Havuz medyası kaynamaya devam ediyor: AKP'nin önünde iki tercih var!

Seçimlerin ardından her gün yeni senaryoların konuşulduğu havuz medyasında bugün AKP ve Erdoğan ile ilgili yeni senaryolar masaya yatırıldı.

Havuz medyası kaynamaya devam ediyor: AKP'nin önünde iki tercih var!

Ali Babacan Başkan yardımcısı mı olacak? AKP ile Erdoğan kopuyor mu? Erdoğan, AKP ve gelecek tartışması devam ediyor.

İşte günün havuz medyası özeti...

Seçimler tamamlandı ama etkileri sürüyor. Her gün yeni senaryoların konuşulduğu havuz medyasında bugün AKP ve Erdoğan ile ilgili yeni senaryolar masaya yatırıldı. CHP'nin AKP'lileştiği tezi de tartışma masasında. Erdoğan, AKP ve gelecek tartışması devam ediyor. İşte günün havuz medyası özeti...

BİR ELMANIN İKİ YARISI: GÜÇLÜ BAŞKAN YARDIMCILIĞI

Yeni parti çalışmalarını hızla sürdürdüğü konuşulan eski bakanlardan Ali Babacan için "güçlü başkan yardımcılığı formülü" bulunduğu iddia edildi. İddiayı Hürriyet yazarı Hande Fırat gündeme getirdi. Fırat'ın aktardığına göre, "Türkiye’nin içinde bulunduğu sıkıntılı dönem de dikkate alınırsa, Erdoğan-Gül-Babacan etrafında bir uzlaşma ihtimali vardır. Fırtına atlatılana kadar herkes ülkenin menfaatleri için bir araya gelmeli. Güçlü başkan yardımcılığı Ali Babacan için en iyi formül" iddiaları Babacan'a yakın kesim tarafından dillendiriliyor.

Fırat “Güçlü başkan yardımcılığı nedir?” sorusunu yönelttiği kaynağından “Ekonominin tamamen Babacan’a bağlandığı, atamalara karışılmadığı ve güçlü reform takvimini uygulayabileceği bir başkan yardımcılığı” yanıtını aldığını yazdı.

Fırat "Ankara senaryoları" başlığıyla yayımlanan yazısının ilgili bölümü şu şekilde;

Dinlediğim bir Ankara senaryosu bu. Hayata geçer mi bilmem. Taraflar ne der göreceğiz. Olasılığı bir kenara bırakırsak, şu anki açıklama ve bilgilerden yola çıkarsak, Ali Babacan’ın siyasi parti kurma çalışmaları sürüyor. Ancak önce AK Parti’den istifa etmesi gerekiyor. Ali Babacan ile Ahmet Davutoğlu birlikte değiller. Babacan ve Abdullah Gül söz konusu birlikteliğe kesinlikle karşı.

ORTADA CHP KALIYOR MU, AKP'LİLEŞİYORUZ

Karar yazarı Ahmet Taşgetiren, yaklaşık 810 bin oy farkıyla 23 Haziran seçimini kazanan CHP'nin Türkiye siyasetinde her şeyin mahiyetini değiştirdiğini söyledi. "Şu anda CHP’ye bakan herkes, bu başarı ile CHP’nin klasik ideolojik kimliğinin nasıl bağdaşacağı sorusunun cevabını bulmaya çalışıyor" diyen Taşgetiren, “Ortada CHP kalıyor mu, AKP’lileşiyoruz' gibi 'İtirazlar'ın da konuşulacağı bir sürece tanıklık edilebilir" iddiasını yazdı.

Taşgetiren "Yeni durum" başlığıyla yayımlanan yazısının ilgili bölümünde şunları şekilde;

Yeni durumda, büyük bir siyasi gerilim içinden 800 bin oy farkıyla İstanbul’u alan “İmamoğlu profili” siyasetin CHP ayağında farklı bir sürecin ipuçlarını veriyor. Hoş, CHP sadece İstanbul’da “İmamoğlu” Ankara’da “Yavaş” gibi klasik CHP görünümünden farklı adaylarla kazanmadı, 10 büyük şehirde kazandı ve belki tek tek adaylardan öte, CHP’yi “Anti muhazakar” hüviyetten çıkararak ortalama insanın “Elinin gideceği” bir imajla bunu başardı. Şu anda CHP’ye bakan herkes, bu başarı ile CHP’nin klasik ideolojik kimliğinin nasıl bağdaşacağı sorusunun cevabını bulmaya çalışıyor. “Başarı var ancak kimlik kaybı pahasına” gibi, hatta “Ortada CHP kalıyor mu, AKP’lileşiyoruz” gibi “İtirazlar”ın da konuşulacağı bir sürece tanıklık edilebilir.

AKP'NİN İKİ TERCİHİ VAR

Akit yazarı Kenan Alpay, 23 Haziran'daki İstanbul seçiminden alınan sonuçları değerlendirirken, AKP'nin önünde kabaca iki tercih olduğunu söyledi. Alpay bu tercihlerden ilkinin, "MHP ve trol medyaya yaslanarak, toplumun adalet taleplerine kulaklarını tıkayarak eski Türkiye’nin polemikçi partileri gibi iktidar imkânları içinde eriyerek hızla küçülmek" olduğunu söyledi. AKP için ikinci tercihin ise "Kurucu kadrolarıyla bir araya gelip istişari zemini güçlendirecek uzun erimli bir hukuk ve refah devleti planı üzerinde fedakârca çalışmak" olduğunu söyledi.

Alpay "Dilde, Fikirde ve İşte de Toparlayıcı Olunacak mı?" başlığıyla yayımlanan yazısının ilgili bölümü şu şekilde;

"Sakın editöründen köşe yazarı ve muhabirine değin trolleşmiş medya unsurlarında da özeleştiri, özür, pişmanlık veya sıkıntı noktalarına parmak basacak nitelikte bir dizi çıkış beklediğimiz filan da sanılmasın" diyen Alpay, "Aksine yaptıkları basit ve çirkin amigolukların berbat bir sonucu nasıl da büyüttüğünü kimsenin fark etmediği sanısıyla hâlâ kibir abideleri gibi ortalıkta dolaşmaları anlaşılır bir şey" ifadesini kullandı.

ERDOĞAN İLE AKP'Yİ AYIRMA TUZAĞI

Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi bugünkü köşe yazısında Erdoğan ile AK Parti’yi birbirinden koparma tuzağı kuruluyor iddiasına bulundu.

Selvi'nin "Erdoğan’a tuzak kurulmak isteniyor" başlığıyla yayımlanan yazısının ilgili bölümü şu şekilde,

23 Haziran’dan sonra Cumhurbaşkanı ile parti genel başkanının ayrılması yönünde tezler ileri sürülmeye başlandı. Sistem tartışmasına girme düşüncesinde değilim. Aktarmak istediğim farklı bir plan. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AK Parti Genel Başkanlığı’nı bırakması formülünden söz ediyorum.

Erdoğan’ın AK Parti ile irtibatının sadece üyelik düzeyinde devam etmesi öngörülüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu konuda ne düşündüğünü bilmiyorum. AK Parti’de böyle bir çalışma söz konusu değil. Bu tür formüller daha çok Erdoğan ve AK Parti dışında pişiriliyor. Hadi bir adım daha ileri gideyim. Bu modelin temelinde Erdoğan ile AK Parti’yi birbirinden ayırmak yatıyor. Erdoğan ile AK Parti’yi birbirinden koparma tuzağı gibi görünüyor. Modelin adı, Erdoğan’sız AK Parti ya da AK Parti’siz Erdoğan… Erdoğan’sız bir AK Parti’nin ömrü ne olur, ondan emin değilim. Özal’sız ANAP, Demirel’siz DYP yaşamamıştı.

'ANADOLU SERMAYESİ ARAYIŞTA'

Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi ve yazarı Okan Müderrisoğlu bugünkü yazısında "Anadolu sermayesi de arayışta olduğuna dair sinyaller veriyor" dedi.

Müderrisoğlu'nun "Ülkede, siyasette, ekonomide istikrar" başlığıyla yayımlanan yazısının ilgili bölümü şu şekilde;

AK Parti'nin siyaset yoluyla devlet yönetimine kattığı geniş kitlelerin, bilhassa gençlerin beklenti ve ihtiyaçları değişiyor. AK Parti ile soluklanan, büyüyen Anadolu sermayesi de arayışta olduğuna dair sinyaller veriyor! Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a duyulan özel güven ve sevgi, yeni siyasi sadakat sınamalarıyla da karşı karşıya bırakılıyor.
Tescilli Erdoğan karşıtları ise siyasi çarşının hatta piyasanın karışmasından medet ummayı sürdürüyor.(SOL HABER)

Etiketler
Seçim