Özdil: Erdoğan neden bu kadar öfkeleniyor?
Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, Erdoğan'ın eski AKP'li Abdüllatif Şener'e neden öfkelendiğini yazdı.
Yılmaz Özdil'in bugünkü yazısı şöyle:
Kıymeti harbiyesi yok öyle mi?
BBC'de programa katılan asrın liderimize, Abdüllatif Şener'in hükümete yönelik eleştirilerini sordular. Asrın liderimiz pek öfkelendi. “Yatıyor kalkıyor benim hakkımda ileri geri konuşuyor, kendisini adam yerine koymuyoruz, kıymeti harbiyesi yok” dedi.
*
Madem kıymeti harbiyesi yok, niye bu kadar öfkeleniyor?
*
Çünkü, Abdüllatif Şener…
Aysbergin görünen kısmıdır.
*
Akp'ye oy veren vatandaşların çok çok önemli bölümü, şu anda Abdüllatif Şener'le aynı vicdan muhasebesini yapıyor.
Aynı duygusal travmayı yaşıyor.
Akp'nin malı değil bu insanlar.
Demirbaş değiller.
Türkiye huzurlu, mutlu bir memleket olsun diye oy verdiler. Gençler iş bulsun diye oy verdiler. Ekmek büyüsün diye oy verdiler. Paramız güçlü olsun, refahı adaletli şekilde paylaşalım diye oy verdiler.
Fabrikaları satalım, bankaları satalım, borcumuz büyüsün, elaleme dünyanın en yüksek faizini ödeyelim, dünyanın en pahalı benzinini alalım, tarımı öldürelim, zengin daha zengin, fakir daha fakir olsun, yandaş işadamları milletin orasına koysun diye oy vermediler.
*
Dört milyon Suriyeli ne olacak? Şehitler neden durdurulamıyor? Kıbrıs niye veriliyor? Dünyanın en çok büyüyen ülkesiysek, çarşı pazar piyasa niye bu halde? Yolsuzluklar ayyuka çıkmadı mı? Belediyecilik bizim işimizse, belediye başkanlarımız neden görevden alınıyor? Soruyorlar bu soruları… Mahallede komşuya, kahvede arkadaşa sormuyorlar belki ama, kendi vicdanlarına soruyorlar.
Milleti millete kim düşman ediyor?
Milletin birbirine kin duymasının kime ne faydası var?
Eğitimden adalete, memleketin çivisi çıkmadı mı?
Soruyorlar.
*
Gidişatın kötü olduğunu kesinlikle görüyorlar.
Hükümet değişmezse daha da kötü olacağını görüyorlar.
Buna rağmen, yıllardır doğru bildiklerinin yanlış olduğunu kabullenmek hiç kolay değil… İç dünyalarında gel gitler yaşıyorlar.
*
Abdüllatif Şener bu yüzden öfkelendiriyor.
O gerçek bir yurtsever.
Susup susup şimdi konuşmuyor.
En güçlü olduğu dönemde bıraktı.
Gördü yanlışlıkları, bıraktı.
Koltuğunda oturmaya devam etseydi, başbakan bile olurdu.
Bıraktığından beri haykırıyor.
Türk siyasetinde tanıdığım en namuslu insanlardan biri.
Özeleştirisini ve eleştirilerini kendine saklamıyor, kendisini imha etme pahasına millet duysun diye çırpınıyor.
Sanki başka partiye oy vermek ihanetmiş gibi ruhen baskı altına sokulan, suçluluk hissettirilen insanlarımıza, hatada ısrar etmemeleri için cesaret aşılıyor.
*
Asrın liderimizin Titanic'i…
İşte bu vicdani aysberg'e çarpmaktan korkuyor!