Eren Erdem: Seni zincirle askere bağlıyorlar, çok onur kırıcı
İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Tutuklu ve Hükümlü Haklarını İnceleme Alt Komisyonu 5 Eylül 2019'da Türkiye'nin en büyüğü olan Silivri Cezaevi’ni ziyaret etti. Tanrıverdi, Eren Erdem ile de görüştü.
İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Tutuklu ve Hükümlü Haklarını İnceleme Alt Komisyonu 5 Eylül 2019'da Türkiye'nin en büyüğü olan Silivri Cezaevi’ni ziyaret etti.
17-25 Aralık soruşturmalarına ilişkin ses kayıtlarını servis ettiği iddiasıyla yargılanan ve Haziran 2018'den bu yana cezaevinde olan Eren Erdem, 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin ardından kapatılan tutuklu Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı ile TSK içindeki cunta yapılanması tarafından düzenlenen darbe girişimi sonrası tutuklanan yazar Ahmet Altan'ın da bulunduğu koğuşları gezen kuruldan CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi, izlenimlerini aktardı.
Eren Erdem’in hücresine ziyaret
Hakverdi, Twitter hesabından, 17-25 Aralık soruşturmalarına ilişkin ses kayıtlarını servis ettiği iddiasıyla yargılandığı davada 4 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırılan ve Haziran 2018’de beri Silivri Cezaevinde bulunan tutuklu bulunan eski CHP Milletvekili Eren Erdem’in koğuşunu da ziyaret etti. Hakverdi’nin izlenimleri aynen şöyle:
“Eren Erdem'in üzerinde tişört, eşofman, televizyonunda Tv8”
Hücre kapısının camında ‘ekmek istemiyorum’ yazıyordu. Baş infaz memuru kapıyı çalıp kilidi açtı. Kafamı uzatıp misafir kabul edip etmediğini sordum, cevap beklemeden içeri daldım. Kucaklaştık. Şaşkın karşıladı. Üzerinde tişört, eşofman ve spor ayakkabı vardı. Son ziyaretimde komisyon ile de geleceğimi söylemiştim ama zaman belirsizdi. Tek kişilik hücrede kalıyordu. Hücre tek katlıydı. Gün içinde iki kişi ile görüşebildiği havalandırma ortaktı. Hava kararmadan havalandırma ve kapılar kapanıyor, yalnız kalıyordu. Küçük televizyonda TV8 açıktı. Takıldım, ‘hep siyaset hep haber, zaman geçmiyor’ dedi, gülüştük. Yatağının üstünde Waller Newell’in Tiranlar: ‘Gücün Adaletsizliğin ve Terörün Tarihi’ kitabı vardı.”
Eren Erdem: Seni zincirle askere bağlıyorlar, çok onur kırıcı olduğundan hastaneye gitmiyorum
“Burada çalışan arkadaşlarla bir sorunum yok. Genel anlamda hepsi emekçi ve insani duyguları da gelişmiş. Bireysel olarak sorunlu bir memur var, genelde çoğu mahkûm şikâyetçi kendisinden. Onun dışında infaz memurlarına teşekkür ederim. Spor haftada bir saat, mektup ve kitap sorunum yok. Gazetelerim geliyor yalnız ‘Yeni Yaşam’ gazetesi gelmiyor.
Kampüs içindeki hastaneye giderken kelepçe takıyorlar. Takılan kelepçeye bir zincirle öndeki askere, bir zincirle sağdaki, bir zincirle soldaki askere bağlanıyoruz. Bu çok onur kırıcı olduğundan hastaneye gitmiyorum.”
Eren Erdem’den Ali haydar Hakverdi’ye: Buralara sakın düşme!
Havalandırmaya bakan tek cam, havalandırma kısmından demir parmaklıklarla kapatılmış. Demir parmaklıkların havalandırmaya bakan tarafına kuru soğanlar dizilmiş. Odasında kapının sağında kendine pano yapmış. Panoda sağ üste ‘Leman’ dergisinden alınmış bir karikatür, sol üste ‘Kafa’ dergisinden alınmış bir karikatür asmış. Sarıldık, vedalaştık. Arkamdan seslendi: ‘Buralara sakın düşme’ dedi. Döndüm ‘Mümkünse dışarıda görüşelim, çok işimiz var.’ dedim, gülüştük.
Ahmet Altan: Hapishane insanların hayatını çalıyor, ben çaldırmam