Kılıçdaroğlu'ndan Akar'ın Saray talimatlı Gül ziyaretine ilk yorum
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kayseri'de il başkanları toplantısında konuştu.
CHP Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, Kayseri'de partisinin il başkanları toplantısında yaptığı konuşmada Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve Saray Sözcüsü İbrahim Kalın'ın ismi Cumhurbaşkanı adayı olarak anılan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü ziyaretini değerlendirdi. Kılıçdaroğlu, "Genelkurmay Başkanı ile Saray Sözcü'nün ziyaret anlamlıdır. Şimdi konuşmayacağım, daha sonra kapsamlı üzerinde duracağım" dedi.
İşte Akar ve Kalın'ın Gül ziyaretinin perde arkası
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları:
Kayseri'nin cazibe merkezi olmasını heyecanla izledik. İşsizlik Anadolu'nun nasıl her kentinde varsa Kayseri'de de var. Ülkenin 5 temel sorunu var. Eğitim, Dış politika, toplumsal barış, demokrasi ve ekonomi. Bu 5 sorun iç içe geçen sorunlardır.
EĞİTİM
Türkiye'nin gündeminde olan birinci sorun eğitim sorunudur. 16 yılda 14 kez eğitim politikasını değiştiren bir ülke var mıdır? Bizim çocuklarımız kobay mı, denek mi? 16 yılda 14 sefer strateji değiştiriyorsan ne olacak bu çocuklar? Çocuğumuza bakın, hangi liseye gideceğini, hangi sınava gireceğini bilmiyor. Okulları nitelikli, niteliksiz diye ikiye ayırdılar. Hangi anne çocuğunu niteliksiz okula göndermek ister? 2017’de 2 milyona yakın çocuk okula gitmemiş. Nasıl iş bulacak bu çocuklar? 41 ülke arasında Türkiye, en kalitesiz eğitimin verildiği ülke konumuna getirildi. Daha neyi vaat ediyorsun? 16 yıldır yurt sorunun çözemediler. İl başkanları bilgiye dayalı muhalefet yapmalı. Neleri de yapacağımızı anlatmalı. Bilgiye dayalı konuşacağız, boş laf etmek yok. Demokrasinin öncüsü CHP'dir. Ezberlerini bozduk.
DIŞ POLİTİKA
DEMOKRASİ
Dünya haritasına bakalım. Demokrasinin geliştiği ülkeler ve tek adamların olduğu ülkeler...
Demokrasinin geliştiği ülkelerde kişi başına gelir 25 bin dolardır. Buyrun İslam dünyasındaki kavgaya bakın. Tamamı nereye gitmek istiyor? Batı'ya gitmek istiyor. Suudi Arabistan'a Katar'a gitmek isteyen yok.
15 VEKİL
Demokrasiye karşı kumpas kuruyorlar. Partileri acaba nasıl bir dümen çeviririz de seçime sokmayız. 15 milletvekiline giden kardeşim bu kumpası bozun dedik. Yaparız Recep Bey yaparız gözlerinden öpüyorum seni. Sen demokrasiyi bilmezsin. Demokrasinin 'D'sinden dersini almamış.
GELMEYEN NAMETTİR
Düne kadar birbirlerini yiyorlardı. (Bahçeli-Erdoğan) Şimdi 'Ey Kılıçdaroğlu' diye bağırıyorlar. Benimle yüzleşmek istiyor o zat. Senin istediğin televizyon kanalı, istediğin gazeteciler. Gelmeyen namerttir! Neden gelmiyorsun?
20 Temmuz'da sivil darbe yapıldı dedim, kıyamet koptu.
20 Temmuz'un 12 Eylül darbesinden ne farkı var? İstediğini atıyorsun. General, gazeteci...
OHAL
Her yerde OHAL ilan ettiler. Hadi Ankara'yı anlarım ama Edirne'de, Rize'de OHAL'e ne gerek var? Asker orada, darbe falan yaparlar dersin. Ama Edirne'den, Ankara'ya gelip darbe mi yapacak?
'Kısa süreli yapacağız' dediler ama 2 sene oldu. Bu ülkede ilktir. Yeniden askeri vesayeti getirmek istiyorlar kendi askeri vesayetini güçlendirmek için. Demokrasi üzerindeki vesayeti kabul etmiyoruz.
HULUSİ AKAR VE KALIN'IN GÜL'Ü ZİYARETİ
Genelkurmay Başkanı ile Saray Sözcü'nün ziyaret anlamlıdır. Şimdi konuşmayacağım, daha sonra kapsamlı üzerinde duracağım. Bir kişi kendi tek adam düzenini güçlendirmek istiyorsa buna şiddetle karşı çıkacağım. 28 Şubat diye bağırıp ondan daha ağır bir vesayeti topluma giydirmeye çalışanlara karşı çıkacağım. Demokrasinin üzerindeki vesayeti kabul etmiyorum. Ali Fuat Başgil olayına bakın. Şimdi ise benzeri 2018’de yapılmak isteniyor.
EKONOMİ
Rahmetli Ecevit ve arkadaşları ekonomiyi düzeltmek için bütün bedelleri ödediler. Bunlar gelip hazıra kondular. 16'ncı yılında Türkiye Cumhuriyeti'nin tefecilere teslim olmasıdır. Ekonomiyi bunlar değil fiilen tefeciler yönetiyor. Son 15 yılda Londra'da bir grup tefecilere ödediği miktar 150 milyar dolardır. 150 milyar doları bir grup tefeciye ödüyorlar. İçerideki tefecilere 675 milyar dolar ödüyorlar. Demeyecek misiniz, bunların yatacak yeri yok, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bu kadar faiz ödeyen ikinci bir hükümet yoktur. Osmanlı'nın borçlarını yoksul döneminde ,Türkiye Cumhuriyeti ödedi.
'TEFECİLERDEN EMİR ALARAK EKONOMİYİ YÖNETİYORSUN'
Faizle ilgili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalar yaptığını belirten Kılıçdaroğlu, "O zat açıklama yapıyor 'Ben faizi sık sık dile getirince o da faiz ile ilgili konuşma yapıyor' diyor. Sanki 15 yıldır biz iktidardayız da faizi indirecekmiş. Sen faizi indirdin de biz indirmemi dedik. Sen tefecilerin karşısında hazırolda bekliyorsun. Onlardan emir alarak ekonomiyi yönetiyorsun. Açık söylüyor 'Devletin bankaları da bu işin içinde' diyor. Gözlerinden öptüğüm Recep devletin bankalarının müdürlerini sen atıyorsun. Cumhuriyet tarihinde bu kadar ikiyüzlülük görmedim. Vallahi de billahi de Recep sen ülkeyi yönetmiyorsun. 24 Haziran'a giderken Türkiye'nin 5 temel sorununu unutmayacaksınız. Ecevit zamanında yazar kasa atıldı. Şimdi yazar kasanın ötesinde insanlar 3-4 yıldır işsiz kendilerini yakıyorlar. Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde kendilerini yakıyorlar. Haber olmadı ben konuşana kadar" diye konuştu.
'BU ÜLKEDE HİÇ KİMSE GÜNAHA ORTAK OLMASIN'
Toplum içindeki baskıyı daha da artırmak için seçimin istendiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, "Bu ülkede demokrasi üretim, iş, istihdam olsun, çocuklarımız en iyi okullara gitsinler diyorsan oyunu değiştir. 24 Haziran'a kadar hiçbir il ve ilçe başkanı rahat uyumayacak. 24 saat çalışacak. Ben rahatıma düşkünüm öğleden sonra başlarım diyorsanız görevinizi bırakın. Yörüklere söz verdim Yörük aile nasıl çalışıyorsa ben öyle çalışacağım. Bu ülkede hiç kimse günaha ortak olmasın. Tefeciye para ödemek günahsa tefeciye teslim olmak günahsa hiç kimse harama, günaha ortak olmasın. Verdiğim rakamlarda 1 kuruş eksikse görevi bırakacağım. Bu kadar eminim. Çünkü bunlar devletin rakamları. Biz üreten güçlü bir Türkiye istiyoruz. Bu iktidara vereceğin her oy günaha ortak olman demektir" dedi.