Mevlüt Çavuşoğlu: Biz büyük bir oyunu bozduk
Mevlüt Çavuşoğlu, Suriye'de bir terör devleti kurulmak istendiğini belirterek, Hilal-i Ahmer Koleksiyonu'nun da sergilendiği "Kızılay Dostları" gecesinde açıklamalarda bulundu.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Suriye'de bir terör devleti kurulmak istendiğini belirterek, "Büyük bir oyunu bozduk. Bu oyunu da onların başına devirdik. Sadece teröristlerin değil, orada terör devleti kurmak isteyenlerin başına da o oyunu devirdik. Tüm rahatsızlıkları da bundan." dedi.
Çavuşoğlu, Antalya'da Türk Kızılayın kuruluş yıldönümüne özel olarak birçok sanatçı ve ünlü isim tarafından tasarlanan Hilal-i Ahmer Koleksiyonu'nun da sergilendiği "Kızılay Dostları" gecesinde, Türk Kızılay, AFAD ve TİKA gibi kuruluşlarla gurur duyduklarını söyledi.
Türk dış politikasının dünyanın her yerinde faal olduğuna işaret eden Bakan Çavuşoğlu, dünyanın çeşitli yerlerindeki 246 misyon ile misyon sayısı bakımından dünyada 5'inci sıraya çıktıklarını belirtti.
Büyük ülkelerin yurt dışındaki temsilciliklerini azaltırken kendilerinin artırdığını vurgulayan Çavuşoğlu, Türk Kızılayın bayrağının da dünyanın her yerinde dalgalandığını vurguladı.
Türkiye'yi milletçe güçlü yapmak için gece gündüz çalıştıklarını anlatan Mevlüt Çavuşoğlu, "Bugün sahada, masada da güçlü olmak zorundasınız. Masada güçlü değilseniz, sahadaki kazanımlarınızı kaybedebilirsiniz. Sahada güçlü değilseniz, masada eliniz güçlü olmaz." diye konuştu.
Yeri geldiği zaman Barış Pınarı Harekatı'nda olduğu gibi Türkiye'nin menfaati için güçlerini göstermeleri gerektiğini aktaran Çavuşoğlu, diplomasiyle aylarca uğraştıkları bir meseleyi sahadaki güçlü duruşla tekrar masaya dönerek ABD ve Rusya ile varılan mutabakatta olduğu gibi istenilenin elde edilebildiğini dile getirdi.
''Sert güç'' denilen o gücün gösterilebileceğine, kalıcı olanın ''yumuşak güç'' olduğuna değinen Bakan Çavuşoğlu, "Bir ülkenin değerleridir, kültürüdür, eğitimidir, yaptığınız katkıdır, yurt dışında yaşayan insanlara ulaştırabileceğiniz her türlü yardımdır. İnsani yardım, kalkınma yardımıdır. Dış politikamızı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 'Yurtta sulh cihanda sulh' hedefi doğrultusunda, sahada ve masada güçlü Türkiye, güçlü diplomasi olarak tamamlıyoruz." şeklinde konuştu.
"Girişimci olmak zorundayız"
Çavuşoğlu, girişimci ve insani dış politika yürüttüklerini belirterek, şöyle konuştu:
"Girişimci olmak zorundayız. Dünyada çok sayıda sorun var. Uluslararası sistem yetersiz. Bu sorunların, çatışmaların da yüzde 60'ı bizim coğrafyada. Ama insani de olmalıyız. İnsani dış politikada başarısızsak, girişimciliğin de bir anlamı kalmaz. Girişimci ve insani dış politikamızı uygularken, dünyada bu faaliyetleri yürütürken Dışişleri Bakanlığı olarak yalnız değiliz. En önemli ortaklarımız Kızılay, AFAD ve TİKA'dır. Dünyanın diğer kalkınma ajansları TİKA ve Türkiye ile çalışmak için bize geliyor. Macaristan mesela, Afrika kıtasında beraber çalışmak istediler. Türk Maarif Vakfı ile okullar açıyoruz. Yunus Emre Kültür Merkezi ile bu kültürümüzü, değerlerimizi öğretiyoruz.
Türkçeyi öğretiyoruz. Yurtdışı Türkler Topluluğu Başkanlığımız, verdiği burslar ve faaliyetlerle dünyanın her yerinde var. Diyanet İşleri Başkanlığı da İslam dinini birinci elden doğru şekilde ülkelerdeki vatandaşlara öğretiyor. Bugün yurt dışında 7 milyon civarında vatandaşımız var. Bir tane bile radikalleşip de DEAŞ gibi terör örgütüne katılan Türk yok. Bu hizmetleri diğer Müslümanlara da veriyoruz. Dünyanın en çok ülkesine uçan havayolu THY'dir. İşte bu kurumlarımızla bu yumuşak güçte, insani yardımlarda, kalkınma yardımlarında dünyada bir numarayız. Hem sahada yaptıklarımız hem de harcadığımız miktar, proje bakımından da dünyanın en zengin ülkesi değiliz ama en cömert ülkesiyiz."
Sert gücü gösterdikleri Barış Pınarı Harekatı'nda Türk Kızılayın da harekete geçtiğini dile getiren Mevlüt Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Kızılay burada Rasulayn ve Tel Abyad'da 30 bin kişiye ulaştı. Tel Abyad'da 16 hekimle günde 500 kişiye sağlık hizmeti veriyor. Gönüllülük esasıyla Fırat Kalkanı ve Afrin bölgesine 370 bin Suriyeliyi yerleştirdiğimiz gibi Rasulayn ve Tel Abyad bölgesine Suriyeli kardeşlerimizi, Kürt kardeşlerimizi dahil döndüreceğiz. 'YPG ve PKK Kürtlerin temsilcisi' diyorlar. Türkiye'de 350 bin Suriyeli Kürt kardeşimiz, Kuzey Irak'ta da 300 bin Kürt kardeşimiz var. Yaklaşık 650 bin Suriye dışındaki Kürt kardeşlerimiz YPG'nin kontrol ettiği yerlere neden dönmedi? Bunu hiçbir zaman bu ülkelere anlatamadık. Burada bir terör devleti kurmak istiyorlardı. Biz büyük bir oyunu bozduk. Bu oyunu da onların başına devirdik. Sadece teröristlerin değil, orada terör devleti kurmak isteyenlerin başına da o oyunu devirdik. Tüm rahatsızlıkları da bundan."