Gültekin Uysal'dan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı mesajı
Demokrat Parti Genel Başkanı Afyonkarahisar Milletvekili Gültekin Uysal, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla bir mesaj yayınladı.
Demokrat Parti Genel Başkanı Afyonkarahisar Milletvekili Gültekin Uysal, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla bir mesaj yayınladı.
Cumhuriyet Bayramımızın 96.yıldönümü dolayısıyla yayınladığı mesajında cumhuriyeti layıkıyla anmanın hürriyet ve adaleti yeniden tesis etmekle mümkün olabileceğine vurgu yapan Genel Başkan Uysal, şunları kaydetti:
“Cumhuriyet milletimizin hürriyeti, hürriyetse milletimizin karakteridir”
Hiçbir çılgının kendisine zincir vuramayacağını, her türlü bendi çiğneyip aşacağını İstiklal Marşı'nda tekrar eden milletimiz, asırlar boyu verdiği mücadelelerle de bu gerçeği ikrar etmiştir.
Hürriyeti için mücadele etmiş bu Aziz Millet, cumhuriyet ile hürriyetlerini teminat altına almıştır.
“Cumhuriyet kavramı, bizim topraklarda, zahiri anlamının yanında batıni açıdan birçok anlam barındırır”
Bu topraklarda bir kavramdan bahsedilirken "kelime anlamı" ayrıca belirtilir. Zira bu topraklarda birçok kavram, birçok sözcük dünyanın başka coğrafyalarındaki anlamından müstesna bir anlam taşır.
Cumhuriyet de böyle bir kavramdır. Zahiri anlamının yanında batıni açıdan birçok anlam barındırır.
Çok yerlerde, çok kaynakta bir "yönetim biçimi" başlığında ve "halkın yönetimi" anlamında tasnif edilirken, alın teri ile bereketlenen bu topraklarda azmi, dirayeti, feraseti, birlik ve beraberliği, dahası hak ve hürriyetleri ifade eder.
“Bizim için Cumhuriyet, tercih değil, kaderdir”
Cumhuriyet başka coğrafyalarda bir tercihken, bu topraklarda, milletimizin hasletleri ile bağlantılı olarak kaderdir.
Bu açıdan 96 sene evvel cumhuriyetin ilanı aslında malumun ilamıdır.
Milletimizin tek silahı imanı, hürriyet duası, cumhuriyet de kazancı olmuştur.
Cumhuriyet, her türlü farklılığını ortak gaye için servet sayan insanımızın, millet olurken harcı olmuştur.
“Cumhuriyet; hak ve hürriyetlerimizin teminatıdır”
Cumhuriyeti betimlerken kullanılabilecek sıfatlardan en yerinde olan ise "teminattır." İki yüz yıl boyunca kah milletin iradesi, kah milletin silahlı mücadelesi ile temin etmeye çalıştığı hak ve hürriyetlerini top yekûn teminat altına almış olan şey cumhuriyettir.
Tanzimat’tan günümüze milletimizin hak ve hürriyetlerinin muhafazası ve “milli irade”nin tesisi için verdiği mücadelede “cumhuriyetin ilanı” en önemli eşik olmuştur.
“Keyfiyete karşı çoğulculuğu ve ortak aklı hakim kılmak, devletlerin hayatiyeti için son derece elzemdir”
Tek bir kişi ya da zümrenin, tek bir fikrin, anlayışın hakimiyeti, düzenlemesi ve denetlemesine, hülasa keyfiyete karşı çoğulculuğu ve ortak aklı hakim kılmak devletlerin hayatiyeti için son derece elzemdir.
Binlerce, yüzlerce, onlarca yıllık tarihi, sosyolojik ve beşeri sermayenin kaderini bir kişinin iki dudağı arasına vermeyi, hak ve hürriyetleri bir kimsenin inisiyatifine terk etmeyi de karakteri gereği reddeden milletimiz; cumhuriyeti bir garanti olarak değerlendirmiş, çok partili siyasi hayatla, demokrasi ile de bu garantiyi güçlendirmiştir.
Türk milleti Tanzimat'tan başlayarak iradesinin gasp edilmesine, 1. Dünya Savaşı ve nihayetinde Milli Mücadele ile vatanının, yaşam hürriyetinin ve nice hürriyetlerinin gasp ve talan edilmesine karşı mücadele etmiştir.
Cumhuriyeti bizler için barındırdığı bu batıni anlam çerçevesinde değerlendirdiğimizde, cumhuriyete karşı atılmış her adım aslen, hak ve hürriyetlere karşı atılmış demektir.
“Cumhuriyet; adalete ve eşitliğe tekabül eder”
Cumhuriyet; sahip olduğu "teminat" vasfının yanında aynı zamanda fırsattır.
Memleketin her köşesinde her bir ferdine "yönetme" kudretini bahşederken, milletin riyasetinde bir yönetimi inşa ederken açtığı fırsat penceresi ile adalete ve eşitliğe tekabül eder.
Tüm bu tespitler doğrultusunda aslen cumhuriyet, milletimiz için büyük bir servettir.
İlanının 96. yılında, cumhuriyete karşı girişilen eylemlerin sebebini anlamak da zor değildir. Cumhuriyeti düşman addedenler aslen milletin kazancını hazmedemeyen, şahsi çıkar ve beklentilerini, huzur ve güvenliklerini milletinkinden evla görenlerdir.
Sadece kelime anlamı, zahiri anlamı üzerinden, yani "halkın yönetimi" anlamı üzerinden değerlendirince dahi cumhuriyete karşı olanların; “halkın iradesine”, “halkın yönetimi”ne, bu “milletin tercihlerine” karşı olduğunu anlamak zor değildir.
“Adaleti tesis etmek birinci önceliktir”
Yüzüncü yılına yaklaşırken cumhuriyete sahip çıkmanın ve layıkıyla anmanın yolu; cumhuriyeti güçlendirecek adımlar atmaktır. Hak ve hürriyetleri geliştirmek ve genişletmek, demokrasi bilincini güçlendirmek, adaleti tesis etmek birinci önceliktir.
Hak ve hürriyetleri teminat altına alan, demokrasinin işlerliği için en elverişli yöntem olan cumhuriyetin güçlenmesi, bugün ülkemizin ve dünyanın saplanıp kaldığı sorunların halli için bir zarurettir.
“Başta Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere cumhuriyete emeği geçmiş herkese rahmet duası ile bayramımız kutlu olsun”
Alternatif arayışına gerek yoktur. Yapılması gereken demokratik değerlerle güçlendirilmiş bir cumhuriyet yönetimini tesis etmektir.
Bal bal demekle ağız nasıl tatlanmazsa, adına cumhuriyet diyerek bir yönetim cumhuriyet olamaz.
Gün geçtikçe anlamından ve amacından uzaklaştırılan cumhuriyetin 100 yılına yaklaşırken herkesin batıni anlamını kavraması ve güçlenmesine gayret ederek koruması temennisi, başta Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere cumhuriyete emeği geçmiş herkese rahmet duası ile bayramımız kutlu olsun.”