MHP'den Meral Akşener'e: Seviyesizlik ve çapsızlık örneği
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, İYİ Parti'nin resmî Twitter hesabından paylaşılan Akşener’in güldüğü görüntüye ilişkin açıklama yaptı.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, genel başkan Devlet Bahçeli’nin İyi Partililere dönüş çağrısı yaptıktan sona İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener tarafından paylaşılan tweet’e tepki gösterdi.
İYİ Parti’nin resmî Twitter hesabından paylaşılan Akşener’in güldüğü görüntüye ilişkin Yalçın, “Aslında atılan tweet değil, fettan bir kahkahadır” dedi.
Yalçın, Bahçeli’nin çağrısının “Nasrettin Hoca misali testi kırılmadan, henüz Tosunlar firar etmeden önce atılmış müşfik bir siyasi tokat olarak görülmelidir” tavsiyesinde bulundu.
İYİ Parti'den Devlet Bahçeli'ye Meral Akşener'li videolu yanıt
T24’ün haberine göre Yalçın’ın açıklaması şöyle:
“MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli; dün Twitter üzerinden İP taifesi içinde yer almakla birlikte vicdanını henüz CHP’ye ipotek ettirmemiş, HDP’ye borç senedi imzalamamış kimselere bir çağrıda bulunmuştur.
Sayın Devlet Bahçeli; hasbelkader İP saflarında yer almakla beraber gönülleri ve fikirleriyle bizden kopmamaya direnen çok sayıda yanıltılmış arkadaşımıza dönük tarihî çağrısında, hafta sonu yapılacak kongrede yeniden kucaklaşma için MHP’ye katılım kararı alınması beklentisini dile getirmiştir.
Ne var ki ayrılık ve kopuştan sorumlu olan yetki sahipleri, söz konusu çağrının muhataplarından önce alelâcele olumsuz cevaplar vererek selin önünü tıkama telaşına girmişler; parti içinde âdeta vicdanları daha başından boğmaya ve Sayın Devlet Bahçeli’nin haklı davetine sağduyu ile mukabele edecekleri susturmaya çalışmışlardır.
Üzerinde istişare edilmeden, tartışılmadan, tefekkür ve tezekkür edilmeden, dikkati çeken bir acullukla karşılık verilmesinin arka planında; Sayın Genel Başkanımızın davetinin partide makes bulması, deprem etkisi yaratması korkusu yatmaktadır.
İçinde bulundukları elim vaziyetin idrakinde olmadıklarını izhar eden bu telaşlı cevap üslubu; aynı zamanda göstermektedir ki İP’te, siyasette bir karşılık bulamamış ve konum edinememiş olmanın çaresizliği hâkimdir.
Henüz sağduyusunu yitirmemiş bazı arkadaşlarımızın sonunda dayanamayıp seslerini yükselterek kendilerini zor durumda düşüreceğini hesap eden İP önde gelenleri, CHP’nin eteğinde salladıkları, HDP’nin gölgesinde uyuttukları partinin çözülme sürecine girmesinden kaygılanmaktadır.
Yerel seçimler sonrasında İP önde gelenlerinin birden bire ağız değiştirip HDP/PKK muarızı kesilmesi biraz da bu telaştan, tabandan gelebilecek tepkilerin önüne set çekme ihtiyacındandır.
PKK’nın siyasi kanadının İP’e Mecliste attığı gol, hâlâ doksanda pandül gibi asılı durmaktadır. İp müdiresinin attığı cevabi tweet, her şeyi ortaya sermektedir.
Aslında atılan tweet değil, fettan bir kahkahadır. İP Müdiresinin bu alabildiğine gayriciddi tavrı; İP’in demokratik platformda bir yer edinmek, bir konum sahibi olmak gibi derdinin olmadığını gözler önüne sermektedir.
‘Sayın Erdoğan yine ne dedin bu arkadaşa’ tarzındaki tweeti bile bir ciddiyetsizlik, seviyesizlik ve çapsızlık örneğidir.
Bahse konu tarihî çağrıyı Sayın Erdoğan’a bağlamak; basiretsizliğin, ucuzluğun, meseleyi başka mecralara çekerek kamuoyu önünde tartışmadan kaçma gayretinin ifadesidir. Kendine layık olduğundan fazla önem atfetme, haketmediği ölçüde değer yükleme zavallılığıdır.