'Recep Bey'in yerinde olsam şöyle söylerdim; Ey sigaracı kardeşlerim...'

Emin Çölaşan, Erdoğan'ın "Sigara haramdır" açıklamalarını değerlendirdi.

'Recep Bey'in yerinde olsam şöyle söylerdim; Ey sigaracı kardeşlerim...'

Sözcü Gazetesi yazarı Emin Çölaşan, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Sigara haramdır" açıklamalarını değerlendirdi.

Çölaşan, Erdoğan'ın yerinde olsa sigara içilmesiyle ilgili ne diyeceğini yazdı. Çölaşan yazısında, “Ey sigaracı kardeşlerim, bu yaptığınız hem kendi vücudunuza, hem de başkalarına zarar vermektedir. Dinimize göre sigara mekruhtur. Yani günahı yoktur. Ama yine de devlet bütçesine yaptığınız olumlu vergi katkıları nedeniyle hepinize ayrı ayrı teşekkür etmeyi bir görev biliyorum!” dedi.

Emin Çölaşan'ın 'Recep Bey ve sigara!' başlıklı köşe yazısı şöyle:

"Sevgili okurlarım, ne yazık ki kendimi bildim bileli sigara içiyorum. Bu mereti ömrüm boyunca birkaç günlüğüne bile olsabırakmam mümkün olmadı.

Şimdi hesap ediyorum, sigara içmeye 14-15 yaşlarımda başlamışım. İlk çektiğim nefesi de daha dünmüş gibi anımsıyorum. İlk başlayışta, büyük görünme hevesiyle birlikte tek tük…

Paramız kıt…

Yarısını içtiğimiz sigaranın öteki yarısı ziyan olmasın diye ateşini koparıp kalan izmariti cebimizde saklıyor ve sonra yeniden yakıyoruz.

Ortaokul ve lisede Hüseyin Bey isimli (soyadını unuttuğum) bir muavinimiz vardı. Beni odasına çekip sık sık uyarırdı.

– Hayatta iki şeyi yapmayacaksın. Biri hırsızlık, ikincisi sigara içmeyeceksin. Hele sigara seni mahveder.

★★★

Hiç unutmadığım sigara anılarım vardır. Ortaokul son sınıf öğrencisi idik. Arkadaşlarla birlikte sokakta yaşlı ve gariban bir at arabacısını durdurup sigaramız için ateş istedik. Söylediği söz bugün bile belleğimde teyp gibi kayıtlıdır:

– Oğlum içmeyin şu mereti. İnsana düşmanından bile istetir.

Doğru söylediğini uzun yıllar sonra anlayabildim.

★★★

Yine uzun yıllar sonra Deniz Baykal'la konuşuyorduk. Sigara ikram ettim… Onun verdiği yanıtı da hiç unutmam:

– Ben içmiyorum. Uygar bir insanın sigara içeceğini de düşünemiyorum.

Ama gelin görün ki, sigaraya son vermem mümkün olmadı.

Şimdi aradan yıllar geçtikten sonra düşünüyorum, adına sigara denilen nesne benim hem en büyük dostum, hem de en büyük düşmanım.

★★★

1977 yılında ilk adımı atmıştım, Milliyet'te gazeteciliğe başlıyordum.

Bana küçük bir masa verdiler.

Masanın üzerinde metal bir sigara tablası.

O sigara tablası tam 42 yıldan bu yana Milliyet, Hürriyet ve SÖZCÜ'deki masalarımın üzerinde ve onu halen kullanıyorum. Benim ayrılmaz sırdaşım, dostum, kankam!.. Birlikte neler yaşadık.

İçinde bugüne kadar herhalde on binlerce sigara söndürmüşümdür.

★★★

Bir cerrah arkadaşım günün birinde bana Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'ndeki ameliyathaneleri gezdirmişti. Koridorda sıra sıra belki 20 ameliyathane… Her birinde hastalar kesilip biçiliyor.

Bazı cam kaplı küçük odacıklar dikkatimi çekti. Meğer cerrahlar, anestezi uzmanları ve öteki ameliyathane görevlileri kısa bir ara verip oralarda sigara içermiş. İçlerinde güçlü bir havalandırma varmış, duman dışarıya sızmazmış.

Sigara işte böyle bir nesne. Bırakmak çok zor.

★★★

Şimdi belki “Yav kardeşim, durup dururken bu sigara konusunu nereden çıkardın” diyeceksiniz!..

Recep Bey'in önceki gün söylediği sözlerden sonra çıkardım! Sigara karşıtı konuşmasında şöyle diyordu:

“Bu melaneti (lanet edilesi şeyi) bırakalım. Kendimize zarar veriyoruz. Hem kesemize, hem de vücudumuza… Sigara haramdır, Diyanet de böyle diyor…”

Açık söyleyeyim, bu iktidarın sigara ile mücadelesini takdirle izliyorum ve getirilen yasakların arkasındayım.

Geçmiş yıllarda neydi o rezalet…

Uçaklarda, otobüslerde ve bütün kapalı mekânlarda sigara serbestti.

Herkes, hem içenler, ama özellikle de içmeyenler duman altı olurdu.

★★★

Kendi adıma söylüyorum, bunca yılın tiryakisi olmama karşın dumanlı yerlerden nefret ederim. Örneğin bizim evde asla sigara içilmez. Eşim Tansel Çölaşan bir numaralı sigara düşmanı.

Evdeki her sigaramı balkonda içerim.

Bazen restoranlara gidildiğinde yemek yiyoruz, tam da sigara içme zamanı geldiğinde cümbür cemaat dışarı çıkıyoruz!

İçki içemediğim için o konuda bir sorun yok! Kapasitem bir tek rakı, yarım kadeh şarap. Fazlası bana acayip bir uyku veriyor. Ama karnı doyanlar ve özellikle içenler bir süre sonra tam kadro dışarıda, sigara molasında!

Olsun varsın, herkese de söylüyorum “Bu yasaklar çok iyi oldu, bu iktidarın yaptığı en olumlu işlerden biridir” diyorum.

★★★

Ancak Recep Bey'in yukarıda alıntı yaptığım sözlerinde çok önemli bir hata var.

Dinimize göre sigara haram değil, mekruhtur…

Yani sağlığa zararlı, kabul görmeyen bir şeydir.

Tam da bir konuyu güzel güzel, mantıklı bir çerçevede anlatıp sigaranın zararlarından söz ederken, Recep Bey'in işin içine ille de dinî konuları katması, üstelik bunu yanlışlarla sunması doğrusu hiç yakışık almıyor.

Unutmasın, bu memlekette sigaracılar ve içkiciler olmasaydı devletin bütçesi daha beter çökerdi ve iflasa sürüklenirdik. Ben onun yerinde olsam işin içine haramı falan karıştırmadan şöyle derdim:

“Ey sigaracı kardeşlerim, bu yaptığınız hem kendi vücudunuza, hem de başkalarına zarar vermektedir. Dinimize göre sigara mekruhtur. Yani günahı yoktur. Ama yine de devlet bütçesine yaptığınız olumlu vergi katkıları nedeniyle hepinize ayrı ayrı teşekkür etmeyi bir görev biliyorum!”

Etiketler
Sigara Emin Çölaşan