Muharrem İnce: Bugün yine Amerika'dan aradılar...
CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, Tekirdağ Cumhuriyet Meydanı'nda yurttaşlara seslendi.
İnce'nin konuşmasından satırbaşları:
Merhaba Tekirdağ, merhaba bereketli toprakların aydınlık yüzlü insanları, merhaba Atatürkçüler, merhaba cumhuriyetçiler...
Önümüzde bir seçim var bu seçim ter akıtma seçimi. Bu seçim sandık görevlileri var ya bu ülkenin geleceği onlara teslim. O gün acıkmak yok, hastalanmak yok. 24 Haziran günü mazeret yok marifet var.
İNCE'DEN MEDYAYA SERT ELEŞTİRİ
Tüm dünya röportaj talep ediyor. Türk medyasına bakıyorum, 'CHP, İnce'yi yalnız bıraktı' yazıyor. İnsafsızlar. vicdansızlar... Partinin grup başkan vekili arabanının içinde yatıyor, içtiğim suyun sıcak soğuk olup olmadığına bile bakıyor. Her akşam sayın Genel Başkan ile konuşuyoruz. Belki de CHP tarihinde ilk kez yüzde 100 oranında asılıyor seçime. Ama Muharrem İnce sadece CHP’nin Cumhurbaşkanı olmayacak Muharrem İnce 81 milyonun Cumhurbaşkanı olacak. 4 Mayıs’tan bu yana herkesin Cumhurbaşkanı. Türkiye’yi barıştıracağız. Her gittiğim vilayette üç beş kişi el sallıyorum sallamıyor. Bir tek Hakkari’de herkes el salladı herkes.
"SEN HİÇ ŞEKER FABRİKASI YAPTIN MI?"
Bir soru sorayım. Sen hiç şeker fabrikası yaptın mı? Habire satıyorsun? Sen hiç banka kurdun mu? Sümerbank kurdun mu? Etibank kurdun mu? Bir tane kurdu. Bank Asya'nın kurdelesini kesti sonra da para yatıranları hapse attı.
BOZDAĞ'A YANIT
Şimdi biz dedik ki biz seçildiğimiz takdirde yargıyı 3 ay içinde düzelteceğiz. 3 ay sonra ABD’ye diyeceğiz ki ‘Bak benim ülkemde artık adaletli bir yargı var.’ Mahkemelerim bağımsız. FETÖ’yü iade et. Etmiyorum derse. ABD askerleri noeli 24 Aralık’ta Washington’da kutlar. ABD’lilerden cevap geldi. Bizden Türkiye Cumhuriyeti olarak FETÖ’yü isteyen düzgün bir talep yok. Yani bizden usulüne uygun bir şekilde istenmedi. Bugün Bekir Bozdağ açıklama yapmış. Demişki, “Muharrem İnce’ye birileri yalan söylüyor. Türk mü yabancı mı söyleyen… Bekir Bozdağ beni dinliyorsundur sen zaten kim olduğunu biliyorsundur. Senden mi korkacağım. Ama birşey söyliyeyim mademki usulüne uygun olarak iadesini istediniz ben bu ülkenin milletvekiliyim. Bana bunun belgesini göster. Ben sana benim ekibimdeki hukukçulardan bir heyet göndereceğim. Bu heyete o belgeleri bir göster bakalım. Bugün ABD’liler tekrar beni aradılar dediler ki, ‘120 koli gönderdiler bize’ çoğunluğu gazete küpürü. Hatta diyorlar ingilizce tercümesi bile yapılmamış baştan sağma. Yani iade edilmesini istemiyorlar. Niye istemiyorlar. Ortaklık var. Yani ey aziz milletim istiyormuş gibi yapıyorlar. Madem istedin ben şimdi bunun belgesini istiyorum.
"DEVLET ÇİFTÇİ İLE BARIŞACAK"
24 Haziran’dan sonra devlet çiftçi ile barışacak. Devlet esnafla barışacak. Öğrenciyle öğretmenle barışacak. Bugün bir mesaj gördüm. Diyor ki ‘Muharrem İnce sen dedin ki sözleşmeli öğretmenliği kaldıracağız. Performansı kaldıracağız. Hani bir bakan vardı ya ‘Ya işini seçeceksin ya da eşini’ diye böyle bakanları piyasadan kaldıracağız.
Dediler ki milli gelirin yüzde 1'ini tarımı desteklemeye ayıracağız, yarımı geçmediler. 30 milyar vereceklerdi, 12.7 milyar verdiler. Türkiye devleti çiftçisine borçludur. Bu köylü çocuğu bu borcu ilk fırsatta ödeyecektir. Söz veriyorum size.
"İNSANLAR TÜKENMİŞLİK SENDROMU YAŞIYOR"
Sağlıkçılar doktorlar diyor ki, ‘Ya öğretmenlere, astsubaylara, polislere dedin. Bize niye birşey demiyorsun. Değerli doktor arkadaşlarım ben bu ülkenin okullarında fizik anlattım. Benim öğrencilerimden yüzlerce doktor var. Onların en önemli sorunu ne biliyor musunuz? Tükenmişlik sendromu yaşıyorlar.
Hiç dikkatinizi çekti mi? Dolar 4.5 lira oldu, Erdoğan ağzına hiç doları almıyor. Hemen ne diyor? Dış güçler... Bizi dolarla terbiye edemezsin diyor. Şimdi soruyorum. Köprüler için anlaşmayı dolar üzerinden sen yaptın mı yapmadın mı?
"SENİN DERDİN FİLİSTİN DEĞİL"
Bugün Filistin’le ilgili seçim yapıyor. Acaba Filistin mi, seçim mitingi mi? Hangisi? İsrail’e dik durmak istiyorsan Mavi Marmara’dan aldığın parayı iade et, büyükelçiyi geri çek, boykot et. Yok bunları yapamam. Ne yaparsın, miting. Senin derdin Filistin değil. İnsanlar inim inim inliyor, sen seçim derdine girmişsin.
"BİRİNCİ TURDA KAZANACAĞIM"
Genel başkan beni aday gösterdiğinde ikinci tura oynuyordum. Şimdi vazgeçtim, birinci turdan çıkacağım. Zayıf olduğumuz yerler var, orayı Tekirdağ'dan dengelememiz lazım. Yüzde 75 mesela, olur mu? Belediye başkanımız çık diyor. 80 o zaman. Fazla da atmayalım 80'e razıyım.
İNCE'DEN ERDOĞAN'A: "NASIL MİLLİ OLUYOR?"
Meydanlarda diyor ki, ben milli bir adamım. Ayran da diyor milli bir içecektir. İneği almışsın Arjantin'den, samanı almışsın Bulgaristan'dan; ayran nasıl milli oluyor!
"ONLAR ÇAY TOPLAYAN YARGI..."
Erdoğan'ı yargılayacak mısın diyorlar, benim öyle bir görevim yok. Ama şunu yapacağız, bağımsız bir yargı kuracağız. Şu anda mevcut yüksek yargıdakiler bu işi yapabilir mi, asla yapamazlar. Onlar çay toplayan yargı, onların cüppelerine çıtçıt yaptıracağım. Rahat açıp kapayacaklar.
"MARKAYI ZEKİ ÇOCUKLAR YAPACAK"
Benim insanım bir Alman'a göre daha mı az zeki, Fransız'a göre daha az mı çalışıyor? Peki neden daha az kazanıyor? Bir televizyondan Türkiye 10 Euro kazanıyor, 50 lira. Bir otomobilden 100 Euro kazanıyor, çerez parası. Peki nereye gidiyor bu para? Tasarıma, patente, markaya gidiyor. Açık açık konuşayım, sen BMW, Mercedes yapıyorsun; para sende kalmıyor. 100 marka arasında tek Türkiye markası yok. Bizim marka üretmemiz, patentimiz, teknolojimiz olması lazım. Bu markayı patenti kindar nesiller yapamaz, bunu özgüveni yüksek, eleştirel bakabilen zeki çocuklar yapar. Kimler yapar biliyor musunuz? Her sene aşağıladığı ODTÜ'lüler yapar. Senin buna kafan basmaz, ben onlara fizik anlattım. O çocuklar yapacak. 5 bin polisle ODTÜ'ye girdin, o zaman sana dedim ki 5 bin polis değil 500 puanla girilir.
Soruyor diyor ki, sen bu paraları nereden bulacaksın. Türkiye'de Muharrem İnce'nin cumhurbaşkanlığında hiç fabrika açılmasa, üretim artmasa, her şey olduğu gibi kalsa, sadece geliri adaletli dağıtsam maaşlarınız iki katına çıkar.
"BAKANIN ADI FAKIBABA, MİLLETİN ADI FAKİR BABA"
Önümüz bayram. Bayram deyince aklınıza baklava gelir. Baklavacılar fıstıklı yapamıyor, çünkü pahalı. Tarım Bakanı ithal ederim diyor. Fıstığın adı ne, Antep fıstığı. İnsan Antep fıstığını ithal edeceğim demeye utanır. Bakanın adı Fakıbaba, milletin adı fakir baba. Bize diyor ki, bayramda kursağında baklava değil, sırtında oklava olacak diyor. O zaman bizim hep birlikte bir şey yapmamız lazım. Ne yapacağız? Sandıkta görevimizi yapacağız.
"YARIN MANİFESTOMU AÇIKLAYACAĞIM"
Türkiye'de her emekli olanın maaşı düşüyor. 840 liraya emekli maaşı var. En yüksekle arasındaki fark 9 kat. Finlandiya'da bu 2 kat. Büyük dengesizliklerden biri bu. 1990'lı yıllarda ücretlile milli gelirden yüzde 37 pay alıyorlardı, şimdi yüzde 17. Dolar 4.5 lira, Euro 5.5 lira, yüzde 12 enflasyon, 53 milyar dolar cari açık, gençlerin yüzde 20'si eksik. Yani kamyon duvara çarpmaya doğru gidiyor. 16 senedir yapamamış, şimdi manifesto hazırlamış. Ya senin geleceğe dair söz söylemeye hakkın yok ki. Muharrem İnce yarın gelecek bildirgesini, manifestosunu açıklayacak. Yarın 19 Mayıs, Gazi Mustafa Kemal'in Samsun'a ayak bastığı gün. Böyle anlamlı bir günde İnce'nin gelecek bildirgesini Samsun'dan açıklayacağım. Samsun'da miting yapıp Sinop'a gideceğim, sonra Adana'ya geçeceğim.
Herkesin güvenmesini istiyorum. Canınızı sıkmayın, moralinizi bozmayın, umutsuz olmayın. Umutlarınızı yeşertin.