Perinçek: Akşener'i doldurmuşlar

Vatan Partisi lideri Doğu Perinçek çıkış yolunu gösterdi. Norveçlilerin, ‘Zor durumlarda Atatürk gibi düşünmek lazım' cümlesine vurgu yapan Perinçek ‘Anketler yalan söylüyor' dedi.

Sözcü'den Saygı Öztük'ün haberi şöyle:

Siyasi görüşü nedeniyle defalarca cezaevine giren, sözde Ermeni soykırımı iddialarına karşı Avrupa'da tek başına zafer kazanan Doğu Perinçek, Adalet Partisi Genel Başkan Yardımcılığı ve bu partiden milletvekilliği yapmış Sadık Perinçek'in oğlu. Babası gibi, Doğu Bey de hukukçu. Partisi her seferinde yüzde 10 barajının altında kalıyor. İttifak düzenlemesiyle Vatan Partisi'nin de baraja takılmayacağı beklenirken, Meral Akşener'in karşı çıkması yüzünden henüz hiçbir ittifakın içinde yer alamadı.Israrlı girişimlerine rağmen Akşener, Perinçek'le görüşmedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na “CHP-İYİ Parti, Vatan Partisi” ittifakını önerdi. Kılıçdaroğlu'nun da cumhurbaşkanı adayı gösterilmesini istedi. Kılıçdaroğlu, “olabilir” dedi ama İYİ Parti Genel Başkanı Akşener bu konuda da ikna edilemedi ve adaylıktan vazgeçmedi.

“AKŞENER'İ DOLDURMUŞLAR”

CHP, İYİ Parti, Vatan Partisi ittifakına, Akşener'in karşı çıkmasını, Perinçek şöyle eleştiriyor: “İYİ Parti'nin dört yöneticisiyle görüştüm. Anket şirketleri partileri birleştirip yönetmek istiyor. Bu durumdan en çok da İYİ Parti yöneticileri etkileniyor. Akşener'i öyle bir doldurmuşlar ki, ayakları yerden kesilmiş durumda. Siyasetçi için bu, en tehlikeli bir durumdur. CHP, İYİ Parti ve Vatan Partisi ittifakı için tarihi bir fırsat çıkmıştır. İnanın, böyle bir ittifakla kurulan hükümet, PKK'nın merkezi olan Kandil Dağı'na üç ay içinde teslim anlamına gelen beyaz bayrağı çektirir. Beşar Esad'a ‘katil' diyerek PKK'ya nasıl darbe vuracaksınız? Biz Meclis'e girmek için değil, hükümet olmak için ittifaktan yanayız. Atatürk gibi bir yönetim kurarız. Ortak payda ve programı olmayan ittifaklar hiçbir sorunu çözemez. Türkiye'nin önündeki çözüm milliyetçi, halkçı bir çözümdür. Ekonomide de güvenlikte de çözüm budur.”

NORVEÇLİLERİN O SÖZÜ

İçinde bulunulan durumdan aslında AKP yöneticileri de şikayetçi. Perinçek, bu konuda şunları anlatıyor: “20 yaşından beri, bu sistemle devam edilemeyeceğini biliyorum, söylüyorum. En geç iki yıl içinde Türkiye, tekrar Atatürk devrimi rotasına girecek. Biz, iki yıl sonra yapılacak seçimde hükümet olacağız. Önümüzdeki tabloyu, Cumhurbaşkanı Erdoğan da ‘deprem' diye tanımlıyor. Türkiye, devrimle bu depremden, çürümüş sistemden çıkacak. Norveçliler, ‘Zor durumlarda Atatürk gibi düşünmek lazım' der. Biz de, Atatürk gibi düşünmeliyiz.”

“ÇİN'DEN 400 MİLYAR DOLAR GETİRECEĞİZ”
Perinçek, zor günleri aşarak bu günlere geldiklerini belirtiyor ve zorlukların da doğru siyasetle aşılabileceğini söylüyor. “Biz Silivri duvarlarını yıktık. 15 Temmuz gecesi darbe girişimini göğüsledik. Hükümet susarken televizyonlara çıktık, darbeye karşı direndik. Hükümet üyelerini arayarak ‘Bu darbe Türk Ordusu tarafından ezilecektir' dedik. Ermeni soykırımı yalanını tek başımıza yerle bir ettik. Bizi engellemek isteyenler oldu ama yolumuza devam ettik. Biz Ergenekon destanında, dağları eriten, yol açan demirciyiz” diyor büyük bir coşkuyla. Belki bu gün ittifak içinde değil ama eğer ittifak içinde yer alır, hükümette bulunursa neler yapacağının müjdesini de bize şöyle veriyor: “Partimiz, Çin'den Türkiye'ye 300-400 milyar dolar kaynak aktarılmasının yolunu açacak. Çin'in Türkiye'ye yatırım yapmasını sağlayarak hem ithalatımızı azaltır, hem de bütün bölgeye ihracat yapacak bir sanayi kurarız. Paylaşarak gelişme çizgisi izleriz. Rusya ile tüm sorunları aşarız. Aydınlanma ve laiklik Türkiye'nin ihtiyacıdır. Bu Çin, Rusya ve İran'la ittifak için de gereklidir. İran da laik bir Türkiye'den yanadır.”

‘TEK ÇIKAN PEHLİVAN'

Perinçek, “Millet, bir pehlivanın karşısına üç-dört pehlivan çıkarsa, bunların arkasından gitmez ve tek çıkan pehlivan kazanır” görüşünde. Yani, çok adaylı Cumhurbaşkanlığı seçimine karşı çıkıyor. Perinçek, zor günlerde kendisinin olaylara “Atatürk gibi baktığını” belirtiyor ve şunları anlatıyor: “Atatürk, Bandırma vapuruna bindiğinde İstiklal Savaşı yoktu. Hiçbir anket kuruluşu, Yunan askerlerinin denize döküleceğini söylemiyordu. Ankara'da hükümet kurulması, Cumhuriyetin ilan edileceği de yoktu. Yurdun dört bir yanını işgal eden devletlerin Türkiye'den çıkarılacağını hiçbir kuruluş öngörmemişti. Anketler artık yalan söylüyor. Buna rağmen politikacılar anketlerle yönetiliyor. Ama anketlerde Hazreti Muhammed de Mustafa Kemal de yok.”