Bekir Ağırdır, Muharrem İnce'yle ilgili konuşulan oy oranlarını işaret etti: 'İkinci turda bu varsayım gerçekleşmeyebilir'
Araştırmacı - yazar Bekir Ağırdır, muhalefet partilerini uyardı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın şansının ikinci turda daha fazla olabileceğini söyledi.
Araştırmacı - yazar Bekir Ağırdır, Gazete Oksijen'de yayınlanan yazısında cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerine giden süreçte yapılan son araştırmaları değerlendirdi.
Cumhurbaşkanı adaylarından biri olan Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce'nin oyunun en azından şimdilik dikkate değer biçimde yükseldiğinin göründüğünü dile getiren Ağırdır, şöyle devam etti:
"Seçimlere katılımın yüzde 85 mertebesinde olacağı varsayımıyla hesaplama yaptığımızda seçim akşamı kabaca 53-54 milyon aralığında geçerli oy üzerinden dağılımla karşılaşacağız.
Yani her bir puan oyun karşılığı 530-540 bin oy olacak. Muharrem İnce'nin yüzde 6'yı aşan bir oy oranına ulaşması Kılıçdaroğlu'nun 27 milyon oya ulaşmasını engelleyecek ve seçim ikinci tura kalacak. Millet İttifakı'nın hala ortak bir siyasal strateji ve iletişim kampanyası yapmayıp, dağınıklığın sürdürülmesinden ve kamuoyuna yansıyan bazı söylemlerden anlaşılıyor ki bazı partiler ve aktörler seçimin ikinci turda kazanılacağı varsayımına yaslanıyorlar.
'BU VARSAYIM GERÇEKLEŞMEYEBİLİR'
İnce'nin de güçlü biçimde Erdoğan iktidarının değiştirilmesini istediği, ikinci turda seçmenlerinin Kılıçdaroğlu'na yöneleceğini isteyeceği anlaşılıyor. Fakat İnce'ye oy verenlerin tümünün ikinci turda Kılıçdaroğlu'na oy verecekleri varsayımı gerçekleşmeyebilir.
'İKİNCİ TUR ERDOĞAN'IN SEÇİLME ŞANSINI ARTIRIR'
Bu varsayımın en büyük handikabı parlamento tablosunun oluşmuş olmasıdır. Herhangi bir parti ve ittifakın çoğunluğa sahip olmadığı parlamento görüntüsü seçmenin büyük kısmını istikrar ve güvenlik arayışına yöneltebilir. Bu dürtünün ağır bastığı koşullar yedi başkan yardımcısı adayıyla seçime giden, aralarında hala tamamen çözülememiş bazı siyasal ve duygusal sorunlar olduğu dışarıya, söylemlere, kampanyalara yansımış muhalefetin aleyhine çalışabilir.
Üstelik tüm devlet mekanizmalarıyla, diyanetin ve güvenlik bürokrasisinin her bir ferdiyle seçime yüklenecek, siyasi söylemi bütünüyle dini referanslarla süsleyecek Erdoğan'ın şansı ikinci turda daha fazla da olabilir.
İki tur arasında yaşanacak ve siyasetin ana unsuru haline dönüştürülecek gerilimle gidilecek ikinci tur, onarılması daha güç sorunlar ve toplumsal fay hatlarının daha da derinleşmesi sonucunu üretebilir.
MEMLEKET PARTİSİ YÜZDE 6, İNCE'NİN OYU YÜZDE 13
O nedenle muhalefetin her bir aktörünün yaptıklarını, yapacaklarını yeniden düşünmesi gerekiyor. Mademki seçimin bir 'medeniyet' seçimi olabilmesinin tüm maddi koşulları olmasına karşın seçim 'Erdoğan karşıtlığı ve yandaşlığı' seçimine dönüştü, önce milletvekili listelerindeki iş birliklerinin tekleşmesi, sonra da iletişim stratejilerinin buna göre şekillenmesi, benzeşmesi gerekiyor. Öncelikle de Millet İttifakı'nın Erdoğan karşıtlığının tek temsilcisi olmadığını anlaması gerekiyor.
Artık Erdoğan karşıtlığı duygusuyla hareket edecek seçmenin önünde seçenek olarak cumhurbaşkanlığı seçimi için Kılıçdaroğlu'nun yanı sıra İnce de var. Geçen hafta medyaya yansıyan 13-18 Mart 2023 tarihleri arasında gerçekleştirilmiş PANORAMATR araştırmasına göre Memleket Partisi oyu yüzde 6.3'e, İnce'nin cumhurbaşkanlığı seçimindeki oyu yüzde 13'e ulaşmış.
Partisinin oy oranının iki katına ulaşmış İnce'nin siyasi hedefinin ne olduğu ayrı bahis ama seçmenleri üzerinden bakıldığında dikkate değer bir durum olduğu açık. Aynı araştırmaya göre 'İnce'ye oy vereceğini ifade eden seçmenin yarısından fazlası 34 yaş altında, her iki İnce seçmeninden biri 2018 seçimlerinde oy kullanmamıştır. İnce'ye oy vereceklerin yarısı kendisini Atatürkçü olarak tanımlayan seçmenlerden oluşmaktadır.'
Bu seçmen profili İnce'nin Kılıçdaroğlu'nun potansiyel oyundan yani Erdoğan karşıtlığı pozisyondan oy aldığını göstermektedir. Peki ne oldu da ocak ayında bile araştırmalarda yüzde 1-2 seviyesinde olan Memleket Partisi oyu yüzde 6'ya ve İnce oyu yüzde 13'e çıktı? Daha önemli soru, bu oranlar geriye düşer mi yoksa daha da yükselir mi? (...)"