Avrupa’yı Yıkan Bulaşıcı Virüs Türkiye’de! Ne Korona Ne Grip Hepsinden Daha Tehlikeli
Avrupa ülkelerinde vaka sayısı koronavirüs sayısını da aşan norovirüs, Türkiye’de de görüldü. Vaka sayılarının artış eğilimini gösterdiğini belirten Doç. Dr. Hüsrev Diktaş, bulaşıcılığı yüksek virüsün mide-bağırsak sistemini etkilediğini belirterek uyardı.
Kış ayların etkisini göstermeye başlamasıyla birlikte, virüslerin kapalı alanlarda yayılma riski de arttı. Son günlerde İngiltere başta olmak üzere Avrupa ülkelerinde vaka sayısı artmaya başlayan bulaşıcı etkisi olan norovirüs, salgın endişesi yarattı. İki hafta içinde beşte bir oranda artan hasta sayısı, covid öncesi seviyelerin iki katını aştı.
Norovirüsün kolayca mutasyona uğrayabileceği ifade edilirken, son aylarda etkisini yaydığı ve hasta sayısının arttığı açıklandı.
“HİJYEN BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR”
Doç. Dr. Hüsrev Diktaş, norovirüs vakalarının Türkiye’de de arttığını belirterek “Norovirüs bulaşıcılığı yüksek olduğu için vaka sayılarında artış eğilimi görülüyor. Aralık-Şubat ayları arasında özellikle kapalı alanlarda virüsün daha çok yayılmasını bekliyoruz dolayısıyla hijyen önlemleri almak büyük önem taşıyor” dedi.
“OLDUKÇA BULAŞICI”
Norovirüsün, gripten çok daha farklı olduğunu vurgulayan Diktaş, şöyle uyardı: Norovirüs güçlü bir virüs olarak kabul edilir çünkü oldukça bulaşıcı ve mide-bağırsak sistemini etkiler. İnsanların birbirleriyle temas etmesi, enfekte yüzeylere dokunulması veya virüs bulaşmış yiyecek ve içeceklerin tüketilmesiyle kolayca yayılır. Ayrıca virüs, vücut dışında yüzeylerde günlerce canlı kalabildiği için de hızla yayılabiliyor.
Doç. Dr. Hüsrev Diktaş, bu virüsün gripten en ayırt edici özellikleri arasında ise ani başlayan şiddetli mide bulantısı, kusma ve ishal, karın ağrısı, halsizlik ve bazen hafif ateş olduğunu belirtti.
“SEMPTOMLAR 1-3 GÜN İÇİNDE KAYBOLUR”
“Norovirüs sırasında yağlı, ağır yiyeceklerden ve süt ürünlerinden kaçınılması önerilir” diyerek uyaran Dr. Diktaş, “Sindirimi kolay olan çorbalar, haşlanmış patates gibi yiyecekler daha iyi tolere edilecektir. Ayrıca, su ve elektrolit dengesini korumak için sıvı alımı da artırılmalı. Genellikle 1-3 gün içinde semptomlar azalarak kaybolur. Fakat bu süreçte bol sıvı tüketimi ve istirahat önemlidir. Çoğu insan kendiliğinden iyileşir ama özellikle çocuklar ve yaşlılarda dikkatli olunmalıdır” dedi.
Kaynak: Hürriyet