Soylu açıkladı: Tampon bölgede kalan IŞİD'liye ne olacak?
Soylu tampon bölgede kalan IŞİD'liye ilişkin, "Biz belgesini düzenleyip sınır dışı ettik. Yunanistan'ın da almama hakkı var ve almadı. Ancak bizim de geri almama hakkımız var." açıklamasını yaptı.
Türkiye’de yakalanan IŞİD’li terörist, geçtiğimiz gün Yunanistan kara sınırından “deport” (sınırdışı) edildi. Ara bölgeye geçip Yunanistan gümrüğüne başvuran terörist, Yunan makamlarınca reddedilince ara bölgede kaldı. Peki neden böyle oldu ve ara bölgedeki IŞİD’li ne olacak? Bu soru ve IŞİD’lilerin iadesiyle ilgili bütün detayları İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Sözcü gazetesinden Deniz Zeyrek’e anlattı.
Teröristin seyahat belgesi düzenlenerek Yunanistan'a gitmek üzere sınır dışı edildiğini anımsatan Soylu şu bilgiyi paylaştı:
2 BİNDEN FAZLA VAR
“Uluslararası hukuk, kendi ülkesine (ABD) gitmek istemeyen bu şahıslara üçüncü bir ülke seçme hakkı tanıyor. Bu terörist de Hollanda ya da Yunanistan deyip Yunanistan'ı seçti. Biz belgesini düzenleyip sınır dışı ettik. Yunanistan'ın da almama hakkı var ve almadı. Ancak bizim de geri almama hakkımız var.”
“Peki arada kalanların sayısı artarsa ne olacak?” sorumuza Soylu, “Artsın, biz göndermekte kararlıyız” karşılığını verdi. Türkiye'de geri kabul merkezinde 250, Barış Pınarı Harekatı ile kontrol altına alınan bölgede 850 ve Türkiye'deki cezaevlerinde 1180 IŞİD'linin olduğunu söyleyen Soylu, bu teröristlerin 30 değişik ülkenin vatandaşları olduğunu ifade etti. Türkiye'nin Avrupa Birliği ve bazı ülkelerle imzaladığı “Geri kabul anlaşmaları” ilgili BM Güvenlik Konseyi kararı ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 8. maddesinin Türkiye'ye bu teröristleri ülkelerine iade etme hakkını tanıdığına dikkat çeken Soylu, “Anlaşmaların gereğini yapıyoruz” dedi.
TEK BAŞLARINA GÖNDERİYORUZ
Muhatap ülkelerin IŞİD'li teröristleri teslim almak için ekip göndermek zorunda olduğunu vurgulayan Süleyman Soylu, şöyle konuştu: “Cezaevlerinde bulunanları polis eşliğinde gönderiyoruz. Ancak diğerlerini uçağa bindirip tek başlarına gönderiyoruz. Bu bizim hakkımız. Uluslararası anlaşmalara dayanarak prosedürü uyguluyoruz.”