CHP’li Beko: AKP, Türkiye’yi taşıyamaz hale geldi
Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili aday adayı Kani Beko, Ardahan İli Hanaklılar Sosyal Dayanışma ve Kültür Derneği üyelerini ziyaret etti.
Dernek üyeleri, eski DİSK Başkanı Kani Beko’yu CHP aday adaylığı başvurusu için tebrik etti. Beko’nun işçiler için yaptığı mücadelelerin göz ardı edilemeyeceğini söyleyen üyeler, “İzmir'de sizi milletvekili görmek istiyoruz” dedi.
“BARIŞ YOKSA İŞ VE EKMEK DE YOK”
Üyelerle yaptığı sohbette, Türkiye’de bir akıl tutulmasının olduğunun altını çizen Kani Beko, “Memlekette elle tutulacak bir şey kalmadı. Yeter artık! Her şey çok güzelmiş gibi göstermeye çalışıyorlar ama Türkiye’ye İzmir’den bakmayın, Diyarbakır’a, Mardin’e gidelim” dedi.
Anayasa’nın çok önemli olduğuna dikkat çeken Beko, “Özgür irademizle konuşup tepkimizi koyacağız. Anayasa basın ve ifade hürriyetinden bahseder ama neden 160 gazeteci hapiste? Seversin sevmezsin, 6.5 milyon oy almış HDP’nin Genel Başkanı, belediye başkanları hapiste. Kendi belediye başkanlarını görevden alıyorlar” diye konuştu.
Barışın olmadığı yerde iş ve ekmeğin olamayacağını belirten Beko, “Suriye’de, Irak’ta var mı? Ortadoğu’da hiç kimse toplu sözleşme yapamıyor, milyonlarca insan yaşam hakkından mahrum. Kimsenin güvencesi yok. Bir akıl tutulması var ve yukarısı da bunu körüklüyor. Demokrasi çoğunluğun azınlığı yönetmesi değildir, azınlığında söz hakkına sahip olabilmesidir” dedi.
“YÜRÜYÜŞLERLE, MİTİNGLERLE ANLATABİLDİĞİMİZ DERTLERİMİZİ…”
Kani Beko, ayrıca Ben TV’de Burak Cilasun’un sunduğu ‘Rota Siyaset’ programına katıldı.
Genel hatlarıyla ülke ekonomisinden bahseden Kani Beko, DİSK’ten istifa edip CHP’ye katılma sebebini de , “Yürüyüşlerle, mitinglerle belli ölçüde anlatabildiğimiz dertlerimizi TBMM’de anlatabilirsek daha olumlu sonuçlar alabileceğimizi düşündüğüm için aday oldum” ifadeleriyle anlattı.
“KAMU MALLARININ TAMAMI SATILACAK”
Kamu Yönetimi Temel Kanunu çıkarıldıktan sonra, karayolları, havayolları, denizyolları, demiryolları, şeker fabrikaları, tekel fabrikaları gibi işletmelerin uluslararası sermayeye teslim edildiğini kaydeden Beko, “Bankaların neredeyse tamamı teslim edildi. Elimizde sadece İş Bankası kaldı. Önümüzdeki dönem ekonomiyi ayağa kaldıramazsak, AKP’den bu ülkeyi kurtaramazsak Varlık Fonu’ndaki toplanmış paralarda bir tarafa devrilecek. Elimizde yerli ve milli dedikleri hiçbir şey kalmadı. 25 Haziran’da uyandığımızda emekten, demokrasiden, barıştan yana CHP iktidar olmazsa, başta SGK olmak üzere Türkiye’deki kamu mallarının tamamı TBMM’de satılacak.” diye konuştu.
“ÇİFTÇİLER PERİŞAN OLDU”
Türkiye ve Rusya arasında yaşanan ‘uçak düşürme krizi’ sırasında Rusya İşçi Federasyon Başkanı’yla arasında geçen bir diyaloğu anlatan Kani Beko, “Haberi aldığımızda çok üzüldük ve başkan bana Türkiye’de işçilerin işsiz kalacağını söyledi. İki ülke arasında 54.9 milyar dolarlık bir anlaşma olduğunu ama bunu Putin’in askıya alacağını söyledi. Daha sonra gerçekten de 4 yıllığına böyle bir anlaşma olduğunu öğrendim. Sadece turizm değil, o bölgelere temel gıda maddeleri gönderen çiftçiler de perişan oldu“ dedi.
Aynı durumun Ortadoğu politikasında da olduğunu kaydeden Beko, “Fabrikalarda ürettiklerimizi üretemez hale geldik. Ürettiklerinizi ihraç edemezseniz, istihdam daralması olur. Bunun sonucu da işsizlik demektir” ifadelerini kullandı. İthalat ve ihracat rakamlarına bakıldığında arada 100 milyar dolarlık bir cari açık olduğunu söyleyen Beko, “Cari açık sefalet, açlık ve üretimden kopmuş bir Türkiye demek. Kota Kanunu’nun çıkarılmasıyla da birlikte 3,5 milyon köylü şehirlere göç etti. Artık AKP Türkiye’yi taşıyamaz hale geldi”dedi.
“TAŞERON İŞÇİSİNİ BİLE ARATACAK SİSTEM GÜNDEMDE”
Kiralık işçilikte Uluslararası Özel istihdam Büroları’nın cirosunun Türkiye’nin bütçesi kadar çok olduğunu söyleyen Beko, “Önümüzdeki dönemde taşeron işçisini bile aratacak bir sistem AKP hükümetinin gündeminde” diye konuştu.
Taşeron işçilerine de kadro verildiğini kaydeden Beko, “Kadro Cumhurbaşkanlığı’nda, Başbakanlıkta, TSK’da çalışan taşerona kadro verildi. Bu taşeron işçisine kadro değil, kadrolaşmaktır. Onun dışında kalan Çaykur’a, Türk Hava Yolları’na kadro verilmedi. Kamuda çalışan en az 500 bin kişiye kadro verilmedi. 2 milyon özel sektörde çalışan taşeron var. Bu sistemi yasaklamak gerekiyor”şeklinde konuştu.
“SOSYAL CİNAYET İŞLİYORSUNUZ”
Anayasa’ya göre işçiler kendi iradeleriyle istediği sendikaya üye olabilir diyen Beko, “Anayasayı uygulamak yasama, yürütme ve yargının görevidir. Direniş yapıyorsunuz ama hemen müdahale ediyorlar. Sendikalı olduğu için birini işten atıyorsanız siz sosyal cinayet işliyorsunuzdur. Haksız yere işten atılan işçilerin anayasal haklarını savunmak Çalışma Bakanı’nın, İçişleri Bakanı’nın görevidir. OHAL’in ilan sebebinin işçileri bastırmak olduğu söylendiği günden beri, işverenler buna güvenerek daha fazla baskı uygulamaya başladılar. İstatistiklere iyi baksınlar, OHAL’den beri 15 bin işletme kapandı. İşçiler işlerinden oldu ve gidecekleri mahkemeleri bile yok.” İfadelerini kullandı.
“PARTİ İÇİNDEN ADAY, PARTİ BARIŞINI DA SAĞLAR”
OHAL şartlarında seçime gitmenin doğru olmadığını ve demokratik bir seçim için OHAL'in kalkması gerektiğini söyleyen Beko, "Öncelikle şunu söylemeliyim ki işçilerimizin bugün işsizlik, işini kaybetme riski, zorlu çalışma koşulları gibi sıkıntılarla karşı karşıya olduğu çok açık. CHP'ye yetki verilirse bu sıkıntılar çözülür. CHP'nin Cumhurbaşkanı adayının Muharrem İnce olması çok isabetli bir karar oldu. Sayın İnce partili bir arkadaşımızdır. Partiden bir ismin aday gösterilmesi parti içindeki iç barışı da sağlar. Kalbim de gönlüm de İnce'den yana. Bakın kendisi adaylığıyla birlikte parti rozetini çıkarıp Türk bayraklı rozeti taktı. Bu çok önemlidir" dedi.