AKP'nin kriz yönetme politikası: Muhalefetin yaptığını yap, istediğini yapma!
Koronavirüs salgını karşısında CHP'li belediyelerin başlattıkları projeleri örnek alan iktidar, muhalefetten gelen önerileri dikkate almamaya devam ediyor. Öte yandan, taklit ettiği CHP'li belediyelerin yardım hesaplarına da bloke koydurdu.
Koronavirüs salgınına karşı, Millet İttifakı’nın yönetiminde bulunan belediyelerin sosyal yardım projeleri kamuoyunda dikkat çekerken iktidar ise sınıfta kaldı.
Gıda yardımından maske dağıtımına, borçların ötelenmesinden sosyal mesafenin korunmasına kadar birçok konuda öneri sunan Millet İttifakı’na mensup belediyelerin projeleri daha sonra iktidar tarafından sahiplenilerek kendi projesi gibi uygulanmaya konuldu.
Meclis'te muhalefetin gündeme getirdiği her öneriyi 'ilke olarak' reddeden iktidar partisi, son olarak muhalefetin sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önlenmesi yönündeki ytasa teklifinin gündeme alınmasını reddetmişti.
Cumhuriyet'te yer alan habere göre muhalefetin gündeme getirdiği ve daha sonra iktidarın sahiplenmeye çalıştığı bazı projeler şöyle:
Yardım kampanyası:
Ankara ve İstanbul büyükşehir belediyeleri, salgın nedeniyle işsiz kalan ve ekonomik sıkıntı yaşayan yurttaşlara gıda ve maddi destekte bulunmak için bağış kampanyası başlattı. Bunun üzerine İçişleri Bakanlığı, Millet İttifakı yönetimindeki belediyelerin bağış toplamasını yasaklayarak hesaplarını bloke ederken Muratpaşa Belediyesi ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin aşevi hesapları da kapatıldı. AKP’li Uşak Belediyesi’nin mesajla topladığı bağış ise görmezden gelindi. Belediyelerin kampanyası üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da “Biz Bize Yeteriz Türkiyem” isimli yardım kampanyası başlattı. Öte yandan Mansur Yavaş’ın “market ve bakkallara giderek ihtiyaç sahiplerinin borçları ödeyin” çağrısı ise toplumda büyük bir karşılık buldu. Çok sayıda yurttaşın bakkal ve market borçları hayırseverler tarafından ödendi. Sokağa çıkma yasağı ile belediyeler halka ekmek ulaştıracağını açıklarken İçişleri Bakanlığı’nın da hemen ardından fırınların sokakta ekmek dağıtacağını açıklaması dikkat çekti.
Maske dağıtımı ve borç öteleme:
Salgın ile birlikte belediyeler yurttaşlara ücretsiz olarak maske ve dezenfektan dağıtılırken Cumhurbaşkanı Erdoğan da 20-65 yaş arası yurttaşlara ücretsiz maske ve kolonya dağıtılacağını söyledi. Bazı evlere maske ve kolonyalar ulaştırılırken birçok eve ise sözü edilen maske ve kolonyalar gönderilemedi. Maske dağıtımı konusunda da PTT ile eczane arasında ikilem yaşanırken en son maskelerin eczanelerden dağıtılmasına karar verildi. Bu sırada İBB, bünyesindeki İSMEK eğitimcileri vasıtasıyla ürettiği maskeleri ücretsiz olarak yurttaşlara dağıtmaya başladı. Belediyeler borçlarından dolayı kimsenin suyunun kesilmeyeceğini açıklarken Erdoğan da genelge yayımlayarak 81 ilde borç nedeniyle elektrik ve su kesintisi yapılmayacağını söyledi.
Sosyal mesafe ve sokak yasağı:
Salgın nedeniyle muhalefet sokağa çıkma yasağı isterken iktidar ise 10 gün sonra önce 65 yaş üstü ve kronik rahatsızlığı olanların sokağa çıkması yasakladı, ardından da 20 yaş altındakilerin dışarı çıkması engellendi. Geçen hafta sonu ise büyükşehirler ve Zonguldak’ta iki gün sokağa çıkma yasağı kararı uygulandı. Belediyeler salgının ilk gününden itibaren personelini kademeli olarak çalıştırırken, 12 yaşından küçük çocuğu olan anneleri ise idari izinli saydı.
İktidar da bunun üzerine önce kamu kurumlarında masa başı çalışanlara yönelik esnek çalışma uygulaması başlattı, ardından kıyafet serbestisi getirdi. Ekrem İmamoğlu’nun Atatürk Havalimanı, Yenikapı ve Maltepe’de salgına karşı sahra hastanesi yapılması önerisi de kabul görmezken birkaç gün sonra Erdoğan, Atatürk Havalimanı ve Sancaktepe Sarıgazi Mahallesi’nde salgın hastanesi yapılacağını duyurdu. Belediyeler, toplu taşıma araçlarına maskesiz kimsenin alınmayacağı açıklanırken iktidar da bunu genelge ile tüm ülkeye yaydı.