CHP ABD temsilciliğinden açıklama
Cumhuriyet Halk Partisi, ABD temsilciliği Türkiye'nin F35 projesinden çıkarılması ve ABD-Türkiye ilişkileri hakkında açıklamalarda bulundu.
Cumhuriyet Halk Partisi'nin ABD'de bulunan temsilciliği, Türkiye'nin F35 projesinden çıkarılması ve ABD-Türkiye ilişkileri hakkında açıklamalarda bulundu.
Açıklama şöyle oldu:
Türkiye’nin F-35 savaş uçağı projesinden, Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi aldığı gerekçesiyle çıkarılması, Türkiye – ABD ilişkilerinde yeni bir dönüm noktası yaratmıştır.
Ülkemizin F-35 projesinden çıkarılması dolayısıyla uğrayacağı ekonomik ve siyasi kayıpların etkilerini azaltmak için her türlü tedbir alınmalı ve Türkiye – ABD ilişkilerinin karşılıklı saygı temelinde yeniden sağlıklı bir zemine oturtulması sağlanmalıdır.
Türkiye’nin Patriot füzelerinin alımı konusunda zorluk yaşadığı ve bu nedenle seçeneklerinin azaldığı ortadadır. Giderek büyüyen ve bugün ülkemizi çeşitli yaptırımlarla karşı karşıya bırakan bu sorunun kriz haline gelmeden önce doğru diplomatik adımlarla çözümü mümkündü. Ne yazık ki bu fırsat kaçırılmıştır.
S-400 alımı, ülkemiz ve gelecek kuşaklarımız için öngörülemeyen maliyetler yaratma potansiyeline sahiptir. Bu tercih, Türkiye’nin Avro-Atlantik camiasındaki saygın konumunu zedeleyebilir.
F-35 projesinden dışlanmamız, ekonomi, dış politika ve savunma sanayi alanlarında bize büyük bir bedel ödetebilir. Nitekim, alt yapı ve eğitim konularında yatırım yaptığımız, tedarik zincirinin yaklaşık %7’sinde rol oynadığımız F-35 projesinden çıkarılmanın ülkemize maliyetinin 9 milyar dolar olduğu açıklanmıştır.
S-400’ün NATO sistemleri için risk oluşturacağının NATO yetkilileri ve müttefiklerimiz tarafından ifade edilmesi de ülkemizin NATO içindeki konumunu ve NATO üyesi ülkelerle ikili ilişkilerimizi olumsuz etkileyecektir.
Daha somut bir ifadeyle, NATO tatbikatlarında ülkemize yönelik daha ihtiyatlı bir yaklaşım benimsenebilir. Türkiye’nin S-400 alımı nedeniyle Batı dünyasından uzaklaştığı algısının dünya kamuoyunda giderek yerleşmesi ülkemizin geleceği için olumsuz bir durumdur.
Yaşamakta olduğumuz derin ekonomik krizi ve dış politikadaki sıkışmışlığımızı aşmak için dengeli, ölçülü ve ülkemizin kapasitesiyle uyumlu bir siyaset izlemek artık yaşamsal hale gelmiştir.