Numan Kurtulmuş'tan Saray'da revizyon sinyali: Eksikler tespit edildi
AKP Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanlığı Hükümet sisteminde yapılması planlanan değişiklikler hakkında açıklamalarda bulundu.
AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş Habertürk TV Ankara Temsilcisi Bülent Aydemir soruları yanıtladı.
Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi hakkında, 'Büyük kısma uygulamadan gelen eksiklikler. Yetki devri, yazışma sürelerin uzaması gibi uygulamadan kaynaklanan sorunlar. Bunlar ortadan kaldırılacak.' ifadelerini kullandı.
AKP'li Numan Kurtulmuş: Savaşa giriyoruz
Kurtulmuş'un açıklamalarından satır başları:
"BÜTÜN PARTİLER MİLLİ MESELELERDE ORTAK TAVIR SERGİLEMELİDİR"
Siyasetin normalleşmesi lazım. Türkiye can pahasına bir varlık mücadelesi veriyor. Başladı, başlayacak bir harekattan bahsediyoruz. Türkiye'nin terörle mücadelesi var. Siyasetin normalleşmesinden kastımız şu, parlamentoda yer alan siyasi partilerin tamamının terörle arasına aşılmaz duvarlar kurması lazımdır. Fikir yoluyla parlamentoda legal mücadele vermek başka bir şeydir.
Örneğin HDP terörle arasında kalın ve aşılmaz duvarları bir türlü kuramıyor. Bunun kurulması siyasetin normalleşmesi ve HDP'nin normal zemine gelmesi bakımından kaçınılmazdır. Diğer siyasi partilerin milli meselelerinde ortak bir zeminde durması lazım. Farklı olabiliriz, herhangi bir konuda taban tabana zıt düşünebilirler ama milli meselelerde ortak noktada durabiliriz, bu Türkiye'yi güçlendirebilir ve siyaseti normalleştirebilir. Normal olan şey terörü halkın arasından atmaktır. Bunun zemini oluşturacak olan siyasi partilerdir.
"TÜRKİYE İTTİFAKI PARLAMENTO ÜZERİNDEN YAPILAN HESAPLAMA DEĞİL"
Türkiye İttifakı meselesi Cumhur İttifakı'nın alternatifi ya da tamamlayıcısı değildir. Cumhur İttifakı konuları, çerçevesi belli olan ittifaktır. Masa başında değil gaza meydanlarında, Allahükber sesleriyle 15 Temmuz gecesi kurulan bir ittifaktır. Bizim Türkiye ittifakından kastımız da bunu daha da kuşatıcı şekilde temel meselelerde bütün partilerin ortak hareket etmesi, etmezlerse büyük ittifakla bu zemini ve dilini oluşturmaktır.
Bundan bütün siyasi partiler kazanacaktır. Siyaset kurumunun kendisi kazanacaktır. Bu partiler üzerinden yapılan hesaplamalar değildir. Bu Türkiye'nin gelecek ufkuyla ilgili, farklı partileri, siyasi görüşleri, farklı kanaatlerini nasıl ortak paydada buluşturabiliriz anlayışıdır.
"KARŞI İTTİFAKIN BİR ORTAK NOKTASI VARDI: ERDOĞAN KARŞITLIĞI"
Yüzde 50+1'i alan aday kazanacak. Burada meclis sandalyeleri altalta yazmak hesap değil. Son ittifak denemesi 31 mart ve 23 haziran seçimleriydi. Cumhur ittifakı nerede ittifak ettiiği nerede ittifak etmediği bellidir. Bu kampanya içerisinde oluşan farklı siyasi grupların bir tane ortak noktası vardı o da Erdoğan karşıtlığı. Karşıtlık üzerinden bir ittifakın bina edilmesi değil doğru olan fikirler üzerinden ittifakların oluşmasıdır. Kim daha geniş ittifakı oluşturabilirse. İsimler ya da parti kimlikleri üzerinden değil o adayların daha başarılı olacağını düşünüyorum.
"YETKİ DEVRİ VE YAZIŞMALARIN UZAMASI DÜZELTİLECEK"
Milletimizin oylarıyla kabul edilen yüzde 50+1 oy alarak milletimizin teveccühünü kazanan bir sistemden bahsediyoruz. Onlarca yıl içerisindeki parlamenter sistemin ortaya koyduğu bazı yüklerden ve eksikliklerden kurtulabilmek için milletin önüne getirilmiştir.
Buradan dönüş yoktur. Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği gibi siyaset ciddiyet ister. 1 yıllık uygulama s ürecinde ortaya çıkan noksanlar, kusurlar, eksikler tespit edildi. Siyaset,bürokrasi, bakanlardan farklı STK'lardan ve binlerce insanlardan alınan verilerden bir çalışma yapıldı. Önümüzdeki günlerde kamuoyuyla paylaşılacaktır. 1 yılda gözlenen eksiklerin, hataların çok çok az bir kısmı yasal düzenleme gerektiriyor.
Büyük kısma uygulamadan gelen eksiklikler. Yetki devri, yazışma sürelerin uzaması gibi uygulamadan kaynaklanan sorunlar. Bunlar ortadan kaldırılacak. Kimlerin bakan olacağı, olmayacağı meselesi ise halk tarafından seçilmiş olan Cumhurbaşkanının vereceği karardır. Kimlerle çalışacağını kararını verecek olan sayın Cumhurbaşkanımızdır.
"TÜRKİYE YAKIN TARİHİNİN EN ZOR SÜRECİNDEN GEÇİYOR"
Bu genel olarak söylenmiş bir sözdür. Türkiye'nin iç ve dış meydan okumalar bakımından yakın tarihimizin en zor süreçlerinden geçiyoruz. Bu fitne çıkarılarak değil birlik bütünlük içerisinde geçirilebilecek bir süreçtir, bir vurgudur ve uyarıdır.
"DÜNYA MARKASI OLAN TAYYİP ERDOĞAN'IN ARKASINA SAKLANILMAYACAK"
Siyasette alan boşalması sözkonusu değil. Hiçbir tedirginlik yaşamadığımızı ifade etmek isterim. AK Parti'den ayrılacak arkadaşlarımızın yeni parti kurmak istemişlerdir. AK Parti yerli ve milli, demokrat, reformların çoğunu gerçekleştirmiş, kuşatıcı ve kapsayıcı partidir. Başlatılmış olan 7. kongre döneminde AK Parti'nin yeni kadrolarla tahkim edilmesi, güçlendirilmesi, perormansa bilgiye, beceriye sahip olan insanlarla yürümemiz lazım. Bir dünya markası olan Tayyip Erdoğan'ın siyasi karizması arkasına sığınarak siyaset yapma dönemi sona ermiştir. Başka partilerin, başka partililerin ne yapacağı değil AK Parti'nin ne yapacağı önemlidir.
"YARGI REFORMU SORUNLU ALANLARI RAHATLATACAK BİR REFORM"
Adalet Bakanlığı'nın hazırlamış olduğu yargı reformu paketinin arkasından ikinci paket gelecek. 18 yıllık iktidardan sonra reform yapabilme becerisi son derece kuvvetli olan bir partiyiz. Örnek askerlikte düzenleme. Yargı reformu önemli reform olacak. Sorunlu alanları rahatlatacak çok ciddi bir adım olacak. Mevcut haklar meselesi ayrı ama Türkiye'nin artık taşıyamadığı bu emeklilik sistemi gözden geçirmeliyiz.