Kadıköy belediyesi: 20 bin kişilik cami için dava açtık

Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu, yazılı ve görsel medyada çalışan kent ve çevre muhabirleriyle bir araya geldi.

Kadıköy belediyesi: 20 bin kişilik cami için dava açtık

Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu, yönetmelik olmadığı için müteahhit firmanın istediği gibi binayı yıkabildiğini belirterek, bu işlemin kamu eliyle yürütülmesi gerektiğini söyledi.

Khalkedon Restaurant’da gazetecilerle kahvaltıda buluşan Aykurt Nuhoğlu’nun gündeminde Taş Yapı firması ile Göztepe’de bulunan Meteoroloji arazisine inşa edilen gökdelenlerle ilgili uzun süredir devam eden dava tartışması vardı. Nuhoğlu ayrıca gazetecilerin Fikirtepe’deki kentsel dönüşümü, dolgu alanına cami projesi ve inşaat ruhsatlarındaki oranlarla ilgili sorularını da yanıtladı.

Bina yıkımları ve asbest sorunu: Sabah sosyal medyada Fenerbahçe’de bir binanın yıkımı görüntülerini gördüm. Yıkımlarla ilgili çok dikkatli davranıyoruz. Asbest dahil bütün önlemler alınıyor. Yıkım yapan firmaların yeterlilik ruhsatının olması gerekiyor. Müteahhit firma istediği şekilde yıkabiliyor. Uzmanlık gerektiren bir alan elinde yeterlilik belgesi olması gerekiyor ama yok. Yıkımla ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın bir yönetmeliği yok. Yıkım aşamasındaki denetlemeyi kim yapacak? Biz kendimiz yapıyoruz ama yapı denetim firmalarının sorumluluğu ruhsatı aldıktan sonra başlıyor. Ruhsata kadar olan aşamada herhangi bir denetim yok. Yapı denetim firmaları tamamen işlevsiz hale geldi. Müteahhitler bunlara parasını verdiği için denetlemiyor. Parayı aldığı tarafa karşı kendilerini sorumlu hissediyorlar. Yapı denetim sisteminin işlevinin değiştirilip paranın kamu tarafından ödenmesi gerekiyor. Hangi inşaatı hangi yapı denetim firmasının denetleyeceğine de kamunun karar vermesi gerekiyor.

Kadıköy belediyesi: 20 bin kişilik cami için dava açtık - Resim : 1

‘Yıkım yapan firmaların ruhsatı yok’

Birinci derecede sorumlu olan yıkımı yapan firma. Bizim başında adam bulundurma kontrol etme gibi bir yetkimiz yok. Yasal bir boşluk var. Yıkımı yapan firmaların ruhsat sahibi olmalı. Yasal olarak biz sadece yıkım ruhsatını veriyoruz. Ciddi bir mevzuat eksikliği var.

Asbest ölçümlerine 2015 yılında başlandı. Şu ana kadar bin inşaat alanında yapılan kontrollerde 800 ton asbest ölçümü yapıldı. Bizden sonra İstanbul’daki bütün belediyeler asbest kontrolüne başladı, bu anlamıyla öncü olduk.

Fikirtepe kentsel dönüşümü: Bakanlık riskli alan ettiği Fikirtepe’de sürecin tıkandığının farkında. Büro açacaklarını söylemeye başladılar. Süreç müteahhit ile arsa sahipleri arasında basit kat karşılığı sözleşme ile gidiyor. Belirli adalarda durum tıkandı. Karşılıklı anlaşmazlığa düştüler. Bakanlık onu aşmaya çalışıyor. Ama Kadıköy Belediyesi olarak bizim de bu sürece dahil olmak istiyoruz. Önerimiz, İBB ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ve Kadıköy Belediyesi’nin ortak bir büro kurup beraber çalışması. Biz şu an sürecinin tamamen dışındayız.

‘Ekonomik kriz nedeniyle ruhsatlarda ciddi azalma var’
Ruhsatlar: Kadıköy’de 27 bine yakın mevcut bina var. Fikirtepe’deki kentsel dönüşüm dışında şuan ilçede aktif olan 800 inşaat var. İnşaatlarla ilgili ruhsat başvurularında ciddi bir azalma var. Öyle bir yoğunluk yok. Bu şekilde devam ederse 6-7 ay içinde Kadıköy’de çok az inşaat görebileceksiniz. Ciddi bir ekonomik kriz ile karşı karşıyayız. Ruhsat sayılarına bakıyorum ocakta 30, şubat ayında 10 olmak üzere 40 bina için yıkım ruhsatı istendi. Geçen senenin yarısı kadar sayılar var. Ciddi bir azalma söz konusu.

Kalamış Marina planı: Kapasitesi 2 kat arttırılmak isteniyor. Yaklaşık 15 bin metrekare zemin üstü 30 bin zemin altı imar yapılması isteniyor. Yürüme alanları yeşil alanlar üzerinde tek katlı binalar yapılacak. Kadıköylüler olarak burada söz sahibi olamayacak mıyız? Oturup Ankara’dan “Ben buraya bu kadar imar verdim paraya ihtiyacım var, kapasiteyi arttırıyorum 2400 yat alabilecek marina istiyorum” diye karar veriliyor. Mevcut hali ile yenilense bence yeterli. İnsanlar burada yürüyüş yapıyor. Bisikletlerine biniyor. Bu konuda karar alma yetkisini kim kullanacak? Kadıköylülerin burada söz sahibi olmayacak mı? Bütün bu kaosun çözümsüzlüğün nedeni bu: Sorunu yerelde mi çözülecek yoksa tüm kararlar bir merkezden mi alınacak?

‘İBB esas sorunu tartışmaktan korkuyor’

İBB sadece imar ve tarife gibi ara kararlar alıyor. Esas ile ilgili hiçbir tartışmaya giremiyor. Girdiği zaman kendini güvende hissedemiyor. Korkuyor. İstanbul 25 milyon olduğunda alt yapı bu şehre yeter mi iyi tartışamıyor.

Dolgu alanına cami: Dava açtık. Bölgede 20 bin kişilik caminin ihtiyacı yok. Kadıköy ve İstanbul’dan değil Ankara’dan verilen bir karar. Kadıköylülerin camiye ihtiyacı varsa belediyemize gelirler biz onların ihtiyacını karşılarız. Ankara, Türkiye’de bu kadar önemli sorunlar var onlarla ilgilenmeli. Devam eden dava sürecini bekleyeceklerini düşünüyorum.

‘3’üncü köprü bitti, Kurbağalıdere ıslahı bitmedi’

Kurbağalıdere ıslah çalışması: Islah çalışması 2012 de başladı. Kurbağalıdere’den sonra 3’üncü köprü bitti, yeni havalimanı bitmek üzere, Osmangazi Köprüsü bitti, bir burası bitmedi. 2018 sonunda biteceğini söylüyorlar. Onlar bitiyor da Kurbağalıdere neden bitmiyor diye basit bir soru soruyorum. O projelere milyar dolarlar harcıyorlar da milyonlarca ağacı kesiyorlar da bu Kurbağalıdere’yi bir türlü sonuçlandıramıyorlar. Yavaş çalışılıyor, belirli bir noktadan ilerdeler ve durum şu an çok kötü değil. Kurbağalıdere’de kurbağa da yok, soyları tükenir diye bir endişeleri olmasın.

‘Haydarpaşa gar olarak kalacak’

Haydarpaşa Garı restorasyonu: Trenler Haydarpaşa’ya gelecek. Bina restore ediliyor. Tekrar trenlere uygun hale getiriliyor. Garın arkasında bir de Haydarpaşa Limanı var. Şuan orası Özelleştirme İdaresi’nde. Bana göre oranın Üsküdar-Kadıköy arasında vadinin kültür vadisi olması gerekiyor. Deprem sonrası 300-350 bin kişinin toplanabileceği bir alan. Halkın kullanacağı bir kültür vadisi rekreasyon alanına dönüşmeli. İstanbul ve Türkiye için çok önemli bir icraat olur.

Kadıköy Belediye Başkan Yardımcısı Onur Temurlenk de Taş Yapı firmasıyla Meteoroloji arazileri üzerine inşa edilen gökdelenlerle ilgili süren dava hakkında bilgi verdi.

Meteoroloji arazisi davası: Temyizle birlikte istinaf mahkemesi bu miktarı 44 milyona düşürdü. Tabi biz böyle bir zararın doğmadığını en başından beri söylüyorduk. Çünkü ilgili projenin gerek yerinde yapılan tespitlerde gerekse mahkemeye sunula bilir kişi raporlarında emsal alanların tespit edildiğini hem kaçak alanların olduğu bir yapının hukuken de tazminat talep etme hakkı olmadığını iddia etmiştik. Taş Yapı davası süreci içerisinde hukukun bugüne kadar görmediği özellikli, ayrıcalıklı kararlar veriliyor. Biz bu kapsada bütün itirazlarımızı yaptık. Şimdi 13 Mart’ı bekliyoruz.

‘500 bin Kadıköylü neden tazminat ödüyor?’

Aykut Nuhoğlu ise davaya ilişkin, “Yaklaşık 100 bin metre karelik inşaat yapıldı bitti. Bizim gördüğümüz, bu süreçte binayla ilgili hiç bir engelleme girişimi olmamış, hatta Kadıköy Belediyesi neredeyse kendi varlığını hissettirmemiş. Binalar bittikten sonra 2015 yılında bize açılan tazminat davasını anlayabilmiş değilim. Dava Yargıtay’da. Eninde sonunda adaletin tecelli edeceğini düşünüyorum. Kamunun gerçekten çalışması istiyorsak üstünde bu kadar baskı olmamalı. 500 bin Kadıköylünün neden buraya tazminat ödeyeceği pek anlaşılır bir durum değil” dedi.

Etiketler
Kadıköy Kadıköy Belediyesi Şili Aykurt Nuhoğlu