Bilim İnsanlarını Şaşırtan Araştırma: Kanser Olanlar Bu Hastalığa Yakalanmıyor!
Kanserin, Alzheimer hastalığına yakalanma riskini %25 oranında azalttığı tespit edildi. Yeni yapılan araştırmalar, kanser geçmişi olan bireylerin demansa yakalanma olasılığının daha düşük olduğunu gösterirken, Alzheimer hastalarının ise kanser riskinin daha az olduğunu ortaya koyuyor.
Kaynak: Sabah
2012 yılında Brigham and Women's Hospital’dan Dr. Jane Driver, 65 yaş üstü 1.278 kişiyi 10 yıl boyunca izlediği bir çalışmanın sonuçlarını paylaştı. Bu araştırma, kanser geçmişi olan bireylerin Alzheimer hastalığına yakalanma riskinin %33 daha düşük olduğunu ortaya koydu. Ancak bu bulgu, "hayatta kalma yanlılığı" nedeniyle eleştirildi. Yani, kanser hastalarının Alzheimer'a yakalanacak kadar uzun yaşamadıkları öne sürüldü. Bu durum, elde edilen bulguların şüpheyle karşılanmasına yol açtı.
Sonraki yıllarda yapılan geniş çaplı araştırmalar ise bu ilişkiyi doğruladı. 2024 yılında Imperial College London’da yapılan bir çalışma, üç milyon kişinin sağlık verilerini inceledi. Bu araştırma, kanser tedavisi görmüş bireylerin yaşa bağlı demans hastalığına yakalanma riskinin %25 daha düşük olduğunu buldu. Prostat, kolon, akciğer ve meme kanserleri gibi yaygın kanser türlerinde de benzer bir ilişki gözlemlendi.
İlginç bir diğer bulgu ise Alzheimer hastalarının kanser geliştirme olasılığının daha düşük olması. 2012'de yapılan bir araştırma, Alzheimer hastalarının kanser riskinin %37 daha düşük olduğunu bildirdi. Bu sonuç, İtalya ve Güney Kore’de yapılan çalışmalarla da doğrulandı. Ancak bazı eleştirmenler, demans hastalarının kanser taramalarına daha az yönlendirildiğini belirtiyor. Yine de, ters ilişkinin gerçek olduğuna dair güçlü bir düşünce birliği bulunuyor.
Kanser ve Alzheimer arasında bir ilişki olduğu fikri, biyolojik mekanizmalar ve genetik faktörlerle de destekleniyor. Imperial College London'daki genetik analizler, bazı genetik profillerin hem kanser riskini artırırken hem de demans riskini azalttığını gösterdi. Bu genetik faktörlerin, hücre yenilenmesini ve büyümesini düzenleyen büyüme faktörleriyle ilişkili olabileceği düşünülüyor.
ARALARINDA TERS İLİŞKİ VAR
Sabah'ta yer alan habere göre, kanserin hücrelerin kontrolsüz bir şekilde büyümesiyle, Alzheimer’ın ise aşırı nöron ölümüyle ilişkili olduğu biliniyor. Güney Kore'deki araştırmalar, kanser ve nörodejenerasyonun ters yönde işleyen moleküler mekanizmalarını inceledi. Özellikle disfonksiyonel mitokondrilerin, bu iki hastalık arasındaki bağlantıda önemli bir rol oynayabileceği öne sürülüyor.
Araştırmacılar, bu ters ilişkinin daha iyi anlaşılmasının her iki hastalık için de yeni tedavi yolları açabileceğine inanıyor. Ancak, her iki hastalığın da uzun bir belirti öncesi dönemi olduğu için, zamanlama ve neden-sonuç ilişkisi üzerine daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyuluyor. Bu bağlamda, yapılan çalışmalar, kanser ve Alzheimer arasındaki ilişkileri anlamada önemli adımlar atılmasını sağladı.
Bu bulgular, kanser ve Alzheimer gibi karmaşık hastalıkları daha iyi anlamak ve tedavi edebilmek için yeni ufuklar açıyor. Araştırmalar ilerledikçe, bu iki hastalık arasındaki bağlantılar daha net bir şekilde ortaya çıkacak ve belki de yeni tedavi yöntemlerinin temelleri atılacaktır.
Sonuç olarak, kanserin Alzheimer’ı engelleyip engellemediği tam olarak belli olmasa da, bu alandaki araştırmalar önemli bir yönü aydınlatıyor: Kanser ve Alzheimer arasında biyolojik bir bağlantı olabilir. Bu bağlantının çözülmesi, her iki hastalığa karşı mücadelede önemli bir kilometre taşı olabilir.