Karamollaoğlu'ndan yerli otomobil tepkisi: Yerli diyoruz ama...
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu yerli otomobille ilgili olarak, “Yerli diyoruz, modeli İtalyanlara yaptırıyoruz. Bizim üretimden bahsederken, yerli otomobilin yüzde 100 yerli yapılabilmesi bizim her zaman idealimizdir” dedi.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu yerli otomobille ilgili olarak, “Yerli diyoruz, modeli İtalyanlara yaptırıyoruz. Bizim üretimden bahsederken, yerli otomobilin yüzde 100 yerli yapılabilmesi bizim her zaman idealimizdir” dedi.
“Yerli diyoruz, modeli İtalyanlara yaptırıyoruz. Bizim üretimden bahsederken, yerli otomobilin yüzde 100 yerli yapılabilmesi bizim her zaman idealimizdir” dedi.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde kongresine katıldı. Bir düğün salonunda gerçekleştirilen kongrede konuşan Karamollaoğlu, “Bir İstanbul Kanalı çıktı. Herkes İstanbul Kanalı’nı konuşuyor. Nereye gitsem İstanbul Kanalı var. Bana ne İstanbul Kanalı’ndan. İstanbul Kanalı değil, şu anda aç olan, işsiz kalan 4,5 milyon insan var. Bunlar devletin rakamları. 4 milyon da çalışmadan 400 TL aldığı için iş müracaatı yapmayan insan var. 8 milyon insan, belki 9 milyon insan, işsiz bu memlekette. Sen buna nasıl çözüm bulacaksın? Onu getir, onu müzakere edelim” dedi.
Yerli otomobilden de bahseden Karamollaoğlu, “Şimdi bir de yerli arabamız çıktı. Yerli diyoruz, modeli İtalyanlara yaptırıyoruz. Bizim üretimden bahsederken, yerli otomobilin yüzde 100 yerli yapılabilmesi bizim her zaman idealimizdir. Böyle bir atılımda bulunanlara da kim olursa olsun, iktidara da, elbette destek veririz. Ama bir adamın hedefine gidip gidemeyeceği yürüyüşünden belli olur. Sen bu mantıkla, bu havayla hedefe varamazsın. Bunu kim yapacak derseniz. 5 tane sanayiciye, ‘Buraya para koyun, yapacağız’ demişler. Cumhurbaşkanı ‘koyun’ dediği zaman sanayicilerin ‘Yok. Biz o parayı koymayız’ deme şansı yok. Peki bunu kim sahiplenecek? Biz sadece modelini görüyoruz. Güzel bir şey ama neden biz dizayn etmedik? Bundan 3 sene önce bizim insanlarımız bundan bir tane dizayn etmişti. Bakan çıkıp takdim etti. Ne oldu o? O araba tarihe karıştı. Öldü mü? Bilmiyoruz. Ne olduysa oldu. Olmuyormuş. Olabilmesi için İtalyanlara yaptıralım. İşin enteresanı şu, benim söylediklerim her zaman iktidara tenkit mahiyetinde anlaşılıyor. Yahu ben tenkit etmek için söylemiyorum. Yol göstermek için söylüyorum. Bu işin yolu elbette var” diye konuştu.
"Ak Parti'nin namı fabrika yıkmak konusunda yüksek"
Yerli otomobilin üretiminde gerçekten istekli kişilerin rol alması gerektiğini söyleyen Karamollaoğlu, şöyle konuştu:
“Büyük hamleleri, büyük adamlar yapamaz. Deli adamlar yapar. Ama zırdeli değil, işinin delisi adamlar yapar. Sen işinin delisi olan insanı bul ve ‘Arkandayım arkadaş’ de. Bak 2 sene içinde o araba yapılır. Ama bu arabanın takdimi de her şeyi Sayın Cumhurbaşkanı tarafından yapılıyor. Arkadaş sen ne makine mühendisisin, ne de bu fabrikayı kuracaksın. Türkiye’de Ak Parti’nin namı yüksek bir noktada. Fabrika yıkma noktasında çok yüksek. Bütün fabrikaları yıktınız. Oradaki başarı fabrika yapma yerinde böyle kullanılmaz. Onun için ‘İşi ehline verin’ diyorum. İş ehline verilirse düzen olur. Sanayicilerin içinde ben bunu yaparım diyen bir babayiğit çıkacak. Devlet de, ‘Ben senin arkandayım. Finansmanda eksiğin olursa yanındayım. Teknolojide sıkıntın olursa yanındayım. Pazarlamada sıkıntın olursa yine yanındayım’ diyecek. Şimdi de tabii yağcılar da çoğaldığı için, 2 sene sonrasına siparişler başladı. ‘300 tane alacağım’ diyorlar. 2 sene sonra sen hayatta olursan, ben de hayatta olursam görürüz.”
"Parayı yatırmam’ diyemeyecek olan 5 tane şirketin patronuyla bu iş tek başına yürümez"
Yerli otomobil üretimine karşı olmadıklarını ifade eden Karamolloğlu, “Bunu sanki biz yerli araba üretimine karşıymışız gibi anlayanlar, böyle takdim edenler bu memlekete her zaman zarar verirler. Açık ve net söylüyoruz, bu fabrikayı kim kuracaksa, sahibi ortaya çıkacak. ‘Para yatır’ denildiği zaman ‘Yatırmam’ diyemeyecek olan 5 tane şirketin patronuyla bu iş tek başına yürümez. Buna gönlünü vermiş olması lazım. İnanmış olması lazım ve elbette gerekli kaynakların bulunarak tahsis edilmesi lazım. Onun için bu iki nokta bir hava oluşturdu. Herkes, ‘Yerli arabadan yana mısın, değil misin?’ diyor. Yanayız yahu. ‘Ya Rabbi bunlara akıl, fikir, ihsan ver. Şu işi başarsınlar’ diye dua bile ederiz” dedi.