AKP'li Külünk'ten çarpıcı 15 Temmuz iddiası: FETÖ ile ilişkisi saptanan tüm komutanların...
AKP içinde Erdoğan'a en yakın isimlerden olan Metin Külünk, 15 Temmuz darbe girişimine dair çarpıcı iddialarda bulundu. Külünk, Sevda Noyan'ın sözlerine de tepki gösterdi.
AKP 26.dönem İstanbul Milletvekili Metin Külünk, darbe tartışmaları sürerken 15 ETmmuz darbe girişimine dair çarpıcı paylaşımlarda bulundu. Parti içinde Erdoğan'a en yakın isimlerden biri olan Külünk, dönemin Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve yine o dönemin kuvvet komutanlarını ima eden mesajlarında “aynı plan devam ediyor” dedi ve ekledi; “Biz takip ediyoruz, onlar da takip edildiklerini biliyorlar.” dedi.
Külünk'ün 15 Temmuz darbe girişimi hakkında attığı tweetler şöyle:
"15 Temmuz’un asıl planı ne idi? Yani asıl plâna göre, Sayın Cumhurbaşkanımızın, ailesiyle birlikte konakladığı otelde kalması istenmiyor. Aksine, buradan ayrılması hedefleniyor!
Bu kanaate şuradan varmak mümkün: Sönmezateş’in elindeki tim personeli sayısı ile Cumhurbaşkanlığı korumalarının sayısı ve çevrede bulunan halkın darbecilere karşı koyma ihtimâli düşünüldüğünde, timlerin gerçekleştirmeye çalıştıkları görevin başarı şansı oldukça düşük!
Genel olarak yakalanması zor avları vurabilmek için, bir grup avcı, hedefi esas atışı yapacak olan avcının önüne doğru sürerler…
İşte sürek avı, ismini buradan alır!
Sönmezateş ve ekibinin amacının, Sayın Cumhurbaşkanımızın bulunduğu yerden çıkarılması ve asıl ateş alanına girmesini sağlamaktı!
Ve o alan, kara değildi…
Bu anlamda Sönmezateş ve MAK timinin görevi, durumu sansasyonel bir sahneye taşımak ve Sayın Cumhurbaşkanımızı daha kolay bir hedef hâline getirerek, nihâî sonun sadece bir kişinin üzerine kalmasını sağlamaktı.
Elbette bu durum, Kadir-i Mutlak’ın Hafîz İsm-i Şerîfi ile hamdolsun bu hâle gelmedi ve bizim kastettiğimiz, bir olasılık olarak kaldı.
Ancak Sönmezateş’in ifadeleri, bunu sadece bir olasılık olarak bırakmamaya götürüyor bizi!
Sönmezateş, duruşmalar esnasında birkaç kez, “Birileri bizi kandırdı” şeklinde ifade verdi.
Bu anlamda, “Emirler değiştirilmiş ya” diye düşünmek saçma olur burada. Zira onun “Bizi kandırdılar” dediğine bakmayın! Neden mi?
Çünkü Gökhan Şahin Sönmezateş, Genelkurmay Başkanlığı’nın tüm istihbaratının sağlandığı Müşterek Hedef Analiz Yönetim Merkezi Başkanı idi!
Yani Sönmezateş, tüm askerî isthibaratın toplandığı isimdi!
Bu minvâlde, tuzağa düşmeyecek kadar da zeki biri...
Bu yüzden tekrar dönelim başa…
Sönmezateş ve ekibinin asıl amacı olsa olsa, Sayın Cumhurbaşkanımızı bulunduğu yerden çıkararak uçağa binmeye zorlamak olmalıdır.
Bu nedenle darbecilerin asıl plânlarının, Sayın Cumhurbaşkanımızın en korunmasız olduğu yerde, “uçağı havadayken” yakalamak ve MAK timlerinin amacının da Sayın Cumhurbaşkanımızı uçağa binmeye zorlamak olduğu akla daha yatkındır.
Sayın Cumhurbaşkanımızın bulunduğu uçağı, âdeta bir sürek avı misâli, avın en korumasız olduğu yere, F-16 uçaklarının önüne sürmeye çalışmış olduklarından daha mantıklı bir açıklama, konunun uzmanlarını da yokladığımda bulunamıyor.
Sayın Cumhurbaşkanımızın bu tuzaktan kurtulmasının sebebi hakkında Kadir-i Mutlak’ın en hayırlı tuzak kurucu olarak devreye girmesinden bahsettik.
Kurtuluş, takdir-i İlâhî…
Peki, ne sebepler halk etti Yüce Hâlik?
Birinci sebep şu: Cumhurbaşkanlığı uçağı üç ayrı yerde bekletildi…
İkinci sebep şu: Hava Kuvvetleri Harekât Merkezi’nin elektrikleri kesildi…
Ve üçüncü sebep: Eskişehir Birleştirilmiş Hava Harekât Merkezi’ndeki millî vatanperver subaylar, kalkışından hemen sonra Cumhurbaşkanlığı uçağına sivil kod verdiler!
Hakikat sahneyi gözünüzde canlandırmak öyle kolay ki…
Durum şöyle gelişti:
Cumhurbaşkanlığı uçağının Dalaman’dan kalkışından sonra Kontrolör Yarbay, uçağa sivil tanıtma kodu girerek, sessizce yanındaki komutanı olan Albay’a, “Komutanım, Cumhurbaşkanı’nın uçağı kalktı, sivil kod girdim” der.
Albay’ın cevabı nettir: “Sus, kimse duymasın!”
Bu iki millî vatanperverin sadece “1 metre” gerisinde oturan FETÖ mensubu generallerin (!) bu konuşmayı duymamaları ise, gecenin en kritik ânı olmuştur.
Düşünebiliyor musunuz?
Âdeta Hicret’e başlarken yerden bir avuç kum alınıyor da Yasin’e başlanıyor gibi…
Aman Ya Rabbi!
Hava Kuvvetleri Harekât Merkezi’nde elektrikler kesilince ve Birleştirilmiş Hava Harekât Merkezi’nde millî subaylar görev yapınca, FETÖ pilotları, radar iz tanıma yardımı alamadıkları için âdeta o gece havada kör oldular!
Cumhurbaşkanlığı uçağını teşhis için sivil uçakların koluna gidip görmeye çalışarak arama yapmak zorunda kaldılar…
Sahneyi bir de ayrı bir koldan izleyelim…
Cumhurbaşkanlığı uçağı, Bandırma üzerinde 40 dakika kadar beklemeye koyulmuştu.
O sıralarda FETÖ’cü teröristlerin kullandığı bir uçak, Boğaziçi Köprüsü üzerinde sonik patlamalar yapıyordu. Cumhurbaşkanlığı uçağı, Atatürk Havalimanı kulesinin millî unsurlar tarafından ele geçirilmesinden sonra İstanbul’a yaklaşmaya başlamıştı.
Bunun üzerine İstanbul üzerinde uçan FETÖ teröristi pilot, Bandırma’ya doğru uçarak Cumhurbaşkanlığı uçağını görüp tanımaya çalıştı.
Ancak teröristin kullandığı F-16 uçağının o anda yakıtı bitmeye yüz tuttu!
Süreka’nın atının ayakları kumlara saplandı bu kez de…
Bunun üzerine Cumhurbaşkanlığı uçağına 30 NM kala (füze menzili içerisinde) Yenişehir üzerinde bekleyen tanker uçağına doğru uçmak zorunda kaldı.
F-16 uçağının yakıtının bitmesini takdir-i İlâhîden başka nasıl açıklayabiliriz?
15 Temmuz gecesi asıl plânlarının Sayın Cumhurbaşkanımızı en savunmasız olduğu yerde, havada olmaya zorlamalarının ikinci göstergesi ise, Sayın Cumhurbaşkanımızın bulunduğu yeri terk etmesinin ardından, daha sonra FETÖ ile ilişkileri saptanan tüm komutanların bir şekilde esir duruma düşmeleridir!
Aynı plân devam ediyor!
15 Temmuz işgalci darbe girişiminde başarısız olan FETÖ ve onu kullanan aklın, hâlâ amaçlarından vazgeçmediği, ilk ve en sorunsuz gördükleri plânı yani havada yakalama kurgusunu fırsatını bulur bulmaz uygulamaya koyması, bizim paranoyamız mı?
Biz takip ediyoruz, onlar da takip edildiklerini biliyorlar.
Ve biz, onlar hazır olamasınlar diye daima hazırız!
SEVDA NOYAN'IN SÖZLERİNE TEPKİ
AKP'li Külünk, Sevba Noyan'ın darbe girişimi olursa katliam yapacakları şeklindeki açıklamalarına da tepki gösterdi. Külünk'ün konu hakkında isim vermeden yaptığı paylaşımlar şöyle:
-Bu ülkede milletimize karşı tekrar kirli düşünceler içinde olanlar bilmeli ki;
Devletimizin,
yargısı ve güvenlik güçleri
Milletimize ve Devletimize sadık şekilde gereken cevabı verir.
Milletimiz de Devletimizin ardında dimdik durur.
Şimdi;
bu asil mücadeleye gölge düşürecek davranış ve sözler
sadece 15 Temmuz’a yönelik psikolojik operasyon peşinde koşanlara malzeme verir.
Bu millet nerde ne zaman ne yapacağını bilir
Asildir konuşmaz
O gece dünya sustu TÜRK MİLLETİ KONUŞTU.
Egemenliğimizi sokakta teslim almak isteyenlere
anayasal hakkı temelli
milletimiz güvenlik güçlerimiz ile hareket ederek birlikte izin vermemiş ve terör örgütü mensuplarını ADALETE TESLİM ETMİŞTİR
OLAĞANÜSTÜ BİR SÜREÇ OLAĞAN BİR ŞEKİLDE sonuçlandırılmıştır
15 Temmuz bir sokak savaşı değildir
15 Temmuz gerilla mücadelesi de değildir
15 Temmuz milletimizin devleti ile bütün olarak işgal girişimine izin vermemesidir
Milletimiz sokakta,sokak eylemi yapmamıştır.
Bu ülke sokakta bulunmadı sokakta teslim edilmez
Bu milletin asil mücadelesi bireylerin salt kendi psikolojilerini yansıtan ifadeler tek başına ifade edilemez ve tek başına bağlayıcı değildir
15 Temmuz Milletimiz ve Devletimizin güçlü ittifakının ayağa kalkışıdır
15 Temmuz’da milletimizin asil mücadelesine gölge düşürmek kimsenin haddine değil.
Bu ülkede milletimiz asli unsurudur.
Devletimizin savcısı emniyeti askeri her an bu topraklarda dikkatli ve de uyanıktır.