Turgut Kazan, Sadullah Ergin dönemini anlattı: En karanlık kabus günleriydi

Hukukçu Turgut Kazan, FETÖ kumpasları Balyoz ve Ergenekon süreçlerinde Adalet Bakanlığı görevini yürüten Sadullah Ergin döneminde yaşadıklarını anlattı. Kazan, “En karanlık kabus günleriydi” dedi.

Turgut Kazan, Sadullah Ergin dönemini anlattı: En karanlık kabus günleriydi

Hukukçu Turgut Kazan, FETÖ kumpasları Balyoz ve Ergenekon süreçlerinde Adalet Bakanlığı görevini yürüten ve CHP listesinde Ankara’dan milletvekili adayı yapılan DEVA Partili Sadullah Ergin hakkında açıklamalarda bulundu.

Twitter hesabından paylaşımlar yapan Kazan, Sadullah Ergin'in AKP’li olduğu yıllardaki Adalet Bakanlığı dönemini anlattı.

Ergin'in bakanlığı döneminde avukatlık yaptığını belirten Kazan, “En karanlık kabus günleriydi” dedi.

Kazan şunları ifade etti:

Sadullah ERGİN tartışması sürüyor. ERGİN hedef ben değilim CHP’dir diyor. Ali BABACAN da, ERGİN’in eşsiz bir Adalet Bakanı olduğunu söylüyor. Ve o günkü demokratların buna tanık olduğunu belirtiyor.

Ben, ERGİN döneminde görev yapmaya çalışmış bir avukatım. Elbet, bu açıklamalar karşısında sessiz kalamam. Üstelik, sürdürülen tartışma yanlış sonuçlara yol açabileceği için mutlaka konuşmalıyım. Bir kere, ERGİN günleri en karanlık, kabus günleriydi. Zaten, seçilmiş bazı savcı ve yargıçlar, VAN / İSTANBUL / ERZURUM illerinde görevlendirilmişti. Yasalar çiğneniyor, çok vicdansız bir uygulama sürdürülüyordu. ERGİN, 01.05.2009’da Adalet Bakanı oldu.

Haziran ayında ustaca planla bir yasa değişikliği sağladı. Sabaha karşıydı. Meclis boşalmıştı. CMK’nun 250/3 maddesinden 5 sözcük çıkarılıverdi. Böylece TSK da o savcı ve yargıçlara teslim edildi. Yapılan Anayasaya aykırıydı ve AYM’ce iptal edildi. Ama atı alan Üsküdar’ı geçmişti.

'İLK KEZ ERGIN ZAMANINDA YAŞANDI'

Şimdi Ergin, Zekeriya Öz’e randevu vermediğini söylüyor. Evet doğrudur. Çünkü o günler Öz’ün bittiği günlerdi. Ama Ergin’i iyi tanımak için, Öz’den daha cüretli Osman Şanal’ın neler yaptığını ve nasıl korunduğunu görmek gerekir. Biliyorsunuz, Cumhuriyet tarihimizde ilk kez adliyenin basılması ve Başsavcı Cihaner’in gözaltına alınması Ergin zamanında yaşandı.

Aynı Şanal, ordu komutanını almak için de, ordu komutanlığı kapısına dayandı. Ve tarikatlarla ilgili görev yapan 3 MİT mensubunu suçlayıp tutuklanmasını sağladı. Bunları yaparken de en alçak kişileri gizli tanık olarak kullandı. Ve Ergin tüm bu uygulamalara seyirci kaldı. Dahası var, biz Ergin’e başvurup Şanal hakkında soruşturma izni verilmesini istedik. Bakanlıktan cevap gelmeyince dava açtık. Ama, yine Cumhuriyet tarihinde ilk kez, Ergin Ankara 1. İdare Mahkemesi başkanını reddetti. Böylece, böyle bir savcıyı korumayı kaçınılmaz bir görev saydı.

Oysa, biz müdafi sıfatıyla Osman Şanal’ın savcı değil militan olduğunu söylemiştik. Bakan Ergin bu değerlendirmeyi savunma hakkı çerçevesinde görmedi. Ve İstanbul C. Başsavcılığı’nın karşı görüşüne rağmen, soruşturma ve kovuşturma izinlerini verdi. Böylece yargılanmamızın yolunu açmış oldu. Ancak, AİHM’ne başvurumuz üzerine, söylenen sözün eleştiri olduğu kabul edilmek zorunda kalındı.

Ayrıca, Ergin’in bakanlığı zamanındaki 2010 referandumu yargıyı AKP / FETÖ koalisyonuna teslim operasyonuydu. Örneğin, HSYK’na kimlerin getirileceği biliniyordu. Sonuçta, demokrasi türküleriyle yargı yargı olmaktan çıkarıldı. Evet, örneğin Mehmet Barlas ve Cengiz Çandar gibi o dönemin demokratları atılan bu adımı desteklemiştir. Ama, yaşadığımız günler, onların ve Ergin’in ne kadar yanlış yaptığını gösteriyor.

Ancak, bu gerçeklere rağmen, Ergin tartışmasını ertelemeliyiz. Çünkü önümüzdeki seçim bir referandumdur. Demokrasiye ve hukuk devletine gidebilecek yolu açabilmek için, gerekli özeni göstermeliyiz. Aksi halde, yaşadığımız tek adam rejimi (tıpkı Putin rejimi gibi) kalıcı olur

Türkiye’mizi böyle bir tehlikeden kurtarmak için, Cumhurbaşkanlığı seçimini İTTİFAKIN kazanması sağlanmalıdır. Ve milletvekili sayısı da 300’ün üzerine çıkarılıp 400’e yaklaştırılmalıdır

Bu nedenle, ERGİN ve benzeri tartışmaları seçim sonrasına bırakmalıyız. Ve 14 Mayıs referandumunu açık farkla kazanmak için, kendimizi görevli saymalıyız. Kısacası canla / başla / coşkuyla çalışmalıyız."

Kaynak: Haber Merkezi

Etiketler
Sadullah Ergin FETÖ CHP 2023 cumhurbaşkanı adayları 2023 Seçim DEVA Partisi