Fatma Betül Sayan Kaya'dan Gezi Parkı Direnişi'ne 15 Temmuz benzetmesi

AKP Genel Başkan Yardımcısı Fatma Betül Sayan Kaya, Gezi Parkı Direnişi Davası'na verilen beraat kararını yorumladı.

Fatma Betül Sayan Kaya'dan Gezi Parkı Direnişi'ne 15 Temmuz benzetmesi

AKP Genel Başkan Yardımcısı Fatma Betül Sayan Kaya, "Başlangıçta belki çevreci olarak başlatılan Gezi olaylarının daha sonradan tıpkı askeri darbeler, muhtıralardan hiç farkı yoktu, bence bir kalkışma girişimiydi. Adeta ülkede ayaklanma girişimiydi ve terör örgütlerinin saldırılarından, FETÖ'nün saldırılarından, 15 Temmuz'dan farkı yoktu. Devleti ve milleti hedef alan bir kalkışma girişimiydi Gezi" dedi.

AKP Sosyal Politikalar Başkanlığı'nın Akdeniz Bölge Toplantısı, Antalya'daki bir otelde gerçekleştirildi.

Toplantıya Adana, Antalya, Burdur, Hatay, Isparta, Kahramanmaraş, Mersin, Osmaniye'den parti temsilcileri katıldı.

Toplantının açılışında konuşan AK Parti Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Fatma Betül Sayan Kaya, Sosyal Politikalar Başkanlığı olarak bölge toplantılarının Doğu Anadolu'da Van'da, Ege'de Afyonkarahisar'da gerçekleştirilmesinin ardından üçüncüsünün Akdeniz'de Antalya'da düzenlendiğini söyledi. AK Parti hükümetleri olarak engelli, yaşlı, aile, kadın, genç, çocuk ve ihtiyaç sahipleri başta olmak üzere tüm dezavantajlı kesimleri kucakladıklarını vurgulayan Kaya, yapılacak tüm çalışmaların doğrudan insana ve insanın hayrına yönelik olduğunu dile getirdi.

AK Parti hükümetleri dönenimde, yoksullukla mücadelede uluslararası camianın da hakkını teslim ettiği bir başarıya imza attıklarını ifade eden Kaya, "Sosyal yardım ve hizmetlere ayrılan mali kaynak, 2002 yılında 1.6 milyar lira iken, 2019 itibariyle bu miktarı 33 kat arttırarak 55 milyar liraya yükselttik. Sosyal yardım uyguladığımız program sayısı da 2002 yılında sadece 4 iken, günümüzde bu sayıyı 43'e çıkarttık. Böylece, devletimizin şefkat elini bugün 3,5 milyon haneye ulaştırıyoruz. Bu sayı 2002 yılında 1 milyondu. Şimdi bazı kesimler, sosyal yardım alan hane sayısındaki bu artışı işaret ederek, ülkemizde yoksulluğun arttığını iddia ediyorlar. Bu sözler çarpıtmadan ibaret. Oysa hane sayısındaki bu artış, sosyal yardım program sayısını arttırmamızın bir sonucudur. Zira hayata geçirdiğimiz her bir yeni programla ki dönemimizde 39 ilave yardım programını hayata geçirdik, daha önce adeta görmezden gelinen ya da yok sayılan ihtiyaç sahiplerini de sosyal yardım kapsamına aldık, kimsesizlerin kimsesi olduk. Dolayısıyla yardım ulaştırılan hane sayısındaki artışa bakarak, birilerinin ülkemizde yoksulluğun arttığını iddia etmeleri esasen gerçekleri saptırmaktan ibarettir" diye konuştu.

YOKSULLUĞU AZALTTIK

Türkiye'nin, son 15 yılda yoksulluğu en aza indirmede dünyanın en başarılı ülkesi olduğunu, bunun Dünya Bankası'nın yayınladığı raporda kayıt altına alındığını vurgulayan Kaya, şunları söyledi:

"Kişi başı günlük harcama miktarı 4,3 doların altında yaşayanların oranı 2002 yılında yüzde 30'du. Bu oranı biz, 2015 yılında yüzde 1,5'a indirdik. Türkiye olarak, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) 2019 İnsani Gelişmişlik Raporu'na göre, tarihinde ilk kez 'çok yüksek insani gelişme' kategorisindeki ülkeler arasına girmeyi başardık. Sonuç olarak Türkiye, AK Parti hükümetleri döneminde gerek yoksullukla mücadelede gerekse toplumumuzun insani gelişmişlik düzeyinde büyük bir başarıya imza atmış bulunuyoruz. Bu nedenle birilerinin yalanlarına ve algı yönetimine dayalı ezberleri bozmak durumundayız."

YARDIMLAR DEVAM ETMELİ

Dünyada insanlık adına büyük dramlar yaşandığını, milyonlarca insanın ülkesini ve evini terk etmek zorunda kaldığını anlatan Fatma Betül Sayan Kaya, şöyle konuştu:

"Biz de ülkemizde yaklaşık 3,7 milyon Suriyeli kardeşimizi misafir ediyoruz. Türkiye olarak Suriyeli kardeşlerimize ensar ve muhacir anlayışıyla yaklaştık. İnsan hakları, demokrasi ve özgürlükler konusunda güya öncü ülkeler, bu insanlık dramı karşısında neredeyse kılını bile kıpırdatmamış. Türkiye üzerine düşeni yaptı ama Avrupa üzerine düşeni yapmadı. Kapı açması gereken varsa o da ülkesinde 5-10-60 mülteci barındıran Avrupa ülkeleridir. Avrupa üzerine düşeni ivedilikle yapmalı. Avrupa Birliği de 3 milyar avro dışında hiçbir katkı sağlamamış, verdiği sözleri tutmamıştır. Bu katkıyla biz Suriyeli mültecilere Kızılay Kart'la destek verdik. Avrupa'dan gelen yardımların devam etmesi gerekiyor."

'AMAÇ YENİ GÖÇ DALGASINI ÖNLEMEK'

Sınır güvenliğini korumak ve terör koridorunu ortadan kaldırmak, Suriyelilerin ülkelerine dönebilecekleri güvenli bir bölge oluşturmak adına Barış Pınarı Harekatı yapıldığını anlatan Kaya, "Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın cesareti ve liderliğiyle Türkiye olarak hem sahada hem de masada büyük bir oyunu bozduk. Halen dikkatle takip etmemiz gereken bir sürecin içindeyiz. Zira Suriye rejim güçleri, İdlib'e saldırmakta, bu bölgede yaşayan 4 milyon Suriyeliye zulmetmekte ve bir anlamda sınırlarımıza doğru göçe zorlamaktadır. Türkiye olarak İdlib çevresinde gözlem noktaları oluşturduk. Mehmetçiğimiz ile burada bulunma gayemiz, insanlık katliamına dur demek ve ülkemize yönelik milyonlarla ifade edilebilecek yeni bir göç dalgasını önlemektir. Günümüzde İdlib konusu son derece kritik bir öneme sahiptir ve Türkiye olarak tüm unsurlarımızla gereği yapılacaktır" şeklinde konuştu.

Türkiye'nin terörle mücadeleden ekonomiye kadar her alanda tarihinin en büyük mücadelelerinden birini verdiği şu dönemde milletin dikkatini dağıtmak, enerjisini heba etmek isteyenlere izin vermeyeceklerini belirten Kaya, şunları söyledi:

"FETÖ'nün siyasi ayağı konusunda ortaya çıkan CHP Genel Başkanı var. O gece hedefte Sayın Cumhurbaşkanımız vardı. Timler Cumhurbaşkanımızın olduğu Marmaris'e gitti. Cumhurbaşkanımızı ve ailesini katletmeye gittiler. Peki siyasi ayak konusunda ileri geri konuşan Sayın Kılıçdaroğlu neredeydi? Atatürk Havalimanı'na inmişti. Adeta havalimanında tanklar kendisine yol açtı. O darbeci tankların arasından geçti, Bakırköy Belediye Başkanı'nın evine gitti. Ayaklarına terliklerini giydi, kahvesini yudumladı ve darbeyi seyretti. Sayın Cumhurbaşkanımız millete, ‘meydanlara’ diye seslendiğinde, bu çağrı herkese yapılmadı mı? Cumhurbaşkanımızı, ailesini, bu milleti hedefe alan FETÖ vardı ama nedense o FETÖ'nün hedefinde Ana Muhalefetin Genel Başkanı yoktu. O tanklar niye yol açtı bunu dahi izah edemiyorlar."

'GEZİ'NİN ETKİSİ AYLARCA SÜRDÜ'

Gezi olaylarına ilişkin ana muhalefetin söylediği 'oradaki gençler aydınlık gençlerdi' söylemini eleştiren Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Gezi olaylarında çağrıda bulunanlar bizzat CHP Genel Başkanı ve onun yanındakilerdir. Başlangıçta belki çevreci olarak başlatılan Gezi olaylarının daha sonradan tıpkı askeri darbeler, muhtıralardan hiç farkı yoktu, bence bir kalkışma girişimiydi. Adeta ülkede ayaklanma girişimiydi ve terör örgütlerinin saldırılarından, FETÖ'nün saldırılarından, 15 Temmuz'dan farkı yoktu. Devleti ve milleti hedef alan bir kalkışma girişimiydi Gezi. O süreçte İstanbul'daydım Taksim'de yaşanan vandalizmi, terör örgütünün paçavralarının Atatürk Kültür Merkezi'ne asıldığını hepimiz gördük. Dolmabahçe'den geçmeye çalışırken arabamız tekmelendi. Yüzü maskeli terör örgütü mensubuydu bunlar. Gezi süreci bu ülkede ayaklanma ve kalkışma girişimiydi. Kesinlikle etkisi aylarca sürdü ve ekonomimize etkisi çok uzun sürdü."

'ANTALYA'DA ÇAKTIĞI ÇİVİ YOK'

Daha sonra konuşan AKP Antalya İl Başkanı İbrahim Ethem Taş da partisinin 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' düşüncesiyle garibanlara, kimsesizlere el uzatarak devletin şefkat elini gösterdiğini söyledi. Taş, "Antalya'da Büyükşehir Belediyesi'ni yeniden kazanacağız. Muhittin Böcek seçimi kazandı. Bir yıl oldu, Antalya'da çaktığı çivi yok. Tek bildiği bizim yaptığımız hizmetleri eleştirmek. Ben CHP zihniyetine ve Muhittin Böcek'e 'bizim yaptığımız hizmetlerin boyasını temizliğini yap yeter' dedim" diye konuştu.

Türkiye'nin sosyal politikalar konusunda dünyaya örnek bir ülke olduğunu belirten Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin eski Başkanı Menderes Türel ise AK Parti'nin 10 milyonu aşkın üyesiyle dünyada 20 yıldır ayakta duran, kendisini yenileyen, ortaya koyduğu politikalarla geleceğe katkı sağlayan sosyal hareketin adı olduğunu ifade etti.

Etiketler
Gezi davası 15 Temmuz Temmuz Fatma Betül Sayan