Irkınız hamilelik kilonuz üzerinde etkili mi?
Jara ve Ohio State University tarafından yapılan yeni bir araştırmaya göre, ırk ve hamilelik öncesi vücut kitle indeksi leptin ve adiponektin seviyelerini etkileyebiliyor.
Bu çalışmanın sonuçları, hamileliğin ortalarındaki leptin seviyelerinin hamilelik boyunca kaç kilo alınacağının önemli bir göstergesi olabileceğini gösteriyor.
Baran Bozdağ'ın Bilim Fili'nde yer alan haberine göre, çalışmanın baş araştırmacısı Ohio State University’den Adam Jara durumu şöyle açıkladı:
“Hamilelik boyunca çok az ya da çok fazla kilo almak potansiyel sağlık riskleri doğurabilir. Temel olarak yağ hücrelerinden salgılanan hormonlar olan leptin ve adiponektinin açlık düzenlenmesi, insülin direnci, yağ metabolizması, kan basıncı ve metabolik sendrom gelişiminde rol oynadığı biliniyor. Hamilelik süresince, düşük adiponektin seviyeleri daha yüksek gebelik şekeri riski ile ilişkilendiriliyor ve hipertansiyon ve proteinüriye sebep olan bir rahatsızlık olan preklamsi geliştiren kadınlarda yüksek leptin seviyeleri gözleniyor.”
Jara ve Ohio State University’den bir araştırma ekibi, ırk ve hamilelik öncesi vücut kitle indeksinin hamilelik süresince ve doğum sonrasında adiponektin, leptin ve leptin- adiponektin oranı (LAR) üzerindeki etkisini ve tüm bu faktörlerin hamilelik süresince alınan kilo miktarına etkisini araştırdılar.
Araştırma, Ohio State University Medikal Merkezi Prenatal Kliniği’nden 38’i Afrikan-Amerikan, 42’si Kafkasyalı toplam 80 hamile kadın ile yürütüldü. Araştırmacılar hamilelik süresince 3 kez (hamileliğin erken, orta ve son evrelerinde) gönüllülerin adiponektin ve leptin seviyelerini ölçtü ve bu ölçümü doğumdan sonra tekrarladı.
Hem ırk hem de hamilelik öncesi vücut kitle indeksinin hamilelik boyunca ve sonrasında adiponektin ve leptin seviyelerini etkilediği gözlemlendi.
Irk ve hamilelik öncesi vücut kitle indeksi kontrol edildikten sonra, hamilelik boyuncaki adiponektin ve leptinin kan serumundaki seviyeleri ve leptin- adiponektin oranı (LAR) hamilelik boyunca alınacak toplam kiloyu tahmin etmeyi mümkün kıldı. Hamileliğin ortalarındaki leptin seviyesi ise bu açıdan en yakın tahmini verdi.
Obez Afrikan-Amerikan kadınlar arasında, LAR hamileliğin erken döneminden ortalarına kadar ciddi miktarda yükseldi ve hamileliğin ilerleyen dönemlerinde sabit kalırken, doğum sonrasında ise azaldı. Ancak, obez Kafkasyalı kadınlarda LAR zaman içerisinde çok değişmedi.
Genelde, adiponektin seviyeleri hamileliğin ilk döneminden ortalarına doğru düşüş gösterirken, doğum sonrasında arttı. Hamilelik öncesi vücut kitle indeksinin yüksek olması, düşük adiponektin seviyeleri ile ilişkiliydi. Afrikan-Amerikan kadınlar, hamilelik öncesinde kendileriyle aynı vücut kitle indeksine sahip Kafkasyalı kadınlarla kıyaslandığında test edilen her zaman diliminde daha düşük adiponektin seviyelerine sahiplerdi. Ayrıca her iki grupta da, serum leptin seviyesi hamilelik boyunca artıyor ve doğum sonrasında düşüyordu.
Düşük leptin seviyeleri ise hamilelik öncesindeki düşük vücut kitle indeksiyle ilişkiliydi.