Kılıçdaroğlu: Daha büyük bir tehlike bizi bekliyor
CHP Genel Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu.
Kılıçdaroğlu Türkiye'nin Ortadoğu politikasına ilişkin, "50 sefer söyledik, Ortadoğu bataklığına Türkiye’yi sokma. Sokacağım dedi. Ben 24 saat içinde gideceğim, namaz kılacağım dedi. Bırak 24 saat içinde gitmeyi, sen Gazze’ye bile gidemedin." dedi.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şöyle:
Bir bakıyorsunuz sabah Rusya’dan yana, öğleden sonra Amerika’dan yana konuşuyor. Sabah orada, öğleden sonra burada nasıl bir devlet yönetimidir bu? Diplomatları tamamen devre dışı ırakmışlar. 50 sefer söyledik, Ortadoğu bataklığına Türkiye’yi sokma. Sokacağım dedi. Ben 24 saat içinde gideceğim, namaz kılacağım dedi. Bırak 24 saat içinde gitmeyi, sen Gazze’ye bile gidemedin. Askeri elbise giymiş sınıra gidiyor. Sen yapsan yapsan, uyduruk askeri elbise bulursun onunla hava atmaya kalkarsın. Senin yapacağın budur.
“AMERİKA, İNGİLTERE VE FRANSA, MİRAÇ GECESİ BOMBA ATTILAR”
Amerika, İngiltere ve Fransa, Miraç gecesi bomba attılar, bombaladılar Suriye’yi. Ben o sabah Hatay’daydım. İş dünyasıyla bir toplantı yapıyorduk. Şunu söyledim, kimyasal silah kullanmak suçtur, bu bir. Çünkü kimyasal silahta düşman gördüğünüz kişiyi değil bütün canlıları yok ediyorsunuz. Ama kimyasal silahı kullanılıp kullanılmadığının tespit edilmesi lazım. BM teknik heyet görevlendirir, giderler Suriye’ye bakarlar. O kimyasal silahın hangi ülkede üretildiğini de tespit edebiliyorlar. Böyle bir tespit yok. Bir iddia üzerine bombaladılar. Ben o sabah bu bombalamanın doğru olmadığını söyledim. Yanlıştır dedim. Bir iddia üzerine bir ülkeyi bombalayamazsınız, insanların başlarına bombalar atamazsınız. Önce ispat edeceksiniz. Üstelik bombalananlar kim? Araplar Kürtler Ezidiler. Yani bizim akrabalarımız, yakınlarımız. Aynı şeyi Saddam için yapmışlardı, sonunda kimyasal silah çıkmadı?
“BİRBİRLERİNİ ÖLDÜRENLER MÜSLÜMANLAR, ELLERİNDEKİ SİLAHLAR BİR KISMI AMERİKA, BİR KISMI RUSYA’YA AİT”
Almanya dikkatli bir politika izledi ve bu sürecin dışında kaldı. O sabah Erdoğan’ın yaptığı açıklama, “Yapılan operasyonu doğru buluyorum. Onun için bu gece uykusuz geçti. Bunu takip ettik. Rejimin daha önce de yaptığı bu saldırıların cevapsız bırakılması elbette düşünülemezdi” Amerika’dan, İngiltere’den yana tavrını koydu. Şunu söyledim Hatay’da, taraflara bir bakın dedim. Taraflardan biri Allah Allah diye saldırıp karşı tarafı öldürüyor, öbür taraf da Allah Allah deyip öldürüyor. Birbirlerini öldürenler Müslümanlar, ellerindeki silahlar bir kısmı Amerika, bir kısmı Rusya’ya ait. Bölgenin yöneticileri, Türkiye, Suriye, Irak ve İran bir araya gelse, biz kendi sorunumuzu çözelim ya. Varsa bir sorun kendimiz çözelim. Neden onların baskısıyla onların taşeronluğunu yapalım. Bunu yine söyledim, yine söylüyorum. Ama Erdoğan tam tersini yapıyor “biraz daha bombalayın” diyor. Ölen kim? Masum insanlar. Masum insanların ölümünden zevk alanlara yönetici denmez, onların başka sorunları sağlık sorunları vardır.
“BU İHH DENİLEN KURULUŞ GAZZE’YE MAVİ MARMARA’YI GÖTÜREN BUNLAR. 9 KİŞİ ÖLDÜ, BUNLAR ÇARK ETTİLER, ÖLÜLERİNE BİLE SAHİP ÇIKMADILAR”
Bunların bir de derneği var, İHH. O da açıklama yapıyor. “Bugün atılan füzeler içimizi serinletmedi, daha çok vuruş yapılmalıydı” diyor. Daha çok insan ölmeliydi diyor. Bu İHH denilen kuruluş Gazze’ye Mavi Marmara’yı götüren bunlar. 9 kişi öldü, bunlar çark ettiler, ölülerine bile sahip çıkmadılar. Bir ara birisi bir şey söylemek istedi, Erdoğan dedi ki “size verdiğimiz desteği biliyor musunuz” dediler, çark ettiler. Bunlar da paracı. Ne demek, daha çok füze atılmalıydı, daha çok insan ölmeliydi diye. Bir de sen kendini Müslüman kabul ediyorsun. 20 milyon dolara Türkiye’nin itibarını sattılar Gazze’de.
Kılıçdaroğlu'ndan erken seçim için ilk açıklama!
“BÜTÜN O RADİKAL GRUPLARI GETİRİP TÜRKİYE SINIRINA KONUŞLANDIRDILAR”
Daha büyük bir tehlike bizi bekliyor. Bütün o radikal grupları getirip Türkiye sınırına konuşlandırdılar. El Kaidesi burada El Nusra’sı burada ve iktidar da onlara destek veriyor. İçim acıyor, daha sonra Türkiye’nin başına daha büyük felaketler gelir.
Sonra sınır karakoluna gittim. Ben gittim, belediye başkanlarımız vardı. Bizi karşıladılar, oturduk. Çay kahve bisküvi ikram ettiler. Hepsinin morali iyi. Komutandan erine kadar hepsinin morali iyi. Bayraklar dalgalanıyordu, onurla gururla biz de seyrettik. Karakola girerken de küçük bir avluda Atatürk’ün büstüyle fotoğraf çektirdik. Şu cümleyi kullandım komutana karşı “Vatan size minnettardır” dedim. Beyefendi ben Hatay’a gidince bağırmış yine. “Bay Kemal postala ihtiyacın mı var” “Parka eksikse göndereyim” diyor.
“OĞLUM ASKERDEN YENİ GELDİ, POSTALINI VE PARKASINI SENİN ASKERLİK YAPMAYAN ÇOCUKLARINA GÖNDERECEĞİM”
Ben postalı da parkayı da 1968’lerde gittim. Sen 6’ncı filonun önünde secde ederken, ben ülkenin bağımsızlığını savunuyordum. Benim postala parkaya ihtiyacım yok. Ama benim kuşağım, Genç Filistinlilerin yanına gitti. Bizim gencecik filizlerimizin mezarları Filistin topraklarıdır. Onun tek bildiği şey yeşil dolarlardır. Bana postal ve parka gönderecekmiş. Eğer elinde fazla varsa, oğluna ver gönder askere. Ha yoksa, oğlum askerden yeni geldi, postalını ve parkasını senin askerlik yapmayan çocuklarına göndereceğim.
Ordumuzun kahramanlığını ÖSO’ya mal etmek istiyor. Ağzını yıkayacaksın önce kuvayi milliye demen için. Bu ülkenin muhafazakarı, dindarı Kuvayi milliyenin ne olduğunu gayet iyi bilir. Ne demek ÖSO ya? Hangi kuvayi milliyeti para alarak savunmasını yaptı? Ayrıca hangi kuvayi milliyeti tarihinde yağma ve talan yapmıştır? Yok böyle bir şey. Askerlerimize bakın, çocuklar kucaklarındadır. Yaşlılara yardım ederler. ÖSO’ya bakıyorsun dükkanlarda yağmalarda. Bu kendi tarihine ihanet etmektir. Neymiş? Hakkımda savcılar fezleke düzenleyecekmiş. Ben senin gibi korkak değildir.
AK Parti’nin sözcüsü açıklama yapmış diyor ki “Partimizde FETÖ’cü kalmadı hepsini temizledik” diyor. “Bizde artık FETÖ’cü yoktur” diyor. Ama şu sorunun cevabını istiyorum. Sen o FETÖ’cüleri temizlerken onların FETÖ’cü olduğunu biliyorsun, kaçını mahkemeye verdin? Kaçı hakkında suç duyurusunda bulundun? Alttakileri temizlediler, yukarıdaki duruyor, yukarıdakiler duruyor. Kaçı hakkında cezai soruşturma açıldı? Bunu öğrenmek istiyorum. AK Parti sözcüsünden bunu öğrenmek istiyorum.
Bu soruşturmalar nasıl neticelendi? Hep beraber bunu da merak ediyoruz. Bizim avukat olan bütün milletvekillerine bu görev düşüyor, bunu araştıracaksınız. Bir araştırma önergesi. Ama bu kişi 2014’de kanal 24’e şunları söylüyordu. “Biz bunların orduya sızmalarını mübah gördük. Emniyete sızmalarını da mübag gördük diyor.” E sen FETÖ’cüsün kardeşim, kendin itiraf ediyorsun. Savcılara sesleniyorum, FETÖ’cü arıyorsun. Adam itiraf ediyor. Merak ediyorum hangi yürekli savcı harekete geçecek. Eğer harekete geçmiyorsa sarayın savcısıdır.
Şimdi de bir paralel devlet bugün de var. Bir sarayın, bir hükümetin devleti var. 25 Aralık’ta 2014’te Tarafsız Bölge’de AK Partili vekil konuşuyor. “Biz askeri vesayeti bitirmek için cemaat ve ABD ile işbirliği yaptık” bunun adı nedir? Biz kendi ülkemize ihanet ettik diyor. Harekete geçen bir savcı var mı? Yok. Biz konuşunca fezlekeler düzenleniyor, bunlar için neden fezleke düzenlemiyorsunuz?
Dün arkadaşlarım 81 ilde oturma eylemi yaptı. OHAL olmasın diye. Adliyede FETÖ’yü bitirdik diyorsunuz, Emniyet’te bitirdik, askeriyede de bitirdik. Sizin sözcünüz partinizde de bitirdiğinizi söylüyor. O zaman kaldırın. Rahmetli Ecevit, OHAL’i kaldırmıştı bunlar sahip çıkmıştı OHAL’i biz kaldırdık diye. Niye getiriyorsunuz? Çünkü yönetemiyorlar. Sopayla baskıyla yönetmeye çalışıyorlar.
Baskıyla seçime nasıl gidebiliriz onun yolunu aramaya çalışıyorlar. Ne yaparsan yap, bu millet kuvayi maliyecidir, sana boyun eğmeyecektir.
Bank Asya’nın önünden geçen adamı aldılar hapse attılar, çocuğunu cemaatin okuluna göndereni attılar. Ana sorumlu duruyor yerinde hala. Kimdi o? Kaçak Saray’da oturan zat, Bay Recep. FETÖ terör örgütünün siyasi ayağının bir numaralı sorumlusudur. Tazminat davası açıyor, ya bunun için de fezleke düzenlesene. Mahkemeye gidelim, vallahi mahkemede tamamını ispat edeceğim.
KILIÇDAROĞLU'NUN AÇIKLAMALARININ 1. KISMI
KILIÇDAROĞLU'NUN AÇIKLAMALARININ 2. KISMI
KILIÇDAROĞLU'NUN AÇIKLAMALARININ 3. KISMI
KILIÇDAROĞLU'NUN AÇIKLAMALARININ 4. KISMI
KILIÇDAROĞLU'NUN AÇIKLAMALARININ 5. KISMI
KILIÇDAROĞLU'NUN AÇIKLAMALARININ 6. KISMI
KILIÇDAROĞLU'NUN AÇIKLAMALARININ 7. KISMI
KILIÇDAROĞLU'NUN AÇIKLAMALARININ 8. KISMI