Uzmanı anlattı: İşte çocuklarda otizmin anlaşılması için dikkat edilmesi gerekenler
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi'nde görev yapan Dr. Öğr. Üyesi Elif Abanoz, 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü'nde otizm spektrum bozukluğu ve çocukların gelişim sürecinde dikkat edilmesi gerekenleri anlattı.
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi (SCÜ) Sağlık Hizmetleri Uygulama ve Araştırma Hastanesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Elif Abanoz, 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü nedeniyle açıklamalarda bulundu.
Yaptığı açıklamada otizm hakkında bilgi veren Dr. Öğr. Üyesi Abanoz “Otizm spektrum bozukluğu, erken çocukluk döneminde başlayan sosyal iletişim ve etkileşim alanlarında yetersizlik, sınırlı tekrarlayan davranış ve ilgi alanlarıyla karakterize nörogelişimsel bozukluktur. Yapılan son çalışmalarda her 36 çocuktan birinde otizm spektrum bozukluğu görülmektedir” dedi.
Otizmin belirtilerinden bahseden Dr. Öğr. Üyesi Abanoz, çocuk başkalarıyla göz teması kurmuyorsa, seslenildiğinde dönüp bakmıyorsa, parmağıyla istediği şeyi işaret etmiyorsa, akranlarıyla oyun kurmakta güçlük çekiyorsa, konuşma becerisinde akranlarının gerisinde ise, bazı kelimeleri tekrar tekrar söylüyorsa, oyuncakları amacına uygun oynamıyorsa, günlük rutinindeki değişikliklere aşırı tepki veriyorsa bunun gibi herhangi bir belirtinin görüldüğü takdirde çocuk psikiyatri hekimleri tarafından değerlendirilmesi gerektiğini dile getirdi.
"OTİZM BİR HASTALIK DEĞİLDİR"
Otizmin nedeninden bahseden Dr. Öğr. Üyesi Abanoz, otizmin bir hastalık olmadığını ifade ederek, "Nedeni mutlak olarak bilinmemekle birlikte genetik ve çevre ile alakalı faktörlerin etkileşimiyle birlikte beynin gelişmesini etkilediği düşünülmektedir. 18. aya kadar normal gelişimsel özellikler gösteren bazı çocuklarda da kazanılmış becerilerin kaybı görülebilmektedir. Bu çocuklar da otizm spektrum bozukluğu açısından değerlendirilmelidir. Doğru bilinen yanlış bilgilerden biri otizmin ilaç, alternatif tıp ve çeşitli diyetlerle tedavi edilebileceği şeklindedir. Oysa otizm bir hastalık değildir, nörogelişimsel bir bozukluktur. Bilimsel olarak kanıtlanmış en etkin tedavi ‘özel eğitimdir. Bugünün amacı otizmli bireylerin toplumun bir parçası olduğunu bir kez daha hatırlatmak ya da olan farkındalığı artırmaktır. Bizler otizmli bireyler için yapabileceklerimizin farkına varalım. Otizmli bireyler ve ailelerin yanında olup onlara destek olalım, unutmayalım. Otizm bir eksiklik değil farklılıktır” dedi.
Kaynak: İHA