'Bugünün tüm belediye başkanlarına örnek olsun'
Egedesonsöz yazarı Mehmet Karabel, CHP'li ve AKP'li belediyelerde yaşanan akraba atamalarına ilişkin yazdığı köşe yazısında Bülent Baratalı'nın belediye başkanlığı döneminden çarpıcı örnekler verdi.
Egedesonsöz yazarı Mehmet Karabel, CHP'li ve AKP'li belediyelerde yaşanan akraba atamalarına ilişkin yazdığı köşe yazısında Bülent Baratalı'nın belediye başkanlığı döneminden çarpıcı örnekler verdi.
Baratalı için "Urla’nın Efsane Başkanı" diyen Karabel, Baratalı'nın belediye başkanlığında mal varlığının “eksi”ye düştüğünü söyledi.
Mehmet Karabel'in 2 Ağustos 2019 tarihinde egedesonsöz'de yayımlanan "Eşini makam otosuna bindirmeyen başkanlar vardı bi’vakitler!" başlıklı yazısı şöyle;
Gereğinden fazla “gargarası” yapıldı bu işin…
Yine de ateşi düşmüyor!
“Dört ayda 4 bin kişi iş için müracaat etti!” diye yakınan…
CHP’li bazı başkanların…
Belediyeyi akraba, eş, dostla “doldurduğu” iddiaları…
Neredeyse “Dede Korkut” hikayelerinin…
Yeni versiyonu haline geldi…
Ve her şey…
CHP Lideri’nin sık sık telaffuz ettiği…
“Liyakat” kelimesinin başının altından çıktı…
***
Liyakat ne?
İki anlamı var…
Birincisi; “yeterlilik” ve “yetenek”…
İkincisi; “yaraşırlık” ve “uygunluk”…
Yani, diyor ki Kılıçdaroğlu yeni seçilen Reis’lerine…
“Belediyeye personel alacaksan ey başkan, o işe uygun olsun; ayrıca bi’de yeterliliği olsun…”
Teyze kızı, liseyi bitirmiş evde oturuyor…
Sakız’dan çıkan falını okuyor…
Teyzesi gönül koyuyor belediye başkanı yeğenine…
“Al bu kızı, koy bi’masaya; yoksa sana hakkımı helal etmem…”
Hoooop; “liyakat” sizlere ömür…
***
İnsan ister istemez sormak zorunda kalıyor…
Seçim kazanan belediye başkanlarına…
“Liyakat sahibi olanları işe alın” diyen zihniyet…
O belediye başkanlarını aday yaparken…
Ne ölçüde “liyakat” aradı?
***
Başka “vakit”lerde yaşansa…
Bazı belediye başkanlarının akrabalarına “kıyak” çekmesi…
Büyük olasılıkla fark edilmezdi…
Bi’de üstüne üstlük CHP…
11’i büyükşehir, toplam 263 belediye kazandı ya…
Karşı taraf doludizgin, bastırıyor!
“Skandal… Skandal… Skandal…”
***
Sosyal medya patladı; pansumanlar peş peşe geldi…
Kılıçdaroğlu diyor ki:
“Örneklerin hiçbiri etik değil, hepsi düzeltilir… Bundan sonra bu tür uygulamalar olmayacak…”
Söz mü?
Söz…
***
Biz, bu “inleyen nağmeler” tartışmasına…
Burada noktayı koyalım ve…
İzmir’in belediyecilik tarihinin tozlu raflarından…
Bugünün tüm belediye başkanlarına…
Örnek olsun diye…
Az bulunur İzmirli bir “Özel Reis”ten örnek verelim…
***
Adı; Bülent Baratalı…
Urla’nın Efsane Başkanı…
Neden “efsane”?
Şundan efsane…
Baratalı Başkan, 29 yaşında Urla’nın Reisi oldu…
Tarih; 12 Aralık 1977…
Daha koltuğunu (3 yıl) ısıtamadan 12 Eylül Darbesi ile…
Zorunlu istirahat devresi yaşadı…
1984 – 1989 ve 1994 seçimleri sonucu…
Kesintisiz 15 yıl daha belediye başkanlığı yaptı…
CHP İzmir’in İl Başkanı oldu…
1999’da milletvekili adayı oldu; CHP baraja takıldı…
Altıok’ta Parti Meclisi Üyesi oldu…
Ertesi yıl Genel Sekreter Yardımcısı…
2002’de İzmir Milletvekili seçildi…
İki dönem İzmir’i TBMM’de temsil etti…
2011’de aktif siyaseti bıraktı…
Artık o “bir bilen”…
Belki inanmayacaksınız ama…
Bülent Baratalı’nın 18 yıllık belediye başkanlığında…
Eşi Asuman Hanım, bi’kez olsun makam otosuna binmemiş…
Mesela…
Bi’sünnet törenine gidecekler karı-koca…
Fors açılıyor, Başkan Baratalı makam otosuna kuruluyor…
Eşi, arkadan ailenin özel aracı ile geliyor…
O aracı da oğlu Yusuf kullanıyor…
Çünkü Başkan Baratalı’ya göre…
“Devlet aracı özel araç değildir; aile fertleri binemez…”
Makam otomobilini…
Çarşı-Pazar aracına çeviren bazı belediye başkanlarının…
Kulaklarına küpe…
***
Bülent Baratalı’nın mal varlığı…
Belediye başkanlığında “eksi”ye düşmüştür…
Yine mesela…
Fiii tarihinde, gün gelmiş…
Urla Belediyesi o ay memuruna maaş ödeyememiş…
Baratalı Başkan ne yapmış?
Kendi parası ile maaşları ödemiş…
Bi’de üstüne…
Bunu yaptı diye yargılanmış…
Bülent Baratalı’ya…
Urla Belediyesi’ni yönetirken…
Rüşvet, hatır, “hamili kart yakınımdır” kartvizitleri, selam-sabah…
Filan diyerek…
Kimse iş yaptıramamıştır…
Seçim propagandası sırasında bile kaçak yapıları yıkmıştır!
Kendisine ancak “kitap” hediye edilebilirdiniz…
Kitabın dışındaki hediyeleri anında iade ederdi…
Baratalı Başkan…
Birkaç işi aynı anda yapması ile ünlüydü…
TV izlerken, kitap okuyabilir, konuşulanı dinler ve cevap verirdi…
Hala öyle…
***
Korkunç koleksiyoncudur…
Egeli ressamların tablolarını biriktirir; sanatçıları korur…
Eski eserleri toplar; antika sevdalısıdır…
Çok iyi silahşördür; attığını vurur, tabanca kullanır…
Silah koleksiyonu ünlüdür…
Evinde muhteşem kütüphanesi, binlerce kitabı vardır…
Gerçek bir entelektüeldir…
O’nunla…
Siyaseti, şehirciliği, uzayı, denizin derinliklerini hatta mikro cerrahiyi…
Her şeyi konuşabilirsiniz…
Gerçek hayvan severdir…
Köpekleri, kuşları, akvaryumda balıkları vardır…
Tipik “68 Kuşağı”dır…
Bugün 70 yaşındadır ve sizi satrançta mat eder!
***
Bülent Baratalı’ya uzun ömürler dilerken…
Ha’ni laf arasında…
“Liyakat aşağı, liyakat yukarı…” filan, deyip duruyoruz ya…
Geçiniz, efendiler…
Nokta!
Sonsöz: “İnsan suya düştüğü için değil, sudan çıkamadığı için boğulur… / Hz. Mevlana…”