Fahrettin Altun'dan 'mektup' açıklaması
Fahrettin Altun, PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın sözde mektubu hakkındaki tartışmalarla ilgili,açıklama yaptı.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun, PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın sözde mektubu hakkındaki tartışmalarla ilgili,açıklama yaptı.
Altun,"PKK terör örgütü ile onun uzantısı konumundaki parti arasında yaşanan güç savaşını gün yüzüne çıkaran bir mektup üzerinden, böyle bir mücadeleyi veren Cumhurbaşkanımıza yönelik ortaya atılan ahlaksız ithamları şiddetle reddediyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, terör örgütü PKK’nın elebaşı Abdullah Öcalan’ın İstanbul seçimine ilişkin mektubu üzerinden süren polemiklere ilişkin yazlı açıklamada bulundu.
Altun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve hükümetinin bugüne kadar terörle kesintisiz mücadele ettiğini belirttiği açıklamasında, "Fırat Kalkanı'ndan Zeytin Dalı'na ve Pençe Harekatı’na kadar terörü kaynağında kurutmak için verilen her mücadelede Cumhurbaşkanımızın liderliği ve iradesi başrol oynamıştır.
Son günlerde PKK terör örgütü ile onun uzantısı konumundaki parti arasında yaşanan güç savaşını gün yüzüne çıkaran bir mektup üzerinden, böyle bir mücadeleyi veren Cumhurbaşkanımıza yönelik ortaya atılan ahlaksız ithamları şiddetle reddediyoruz" ifadelerini kullandı.
'ERDOĞAN, SADECE MİLLETİ İÇİN MÜCADELE EDER'
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gizli ortaklıklardan uzak olduğunu belirten Altun, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Örgüt elebaşlarının terör yuvalarından yolladıkları videolarla, terör suçundan hüküm giymiş kişilerin tweetlerle bazı siyasilere destek vererek İstanbul seçimi üzerinden hesaplaşmalarını görmezden gelenler bilmelidir ki, bu ithamları milletimizin ferasetinde boğulacaktır.
Yine bilinmelidir ki, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan her türlü kirli oyunlardan, gizli ortaklıklardan uzaktır. Recep Tayyip Erdoğan sadece milletin hür iradesine sırtını dayayarak yine milleti için mücadele eder."
Türk milletinin olan bitenin farkında olduğunu belirten Altun, "Milletimiz, aynı zamanda ‘Kandil’e mi, yoksa İmralı‘ya mı kulak vermeliyiz’ diye ciddi bir çelişki içinde kıvrananları da yakından teşhis etmiş durumdadır" dedi.