TTB'den şehir hastaneleri hakkında çarpıcı rapor!
Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi, Sağlık Bakanlığı'na şehir hastanelerinde yaşanan sorunlarla ilgil tespitler içeren bir rapor gönderdi.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi, bugüne kadar açılışı yapılan şehir hastanelerinde yaşanan sorunlarla ilgili tespitlerini içeren bir yazıyı, 14 Mart Tıp Bayramı öncesinde Sağlık Bakanlığı’na gönderdi.
TTB Merkez Konseyi Başkanı, Prof. Dr. Sinan Adıyaman imzalı yazıda, şehir hastanelerinde görev yapan hekim ve hekim dışı sağlık çalışanlarının aktarımlarından yola çıkıldı.
Yazıda, teknik alt yapının yetersizliğine yapılan vurguların yanısıra, kapalı alanın büyüklüğü sebebiyle doktorların hizmet sunduğu mesafenin artmasıyla gün içinde yirmi binden fazla adım atmak zorunda olduğu ve acil hastalara yetişmelerinin zorlaştığı ifade edildi.
Birgün'de yer alan habere göre, sorunların çözümüne yönelik gerekli girişimleri yapmasını talep edildiği yazıda, şu ifadelere yer verildi: “Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın yürürlüğe konulmasıyla giderek artan iş yükü ve sağlık alanında yaşanan şiddet yüzünden zor günler yaşayan hekimler ve sağlık çalışanları, şehir hastaneleri ile birlikte daha da zor günler yaşamaya başlamıştır.”
TTB, şehir hastanelerindeki sorunları şöyle sıraladı:
1- Şehir hastanelerinde yönetim açısından iki başlılık söz konusu. Hastane başhekimleri genel olarak hastanenin yönetimi ile ilgili konuların yanı sıra artık yetkisiz. Bu konularda yetkinin şirket yöneticilerine verilmiş olması büyük sorunlara yol açıyor.
2- Şehir hastaneleri, sağlık hizmetleri sunumu sırasında gereksiz bir bürokrasi yarattı. Yönetimde çift başlılık getirerek sağlık hizmetinin bütünselliğini ortadan kaldırdı.
3- Şehir hastanelerinin yatak başına kapalı alanının çok fazla olması nedeniyle, hekimler ve sağlık çalışanları hastane içerisinde hizmet sunmak zorunda kaldıkları mesafenin çok artmış olması yüzünden çok fazla efor tüketmek zorunda kalıyor.
Bazı meslektaşlarımız nöbetleri sırasında yirmi binden fazla adım atmak zorunda kaldıklarını bildirdi. Bu durum özellikle acil müdahale zorunluğu bulunan vakalarda telafisi zor sonuçların yaşanmasını beraberinde getiriyor.
4- Şehir hastanelerinde yatak başına düşen kapalı alanın büyüklüğü, mavi kod uygulamalarında da sorun yaşanmasına yol açıyor. Bazı olgularda, zamanında yetişilememesi yüzünden hastaların kaybedilmiş olabileceğine ilişkin endişeler söz konusu.
5- Şehir hastanelerinin tasarımı, yataklı tedavi hizmetleri sürecine uygun değil. Bazı bölümlerin başlangıçta mimari planda unutulduğu, sonradan bu bölümlere ilişkin uygun olmayan çözümlerin üretildiği öğrenildi. Şehir hastaneleri tasarlanırken otelcilik hizmetlerinin ön plana çıkartıldığı; ancak acil, ameliyathane, yoğun bakımlar ve kliniklerde sağlık hizmeti sunulmasına ilişkin temel ilkelerin göz ardı edildiği anlaşıldı.
"Çalışanlar mutsuz"
6- Şehir hastanelerine geçişle birlikte şirket tarafından yürütülen laboratuvar, görüntüleme gibi birçok alanda önemli sıkıntılar yaşanıyor. Bunun temel nedenlerinden biri, eski hastanelerinde bu alanlarda çalışan deneyimli kamu sağlık personeli yerine şirket elemanı deneyimsiz kişilerin çalıştırılması.
7- Hastanelerde gerçek anlamda merdiven yok. Personel 1-2 kat için bile asansör beklemek zorunda. Teknik alt yapı, yetersiz ve kalitesizdir. Şehir hastanelerinde çalışan hekimler ve sağlık çalışanları mutsuz.