60 yaşından sonra görülen yürüme bozukluğu
Uzmanlar yaş ilerledikçe kişinin aktivitelerini, günlük performansını olumsuz yönde etkileyen bir takım nörolojik hastalıkların ortaya çıkabileceğini belirterek 60 yaşından sonra görülen yürüme bozukluklarının ciddiye alınmasını istedi.
Normal Basınçlı Hidrosefali olarak da bilinen Adams Hakim Sendromu’nun Parkinson, Azheimer hastalığı gibi kronik demans hastalıklarıyla karışabildiğini vurgulayan Beyin ve Sinir Cerrahisi (Nöroşirürji) Uzmanı Op. Dr. Güngör Usta, “Özellikle 60’lı yaşlardan sonra yürüme bozukluğu, idrar kaçırma ve unutkanlık şikâyetleri olduğunda, kronik bir hidrosefali türü olan Adams Hakim Sendromu ihtimali de göz önünde tutulmalıdır” dedi.
Medical Park Karadeniz Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi (Nöroşirürji) Uzmanı Op. Dr. Güngör Usta, Adams Hakim Sendromu (Normal Basınçlı Hidrosefali) konusunda açıklamalarda bulundu. Yaş ilerledikçe kişinin aktivitelerini, günlük performansını olumsuz yönde etkileyen bir takım nörolojik hastalıkların ortaya çıkabileceğini belirten Op. Dr. Usta, nöroloji hekimlerince takip ve tedavi edilen Parkinson, Azheimer ve beyin damar tıkanıklığı hastalıklarının bunlardan en çok bilinenleri olduğunu söyledi.
Kronik demans hastalıklarıyla benzer semptomlar gösteren bir başka hastalığın ise Normal Basınçlı Hidrosefali olarak da bilinen Adams Hakim Sendromu olduğunu ifade eden Op. Dr. Usta, “Bu hastalık özellikle 60’lı yaşlardan sonra görülen yürüme bozukluğu, idrar kaçırma ve unutkanlık şikâyetleriyle kendini gösteren bir kronik hidrosefali türüdür. Hidrosefaliyi, beyin boşluklarında fizyolojik olarak üretilen ve dolaşan beyin-omurilik sıvısı (BOS)’nın basıncında artış olarak tanımlayabiliriz. Hastalığın 60 yaş üstü insanlarda görülme sıklığı yüzde 0.3 ila yüzde 3 arasındadır” diye konuştu.
“ADIM BOYLARINDA KISALMA OLUR”
Normal basınçlı hidrosefali hastalarının en açık şikâyetinin yürüyüşlerindeki ilerleyici bozulma olduğunu söyleyen Op. Dr. Usta, “Adım boyları giderek kısalır, dengesiz ve güvensiz yürüyüş biçimi ortaya çıkar. Yine idrar sorunları (idrara yetişememe, altına kaçırma gibi) görülebilir. Hafıza fonksiyonlarında giderek zayıflama gözlemlenir” açıklamasında bulundu.
Tanı koyma sürecinden bahseden Op. Dr. Usta, şu bilgileri paylaştı:
“Normal Basınçlı Hidrosefali hastalarında tanının nöroloji ve beyin cerrahisi hekimlerince birlikte değerlendirme sonucu koyulması büyük önem arz eder. Çünkü daha önce de belirttiğimiz gibi hastalık diğer kronik demans hastalıklarıyla sıklıkla karışabilmektedir. Tanı için rutin kan tetkikleri, beyin ve omurga görüntülemeleriyle birlikte hastaya lomber ponksiyon (belden su alma işlemi) uygulanır. Ortalama 15-20 cc kadar su alma işlemi sonrası hastanın yürümesinde ve özellikle dönüşlerinde bir düzelme gözlenmesi tanıyı oldukça güçlendirir. Ponksiyon işlemini ortalama 3 gün üst üste yaparak hastanın fayda bulduğunun görülmesi ameliyat kararı için yeterlidir.”
Tedavi seçeneklerini de anlatan Op. Dr. Usta, “Cerrahi tedavide, beyinde biriken fazla suyun kapalı bir sistemle batın boşluğuna aktarılmasını sağlayan Ventriküloperitoneal Şant sistemi uygulanır. Genel anestezi altında ortalama 45 dakika süren bir ameliyatla şant sistemi vücuda yerleştirilir. 60 yaş üstü hastalarda özellikle yürüyüş bozukluğu, idrar kaçırma ve entellektüel fonksiyonlarda zayıflama görülen durumlarda zaman kaybetmeden mutlaka beyin cerrahisi uzmanına başvurulmasını öneriyoruz” diyerek sözlerini noktaladı.
Kaynak: İHA