte de idrar yolu enfeksiyonlarında artış yaşanır. Eğer menopoz dönemiyle başlayan ve tekrar eden idrar yolu enfeksiyonu sorunu varsa lokal östrojen tedavisi ile idrar yolu enfeksiyonu sorunu çözülmesinde yardımcı olabilir. Uzun dönem antimikrobiyal koruma tedavileri de tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonlarında başarılıdır. Basit idrar yolu enfeksiyonları aile hekimleri tarafından tedavi edilebilmektedir. İdrar yolu enfeksiyonu sürekli tekrarlıyorsa ya da ateş ile seyrediyorsa bunun nedeni bir üroloji uzmanı tarafından araştırılmalıdır. Özellikle, tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları kişinin hayat kalitesini ileri derecede bozan ve uzun dönemde kalıcı etkilere yol açabilen, özellikle yaşlılarda sağlığı ciddi derecede tehdit edebilen dikkate alınması gereken bir rahatsızlıktır" dedi.