CHP'li Gülay Yedekci: Bu kadarına da pes!
CHP İstanbul Milletvekili Gülay Yedekci, torba yasa ile getirilen İmar affı hakkında Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda konuştu.
Yedekci, ”Bunun adı imar affı değil; kent yağması ve yandaş kayırmasıdır. Kimi affediyorsunuz vatandaşı mı yandaşı mı? Sizin bu ihanetlerinizi kim affedecek?” dedi.
Dr. Mimar Gülay Yedekci’nin konuşması şu şekilde:
Bunun adı imar affı değil vicdansızlıktır
İmar affı adı altında; tarım arazileri, su havzaları, ormanlar, zeytinlikler ve hatta şehitlerimizin kanlarıyla sulanmış topraklar; Çanakkale, Conkbayırı, tarihî alanlar, doğal sit alanları ve bütün kültürel değerlerimiz yapılaşmaya açılmaktadır. Hanginizin yüreği elverir, şehitlerimizin kemikleri üzerine, akan kanları üzerine inşaat yapmaya? Üç tane müteahhidi daha zengin etmek için, üç tane bankaya daha çok para kazandırmak için, ülkenin varlıklarını 70 milyar lira, sadece 70 milyar lira gelir elde etmek için "imar affı" denen bu ucube tasarıyı hazırlamak hangi vicdana sığar soruyorum size. Bunun adı vicdansızlıktır ve Sayın Cumhurbaşkanının ifadesiyle de kentlere ihanettir.
Bu yasa hangi yandaşlar için çıkarılıyor?
Bu imar affını kimin için yaptınız? Acaba devamlı sorduğumuz, ruhsatı olmayan o şehir hastaneleri için mi yaptınız? Kaçak olduğunu defalarca söylediğimiz Beştepe için mi yaptınız? Yoksa, SGK ödemelerini yapmayıp yani işçisi için SGK ödemeyip yat alan yandaş müteahhitleriniz için mi yaptınız? Dere yataklarına inşaat yapanlar için mi yaptınız? ÇED raporu aldırmayacak kadar büyük güce sahip olan, sizin nazarınızda yöneticilerden bile daha etkili olan ve bunun yerine dolgu alanlar yapan müteahhitler için mi yaptınız? Niye yaptınız? Bunu nasıl yaparsınız? Hep beraber ayağa kalktık vatandaşlarla, dedik ki: Zeytinlikleri imara açamazsınız. Şimdi, hepsini birden imara açtınız, nasıl bir vicdandır bu? Bunu kabul edebilir miyiz?
Bilimi, teknolojiyi, mimarlığı, şehir plancılığını tanımıyorlar
İmar affı daha önce neden çıkardı? Eskiden köyden kente göç vardı, gecekondulaşma vardı. Vatandaş mahrum olmasın, elektriği, suyu olsun diye af çıkardı. Şimdi, ülkenin zaten yüzde 90'ı kentlerde yaşıyor. Sizin imar affı yapmak istediğiniz kişiler sermaye gruplarıdır. Sizin çok sevdiğiniz Reza Zarrab çıksa dese ki mesela "Aslında benim oradaki yapım villa değil kümes, ben oraya ceza ödemek istemiyorum." diye, ceza ödemeyebilir ya da herhangi bir alan için gidip deseniz ki: "Benim burada 5 katlı yapım var, cezası neyse ben ödemek istiyorum." Parasını ödeyip orada 5 katlı yapı yapma hakkına sahip olabilirsiniz. Sadece vatandaşın beyanını esas alıyorsunuz ve bilimi, teknolojiyi, mimarlığı, şehir plancılığını elinizin tersiyle itiyorsunuz. Sizin de sakin olmamanız, sizin de ayağa kalkmanız lazım. Böyle bir şeyi nasıl kabul edersiniz?
Deprem güvenliğini reddediyorlar
Türkiye bir deprem kuşağında yer almaktadır. 6306 Sayılı Yasa niye çıktı? Afet Riski Altındaki Alanların Dönüşümü adındaki yasayla ilgili bu kadar insanı mülkiyet hakkından niye yoksun hâle getirdiniz? Adam gelecek ve diyecek ki: "Benim yapım deprem güvenlikli." ve siz onu yıkamayacaksınız. Böyle bir yasayı nasıl çıkarırsınız? Bu nasıl bir vicdandır? Bunu anlamak hiçbir şekilde mümkün değildir.
420 milyon lira için tarihî tescilli yapılar riske atılabilir mi?
Türkiye'de kaç tane tescilli yapı vardır? 106 binin üzerinde tescilli yapı mevcuttur. 106 bin tane yapıdan kâr etmeyi düşündüğünüz parayı size söylüyorum: 420 milyon lira. 420 milyon lira için bu tarihî tescilli yapılar riske atılabilir mi? Bu nasıl bir anlayıştır? Bizim kültürel değerlerimizin bir pahası olabilir mi? Topkapı Sarayı’na, Dolmabahçe Sarayı’na, Yıldız Sarayı’na bir paha biçebilir misiniz? Bunu kabul etmek mümkün değildir.
Amaçlanan yandaş müteahhitlerin elinde kalan yapıları satmak mı?
TOKİ eliyle yandaş müteahhitlerinize yaptırdığınız konutlardan 25 milyonu elinizde kaldı, 25 milyon tane fazladan konutunuz var. Onu sattırmak için hem bankalardaki kredi faizlerini yüzde 1'in altına düşürdünüz hem de bu anlayışla kaçak göçek işlerin üzerini örtmeye çalışıyorsunuz.
Bu yaptıklarınızı hesabını vatandaş soracak
Sadece 2960 Sayılı Boğaziçi Yasası kapsamındaki alanlar ve Tarihî Yarımada bu yasanın dışında tutulmaktadır. Hiç Urfa'yı seven yok mu? Göbeklitepe'nin etrafını düşünen yok mu? Uzungöl Yaylası'nı seven hiç yok mu? Ayvalık'taki zeytinlikleri bilen, orada yaşayan arkadaşımız hiç yok mu aranızda? Biraz vicdan! Elinizi vicdanınıza koyun! Vatandaşın cebindeki üç kuruş paraya gözünüzü dikmeyin. Biz "Tamam." deyince tamam olacak merak etmeyin. 25 Haziranda bu ülkeyi seven, tarihe, doğaya, kültüre saygılı olan insanlar gelecek ve bu yaptıklarınızın hesabını soracaktır.
Konuşmayı izlemek için :