‘Kuşku’ yaratan altın ticareti Meclis gündeminde
CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, Fahrettin Paşa krizinin yaşandığı Birleşik Arap Emirlikleri ile son yıllarda yüksek tutarlara ulaşan altın ticaretine dikkat çekti.
Emir, “İddiaya göre, külçeler ton ton gelip bir müddet sonra ton ton yeniden aynı adrese dönmekte ve bu ilginç döngü üç yıldır kesintisiz sürmektedir” dedi ve Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi’ye “Bu düzeyde altın ticaretinin ciddi kuşkular yarattığı dikkate alındığında, bu ticaret mi gerçek, Fahrettin Paşa krizi mi? Yoksa ikisi de mi sahte?” sorusunu yöneltti.
CHP'li Emir'in konuya ilişkin sunduğu soru önergesi şöyle;
Geçen yılın (2017) bütününde ülkemize 16 milyar dolarlık altın ithal edilmiştir. Bu, Cumhuriyet tarihi boyunca bir yılda gerçekleşen en yüksek tutara (altın ithalatına) denk gelmektedir.Aynı tarihte ülkemizden yapılan ihracat ise 6 milyar dolar civarındadır. Net ithalat, yani dışarıya ödenen para 10 milyar dolar olmaktadır. Yani cari açığın (47 milyar dolar) neredeyse beşte biri altın aldığımız için gerçekleşmiştir. Küçük bir hesap yapınca durumun vahameti daha net ortaya çıkmaktadır. Altına ödenen para (16 milyar dolar) yıllık toplam ithalat için ödenen dövizin (234 milyar dolar) yüzde 7’sine tekabül ederken, Türkiye’nin toplam dış ticaret açığının (158 milyar dolar) ise yüzde 13’üne denk gelmektedir. Bu hesaplamada devreye Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) girdiği görülmektedir.Türkiye’nin ithal ettiği altının neredeyse 3’te 2’sini BAE’den aldığı, ihraç ettiği altının da neredeyse 4’te 3’ünü yine BAE’ye sattığı dile getirilmektedir. Kısacası,iddiaya göre, külçeler ton ton gelip bir müddet sonra ton ton yeniden aynı adrese dönmekte ve bu ilginç döngü üç yıldır kesintisiz sürmektedir.
Bu bağlamda;
1- Ülkemiz 2015, 2016 ve 2017 yıllarında Birleşik Arap Emirlikleri’nden ne kadar ve hangi değerde altın ithal ve ihraç etmiştir?
2- Dile getirilen iddiaya göre, son 3 yıldır, Türkiye’nin ithal ettiği altının neredeyse 3’te 2’sini BAE’den almakta, ihraç ettiği altının da neredeyse 4’te 3’ünü yine BAE’ye satmaktadır. Bu iddia doğru mudur? Doğruysa, bir zamanlar “cari açığı ben kapattım” dediği için önce kahraman ilan edilen, yakalanınca da dönen dolapları anlattığı için ajan diye suçlanan RezaZarrab olayı ortadayken, böylesine bir ticaret döngüsü neden gerçekleşmiştir?
3- Birleşik Arap Emirlikleri’yle 2017’de yapılan karşılıklı altın ticareti sonrasında ne kadar kar/zarar elde edilmiştir?
4- Yüksek miktarda altın ticareti yaptığımız Birleşik Arap Emirlikleri, hatırlanacağı üzere geçen yılın son aylarında diplomatik kriz yaşadığımız ülkeler arasında. Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayed’ın, sosyal medya hesabından “1916 yılında Türk Fahreddin Paşa'nın Medinetü'l Münevvere halkının hakkına girdiğini ve onların mallarını çaldığını, onları kaçırdığını, Şam'dan İstanbul'a ‘Seferberlik' ilan ederek, Medine'deki el yazması eserleri çaldığını biliyor muydunuz? İşte Erdoğan'ın dedelerinin Müslüman Araplarla ilişkisi buydu” mesajını paylaşmış ve iki ülke arasında üst düzey polemikler yaşanmıştı. Bu düzeyde altın ticaretinin ciddi kuşkular yarattığı dikkate alındığında, bu ticaret mi gerçek, Fahrettin Paşa krizi mi? Yoksa ikisi de mi sahte?
5- Birleşik Arap Emirlikleri ile yapılan altın ticaretine ilişkin son 3 yılda, kara para aklandığı iddiasıyla açılmış bir soruşturma var mıdır? Varsa bu soruşturmanın sonucu nedir?