'Beyefendinin canı baya sıkkın, kara kara düşünüyor'
Sözcü yazarı usta gazeteci Emin Çölaşan Erdoğan'ın panik yaşadığını belirterek, "İşler Recep Bey açısından bu kez pek öyle parlak görünmüyor." dedi.
Emin Çölaşan'ın bugünkü "Artık o kadar güçlü değil" başlıklı yazısı şöyle:
Cumhurbaşkanına çok büyük yetkiler veren, üstelik partisinin genel başkanı olabilmesini öngören anayasa değişikliği oylandı.
Yani hem genel başkan olacaktı, hem de namusu ve şerefi üzerine yemin etmiş “Tarafsız (!)” cumhurbaşkanı.
Ancak MHP bu referandum öncesinde yine saf değiştirmiş ve bu kez Recep Bey'den yana tavır koymuştu.
Artık ona destek veriyordu!
* * *
Recep Bey yine en güçlü dönemini yaşıyordu. Üstelik darbe girişimini bastırmıştı. Yandaş havuz medyası “Anketlere göre referandumda en az yüzde 65 evet çıkıyor” tantanasını aynı biçimde yapıyordu.
Referandum sonuçları ilginçti:
Evet yüzde 51.41, hayır yüzde 48.59 çıktı.
Artık bizim de partili bir cumhurbaşkanımız olmuştu. Ancak kesin sonuçlar iktidarın topal ördek durumuna düştüğünü kanıtlıyordu.
48 ilde evet, 33 ilde hayır çıktı.
Dahası, İstanbul ve Ankara gibi illerimiz ‘Hayır' demişti.
İktidar aslında yenilmişti ama rakamsal olarak kazandı!
(Seçim hilelerine falan hiç değinmiyorum!)
* * *
Sevgili okurlarım, sözünü ettiğim seçim ve referandum öncesinde Recep Bey kendini hep küçük dağları yaratan güç olarak görüyordu.
Üstelik Ağustos 2014 seçiminde karşısına Ekmeleddin İhsanoğlu diye biri çıkarılmıştı.
Allah'ın miting bile yapamayan, lâf söyleyemeyen bir kulu idi!
Ancak Recep Bey gerek söz konusu seçimde ve gerekse cumhurbaşkanlığı referandumunda yüzde 52 bile oy alamamıştı.
* * *
Günümüzde ise koşullar epeyce değişik…
Karşısında moralli bir Kılıçdaroğlu, adam gibi bir CHP, ağzı iyi lâf yapan, projeleri olan ve miting meydanlarını inleten Muharrem İnce var…
Çok düzgün konuşmalar yapıp halktan rağbet gören Meral Akşener var, Temel Karamollaoğlu var…
Yani işler Recep Bey açısından bu kez pek öyle parlak görünmüyor.
Karşısında Ekmeleddin İhsanoğlu gibiler yok…
Dolayısıyla beyefendinin canı sıkkın…
O yüzden (siyasette pek bir ağırlığı olmayan) Binali Yıldırım'ı bile sahaya iteklemek zorunda kaldı.
* * *
Bence çok korkuyorlar…
Korkmanın da ötesinde panik yaşıyorlar.
Milletvekili seçimini ve cumhurbaşkanlığı seçimini, ya da birini bile yitirdikleri takdirde neler olacağını kara kara düşünüyorlar.
Bu konuda karşımızda somut bir güncel örnek var.
Fenerbahçe'nin yenilmez başkanı olduğu zannedilen Aziz Yıldırım seçimi yitirdi ve Ali Koç başkan oldu.
Kulübü 20 yıl aralıksız yönetmişti. Yerine pırıl pırıl genç bir adam geldi.
Benzer bir olay siyaset sahnesinde niçin gerçekleşmesin ki…
Türkiye'yi 16 yıldan beri yöneten ve toplumun büyük kesimine “Yeter artık, tamamdır” dedirten siyasetçiler o makamlarda ömür boyu oturacak değil ya!