Gençler Cumhuriyetin 100. yılına nasıl giriyor? ''Siyasette bir rant mekanizması var ve mekanizma gençleri içine almıyor''

Arayüz Kampanyası Direktörü Nevzat Taşcı ile birlikte Cumhuriyetin 100. yılında gençlerin durumunu konuştuk. 



Arayüz Kampanyası, Türkiye’de demokrasinin işlemesi adına gençlerin siyasal katılımının önündeki engellere dikkat çeken ve genç temsil eksikliğini ortadan kaldırmayı amaçlayan bir sivil toplum kuruluşu. Arayüz Kampanyası’nın Direktörü Nevzat Taşcı, Cumhuriyetin 100. yılında gençlerin durumunu Gerçek Gündem’e anlattı.

Taşcı ile yaptığımız söyleşiden bazı öne çıkan başlıklar şöyle:

‘’2023 seçimlerine giderken gençler Türkiye'de hiç olmadıkları kadar önemli bir özne olarak hissettikleri bir dönem yaşadı. Herkes onlarla konuşmaya çalışıyor. Herkes onlara bir şeyler anlatmaya çalışıyor. Herkes bir takım vaatler üretiyor ya da söylem üretiyor ya da en azından liderler gençlerle buluşuyor ve onları dinleme alanları oluşuyordu. Bunların aslında seçim döneminde tamamen yanılsama olduğunu seçimden hemen sonra fark ettik.


Hatta ilk turla ikinci tura arasında bile aslında bu yanılsamayı fark ettik. Bunun temel nedeni şuydu, yani gençleri anlamaktan ziyade gençlerin oluşturduğu oy potansiyeline oynuyordu siyasetçiler ve tüm siyaset mekanizması. Günün sonunda gençlerin oylarını aldıklarını düşündükleri ya da gençlerden umutlarını kestikleri için oy potansiyel olarak bu söylemler hızlı bir şekilde bitti.

Gençler sorunlar yaşıyorlar ve sorunları çarpılmış çarpan etkisiyle yaşıyorlar. İşsizliği daha derin yaşıyorlar. Yoksulluğu daha derin yaşıyorlar ya da gelecek kaygısı hissetme noktasında daha da zorda hissediyorlar ve tüm bu sorunların, sıkıntıların kaynağı olan sisteme müdahale edemiyorlardı. Yani o yüzden de sistemden çıkıyorlardı, ülkeyi terk ediyorlardı. Biz o zaman böyle tanımlıyorduk bunu seçim döneminde.

100. yıla girerken Cumhuriyet, gençlerin önünde çok temel ve bence çok büyük sıkıntılara yol açabilecek 2 seçenek var. Bu seçeneklerden birisi siyaset böyle devam ettiği sürece gençler daha radikalize olan partilere eğilimlerini artıracaklar ve merkez siyasetten, sağduyulu siyasetten, kurumsal siyasetten ziyade daha günlük yüksek sesle bir şeyler söyleyen ve aslında politikasız olan partilere yönelik tamamen içlerindeki enerjiyi boşaltacaklar. Çünkü uzun bir süredir o enerji içlerine birikiyor ve kurumsal siyaset onlara durmadan ‘Sokağa çıkma, eylem yapma, dert yanma, bekle halledeceğiz’


İkinci tehlikeyse şu, zaten bizim insan kaynağımız bir ölçüde gitti ve onlar geri dönmüyor ve yeni insan kaynaklarımız da gitmeye başlıyor. Üniversiteye yerleştirmesinde ilk defa tıp bölümü kontenjanı açık verdi. Bu şu demek, 6 yıl sonra yeteri kadar doktor ya da 5 yıl sonra yeteri kadar mühendis çıkaramayacağız.

Erdoğan, her ne kadar seçimden önce giderlerse gitsinler demiş olsa da sistem mahkum o insanlara ve o insanlar olmadan sen var olan düzeneği devam ettiremeyeceksin. Ve sen bir anda siyasetin bir şey çözemediği, durmadan kavga ortamı olan, içi huzurun hiç olmadığı, toplumsal barış zaten Türkiye'de yıllardır yok ama daha da bitik hale geldiği ve insanların iyice tedirgin hissettiği bir evreye doğru gideceksin.

Yani tüm bu hikayede gençlik aslında sistemin çaresiydi ve sistem içerisinde var olsa en azından sorunları hafifletebilecek olan gruptu. Gençler hep dışlandı ve dışlanma nedeni çok basit. Çünkü orada siyasette bir rant mekanizması var ve bu rant mekanizması gençleri içine almıyor. Yani yaşlı erkekler o rantı çok güzel, kendi aralarında yiyorlar. 100 yıla giderken böyle bir tablo var bence önümüzde ve bu tablodaki en büyük kilit rol, en önemli rol gençliğin ve biz gençliğimizi çok güzel bir şekilde harcıyoruz.’’

Kaynak: Haber Merkezi

Etiketler
Cumhuriyet