CHP PM'ye 15 Temmuz davası: İktidar muhalefeti susturmak istiyor

CHP’nin 15 Temmuz Darbe Girişimi’nin ardından yayımladığı bildiri nedeniyle dönemin PM üyesi 60 kişi hakkında, ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ suçlamasıyla dava açıldı. CHP PM üyesi Usluer, “Erdoğan, AKP Genel Başkanı olarak kendisine söylenen şeyleri Cumhurbaşkanı şapkasıyla karşılıyor” dedi

Türkiye’de, “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlaması ile açılan ve 2018 yılında rekor kıran davalara yenileri eklendi. CHP’nin 15 Temmuz Darbe Girişimi’nin ardından yayımladığı bildiri nedeniyle dönemin Parti Meclisi (PM) üyeleri hakkında dava açıldı. 60 CHP’liye açılan davanın gerekçesi, “Cumhurbaşkanına hakaret” oldu. İlk davanın Eski CHP PM Üyesi Mehmet Tüm adına 31 Ekim’de Ankara 12’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.

Birgün gazetesinden Mustafa Mert Bildircin'e konuşan Mehmet Tüm, Parti Meclisi’nin, siyasi partinin en üst organı olduğuna dikkat çekti. Tüm, “Ana muhalefet partisinin PM üyelerine, yayımladıkları bildiri nedeniyle dava açılan bir ülkede hukuktan söz edilemez. Bu dava, muhalefeti baskı altına almaya yönelik davadır” dedi. Partinin bildirisi üzerine kişilere bireysel dava açılmasının doğru olmadığını belirten Gaye Usluer ise “Cumhurbaşkanı’nın, ‘AKP Genel Başkanı’ ve ‘Cumhurbaşkanı’ olmak üzere iki şapkası var. Duruma göre canının istediği şapkayı takıyor” diye konuştu.

CHP PM üyelerine 15 Temmuz bildirisi davası

Yurttaşlara, “Hakaret” suçlaması ile açılan davalar, Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı döneminde 15 kat artarak 2018 yılında rekor kırdı. 2017 yılında 20 bin 539 olan, “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla başlatılan soruşturma sayısı 2018’de 26 bin 115’e çıktı. Bu kapsamda, 168’i çocuk olmak üzere toplam 5 bin 223 kişi yargılandı. Türkiye’deki ifade özgürlüğünün önündeki en büyük engellerden olan, “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla açılan davalara önceki gün yenileri eklendi. CHP PM Üyesi 60 kişi hakkında, 15 Temmuz Darbe girişiminin ardından yayımlanan parti bildirisi ile “Cumhurbaşkanına hakaret” edildiği gerekçesiyle dava açıldığı öğrenildi.

Saklamaya çalışıyorlar

Eski CHP PM Üyesi ve Balıkesir Milletvekili Mehmet Tüm, 31 Ekim’de görülecek davanın tarihi bir dava olduğunu söyledi. Tüm, CHP’nin 15 Temmuz’un ardından yayımladığı bildirinin Türkiye’nin gidişatı ile ilgili duyulan kaygıları dile getirdiğini ifade ederek “Ana muhalefet partisini susturmak istiyorlar” ifadesini kullandı. Bildirinin ortak bildiri olduğunun altını çizen Tüm, “Ortada bir suçlama var ise bildiriye imza atanları aynı gün yargılarsınız. Ama hepimizi ayrı günlerde çağırıyorlar. Bunu da davanın kamuoyunda görünürlüğünü azaltmak için yapıyorlar” yorumunda bulundu.

İktidarı Teşhir Edeceğiz

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aynı zamanda AKP Genel Başkanı olduğunu vurgulayan Tüm, sözleri şöyle sürdürdü: “Cumhurbaşkanı taraflıdır ve her gün muhalefete verip veriştirmektedir. Bizim de bunlara cevap vermek en doğal hakkımızdır. Demokrasinin gereği de budur. İktidardakiler muhalefete küfür edecek, ağzına geleni söyleyecek, biz buna cevap vermeyeceğiz. Böyle bir şey mümkün değil. Bu dava, iktidarın yaptıklarını teşhir etmek için bize fırsat verecek.”

Bildirinin arkasındayız

CHP PM Üyesi ve Eskişehir Milletvekili Gaye Usluer de dava konusu edilen bildirinin partinin ortak görüşünü ifade eden bir bildiri olduğunu söyledi. Bir suç istinadında bulunulacak ise bunun parti nezdinde olması gerektiğini anlatan Usluer, kişilere ayrı ayrı dava açılmasını eleştirdi. Davalar ile insanların siyasi partilerde görev almaktan korkmasının sağlanmaya çalışıldığını savunan Usluer, bildirinin arkasında olduklarının altını çizdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iki şapkası olduğunu anlatan Usluer, şunları söyledi: “Bizim genel başkanımız ile ilgili herkes istediğini söyleyebiliyor. Erdoğan ise AKP Genel Başkanı şapkasını takınca suç olmayacak şeyleri Cumhurbaşkanı şapkası ile karşılıyor. Erdoğan’a AKP Genel Başkanı olarak söylenen şeyler, ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ davasına çevriliyor. Bu da Anayasa’ya partili Cumhurbaşkanı ile ilgili özel bir maddenin eklenmemiş olmasıyla ilgili. Duruma uygun şapka giymek diye bir şey yok.”