Yılmaz Özdil Erdoğan'ı böyle ti'ye aldı: Şu şerefsizlerin kim olduğunu bulursak...

Yılmaz Özdil, Erdoğan'ın “Bu korumalar, beni korumayacaksa niçin bunları ben yanımda Amerika'ya götürüyorum? Amerika'nın Hans'ı ile George'u ile mi kendimi koruyacağım?” sözlerini köşesine taşıdı.

Yılmaz Özdil Erdoğan'ı böyle ti'ye aldı: Şu şerefsizlerin kim olduğunu bulursak...

Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, bugünkü "Hans’la George" başlıklı yazısında, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözlerine gönderme yaparak; "Şu Hans'la George şerefsizinin kim olduğunu bulursak, kafayı niye bize taktıklarını öğrenirsek, Türkiye'nin bütün sorunları çözülecek!" diye yazdı.

Özdil'in Erdoğan'ı ti'ye aldığı yazı şöyle:

Türkiye'de ekonomik kriz olmadığını anlatırken bahsetti…

“Hans'a rağmen çalıştık, George'a rağmen çalıştık, hamdolsun neredeeen nereye geldik” dedi.

Yurtdışında kendisi aleyhine miting yapıldığında, meydan okudu…

“Eyy George, eyy Hans, elinizden geleni ardınıza koymayın, bizi yıkamayacaksınız” dedi.

ABD'de korumaları hakkında yakalama kararı çıkarıldığında isyan etti…

“Benim korumalarım yanımda olmazsa, ben kendimi Hans'la George'la mı koruyacağım?” dedi.

Ayakkabı kutularından dolarlar fışkırdığında söyledi…

“Kimisi Hans'ın kulu kölesi oluyor, kimisi George'un kulu kölesi oluyor, bizim abdestimizden şüphemiz yok” dedi.

Referandumda evet isterken uyardı…

“George ne derse desin, Hans ne derse desin, Ahmet ne diyor, Fatma ne diyor, beni o ilgilendiriyor” dedi.

Domates patates için tanzim satış tezgahları kurulduğunda dikkat çekti…

“George, Hans bizi buralardan vurmak istiyor, muhalefet George'la Hans'a önayak oluyor” dedi.

Şehir hastanelerini methetti…

“Bakın bunlar George'ta bile yok, Hans'ta bile yok, Helga'da bile yok, benim Ahmetim'de var, Mehmetim'de var, Haticem'de var, Fatmam'da var, hamdolsun, Hans'la George böyle hastanelere gidemiyor, Hans'ın George'un özel doktoru varsa, benim Ahmet'imin Mehmet'imin de özel doktoru olacak” dedi.

Avrupa Birliği insan hakları konusunda uyardığında, rest çekti…

“Ben George'un Hans'ın ağzına bakmam, Ahmet'in Mehmet'in Ayşe'nin ağzına bakarım” dedi.

Eğitim reformumuzu özetledi…

“Hans, George, Helga nelerden faydalanıyorsa, Ahmet'im de Mehmet'im de bunlardan faydalanacak, artık sadece George'un Hans'ın faydalandığı dönemler bitti” dedi.

Hızlı treni anlatırken sordu…

“George biniyor, Hans biniyor, Helga bunları yaşıyor, benim Ahmet'im Mehmet'im niye yaşamasın?”

Üniversitelerimize hesap sordu…

“Bizim Hans'tan George'tan geri kalır ne yanımız var? Bizler de Hans'ı George'u aşabilecek zekaya sahibiz, Hans'la George değerli de, benim Ahmet'im Mehmet'im niçin değerli olmasın?” dedi.

Gençlerimizi uyardı…

“Sultanahmet Kütüphanesi'ne gidin, bizim gençlerimiz yerine Hans'ı görürsünüz, George'u görürsünüz, bizi bu hale getirdiler” dedi.

Doğalgaz meselesini de Hans'a George'a bağladı…

“Hans, George, Helga bu güzellikleri yaşayacak da, Ahmet, Mehmet, Ayşe niye bu güzellikleri yaşamasın?”

Üçüncü havalimanını nasıl kurduğunu anlattı…

“Binali kardeşime dedim ki, bak, Hans uçağa biniyor, George uçağa biniyor, Helga uçağa biniyor, benim Ahmet'im Hasan'ım Ayşem Fatmam niye uçağa binmesin?”

İdam meselesi meclis gündemine geldiğinde, kestirdi attı…

“Bununla ilgili olarak Hans ne demiş, George ne demiş, onlara bakmayız, Allah ne demiş, biz ona bakarız, Hans'ın ağzına, George'un ağzına bakarak karar vermem, halkıma bakarım” dedi.

En son dün konuştu…

“Kanal İstanbul'la ilgili çok çirkin olan şey şu, Katar Emiri'nin annesi gelip buradan yer almış vesaire… Bunu söyleyenlere sormak lazım, Katar Emiri'nin annesinin ülkemizden gayrimenkul almasından niye rahatsız oluyorlar? George gelip alsa, Hans gelip alsa, kimsenin sesi çıkmaz” dedi.

Bakın yeminle söylüyorum.

Hadi Helga'yı bi nebze boşverdik diyelim…

Şu Hans'la George şerefsizinin kim olduğunu bulursak, kafayı niye bize taktıklarını öğrenirsek, Türkiye'nin bütün sorunları çözülecek!

Etiketler
Yılmaz Özdil