AKP'de 50+1 karmaşası

AKP’nin kurucularından Faruk Çelik'in önceki gün dile getirdiği 'cumhurbaşkanı seçilmek için gereken yüzde 50+1 oranının değiştirilmesi' önerisi dün TBMM 27'nci dönem 3'üncü yasama yılı açılışı töreninde geniş yankı buldu.

AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan konuya ilişkin soruya bir kaç saat arayla iki farklı yanıt verse de teklife yeşil ışık yaktı. 'Halkın 50+1’le hiç bir sorunu yoktur' diyen danışmanı ise Erdoğan'la ters düşen bir açıklama yaptı.

50+1 tartışması dün geniş yankı bulsa da aslında tartışma yeni değil. Aynı soru geçtiğimiz temmuz ayı başında da Erdoğan'a sorulmuş satır aralarında kalan soruya Erdoğan, 'Bizim şu anda gündemimizde böyle bir şey yok' diye yanıt vermişti.

AKP'nin kurucularından ve eski bakan Faruk Çelik cumhurbaşkanı seçilmek için gereken yüzde 50+1 oranının değiştirilmesi önerisinde bulunmuş ve “İlk turda yüzde 40 ve üzeri oy alan seçilsin. Yüzde 50+1 formülü Türkiye'yi yorar” demişti. Çelik’in bu sözleri Dün gerçekleştirilen TBMM 27’nci dönem 3’üncü yasama yılı açılışına da damga vurdu.

‘İktidarıyla, muhalefetiyle el ele vererek bunu gerçekleştirebiliriz’

Tartışmaya dair ilk değerlendirmeyi TBMM Genel Kurulu’nda, yaptığı açılış konuşmasının ardından yapan Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ‘Bu durum bir anayasa değişikliği gerektiriyor. Dolayısıyla konuşma yeri Meclis’tir. Ön hazırlığımızı buraya getirebiliriz. Onun için iktidarıyla, muhalefetiyle el ele vererek bunu gerçekleştirebiliriz’ dedi.

‘Bu bizim değil muhalefetin işi ama tartışmaya açığız’

Genel kurulun ardından gerçekleştirilen açılışı resepsiyonunda 50+1 barajına ilişkin tartışma Cumhurbaşkanı Erdoğan’a tekrar soruldu. Erdoğan aynı soruya bu kez “Mevcut durumu Meclise getiren biziz, şu anda mevcut durumu halkımıza götüren de biziz, halkımızın büyük bir çoğunluğu ile bu onaylandığına göre bunu tekrar revize edip gündeme getirmek bir defa bizim özellikle siyasi ciddiyetimize yakışmaz. Böyle bir şey olacaksa bizim değil, muhalefetin yapacağı bir iştir, bizim işimiz değil. Böyle bir teklif kimden geliyor? Medyadan geliyorsa ayrı konu ama bu iş parlamentonun işidir. Parlamentoda ilgilenen kimdir? Muhalefettir. Bunu sürekli olarak ayağa düşürmenin doğru olduğuna inanmıyorum. Milletimiz politikacıdan ciddiyet istiyor, bizim dolayısıyla bu ciddiyeti aynen sürdürmemiz lazım. 2023 seçimlerine ciddi bir zaman var. Muhalefetten gelirse biz hepsini değerlendirmeye tartışmaya açığız” diye yanıt verdi.

‘Halkın 50+1'le hiçbir sorunu yoktur’

Aynı soruya iki farklı cevap veren Erdoğan, 50+1 barajının düşürülmesine yeşil ışık yakarken Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum’dan ise Erdoğan’ın ifadeleriyle ters düşen bir açıkla geldi. Uçum, Twitter hesabından paylaştığı mesajda, “Cumhurbaşkanı seçiminde %50+1 oy kuralı Türkiye'nin toplumsal ve siyasal istikrarının temelidir.Halkın 50+1'le hiç bir sorunu yoktur tam tersine bu norm siyasal sistem işleyişinin tamamen halk iradesine dayanmasının temel güvencesidir.Siyaset halk için yapılır,halka rağmen değil.” ifadelerini kullandı.

‘Şu anda böyle bir şey söz konusu değil’

50+1 barajına ilişkin tartışma her ne kadar düne damga vursa da tartışma aslında yeni değil. 8-9 Temmuz 2019 tarihlerinde Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci Zirve Toplantısı’na katılmak için Bosna Hersek’e giden Erdoğan, yurda dönüşü sırasında uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlamış, 50+1 barajının düşürülmesi konusu orada da gündeme gelmişti. Türkiye’nin S-400’leri tartıştığı o günlerde satır arasında kalan soruya Erdoğan, ‘Bizim şu anda gündemimizde böyle bir şey yok’ diye yanıt vermişti. O gün 50+1 barajının düşürülmesine sıcak bakmayan Erdoğan yanıtında “Şu anda böyle bir şey söz konusu değil. Bizdeki yapıda ittifaklar oluşturuldu. Bu ittifaklar oluştuğu için belediye başkanlıklarında yüzde 50 artı 1 söz konusu olmuyor. Burada en fazla oyu alan seçimi kazanmış oluyor. Bizim şu anda gündemimizde böyle bir şey yok. Belki bu konuda geçmişe yönelik bazı değerlendirmeler yapılabilir. Bu konuda ittifakların oluşumu bundan sonraki süreçte nasıl olur; belki bunun üzerine değerlendirmeler yapılabilir ama bu tabi her partinin masaya yatırıp üzerine çalışacağı konulardır.” ifadelerine yer vermişti.