HDP'li Mithat Sancar: Sandıkta en güçlü cevabı halkımız yine verecek
HDP'nin Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Batman İl binası önünde gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
HDP'nin Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Batman İl binası önünde gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
İktidara ve muhalefete mesajlar veren HDP'li Mithat Sancar, şunları söyledi:
"Kongreden sonra ilk ziyaretimiz Batman’a kısmetmiş. Batman’da olmaktan şeref duyuyorum, sevinç duyuyorum. Bize oy vermeyen 3 kişiden birinin de gönlü bizdeydi. Onun için 31 Mart’ta oylarınızla seçtiğiniz başkanlarımız bütün Batman halkının iradesiydi.
Gasp ettikleri sadece koltuktur: Belediye başkanlığı onuru sadece seçilmiş arkadaşlarımızındır
İşte o iradeye hastalık, salgın zamanlarında el koydular. Bu iradeyi gasp ettiler. Aslında gasp ettikleri sadece koltuktur. Mehmet kardeşim de Songül kardeşim de Batman halkının iradesini temsil etmeye devam ediyor. Halkın iradesinin üzerinde hiçbir güç yoktur. Elinizdeki yetkilerle, iktidarın verdiği güce dayanarak gelip binalara el koyabilirsiniz, belediye binasını gelip memurlarınıza teslim edebilirsiniz ama belediye başkanlığı onurunu sadece halk verir. Sadece halkın iradesi verir. İşte o onur bu kardeşlerimizindir. O binada o koltukta oturanların değildir.
Milletvekillerinin vekilliklerini de gasp ettiler
Yine birkaç gün önce Leyla Güven, Musa Farisoğulları vekilimizin ve CHP’den Enis Berberoğlu vekilin vekillikleri de gasp edildi. Orada da hile ve hurda var, haksızlık var, hukuksuzluk var. O vekillikleri veren halkın kendisidir. Ancak halk o iradeyi alabilir. Ama iktidar, halkın iradesine saygı göstermiyor. Ne yerelde ne merkezde. Bu iktidar “halk iradesini tanımıyorum” diyor. Halk iradesini tanımayan hiçbir iktidarın halka rağmen ayakta kaldığı da görülmemiştir.
Halka rağmen hiç kimse ayakta duramaz, halkı tanımayanı halk da tanımaz
Halka saldıran halkın iradesini tanımayan iktidarları, yöntemleri günü gelir halk da tanımaz. O sandık yine kurulacak ve o oylar gene halkın iradesinin temsilcilerini göreve getirecek. O sandıkta en güçlü cevabı halkımız yine verecek. Vazgeçmek yok, umutsuzluğa kapılmak yok, karamsarlık yok. Tam 5 yıl önce 7 Haziran’da bu ülkeye baharı yaşattık, halkların baharıydı. Kürt halkının büyük coşkusu, büyük heyecanı; o heyecan ve coşkuyla ortaya koyduğu irade ve o iradenin Türkiye halklarıyla buluşması sonucunda 7 Haziran’da halkların baharı yaşandı.
7 Haziran bizler için halkların baharı onlar için kabus oldu
Ama bizim için halklar için bahar olan o gün egemenler için kabus oldu ve yine halkın iradesine saldırmaya başladılar. Sandılar ki o baharı, o coşkuyu, o umudu halkların gönlünden çıkarıp alacaklar. 5 yıldır o günün acısını ve öfkesini hala çıkarabilmiş değiller. Hala 7 Haziran’ın öfkesi ve ağrısı içlerindedir. İntikam almak için her şeyi yaptılar. Milletvekillerimizi rehin aldılar, zindanlara tıktılar. Sevgili Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve daha birçok yoldaşımızı o kin ve intikam duygularıyla rehin aldılar. Binlerce yoldaşımızı tutukladılar, yargıladılar. Her türlü baskıyı denediler. Bu baskılarla 1 Kasım 2015’te bizi sandıkta yeneceklerini, barajın altında bırakacaklarını düşündüler. Ama sizin o güçlü iradeniz, iradeyi onuru bilen o inancınız 1 Kasım’da o oyunu bozdu ve o barajları bir kez daha yıktı.
Kürt halkı diline ve kimliğine saldıranlara karşı haysiyet mücadelesi veriyor
O gün bugün bu mücadele devam ediyor. Bu mücadele her şeyden önce haysiyet mücadelesidir. Kürt halkı iradesine, diline, kimliğine saldıran muktedirlere, egemenlere karşı her şeyden önce haysiyet mücadelesi veriyor. Çünkü irade, halkın haysiyetidir. Çünkü bir halkın dili onun haysiyetidir. Çünkü halkın kimliği onun haysiyetidir. Kayyım gelir gelmez ne yaptı, web sitesindeki Kürtçeyi kaldırdı. Siirt’teki ne yaptı, diğer yerlerdekiler ne yaptı? En çok iki şeye saldırdılar. Kürt diline ve kadınların o muazzam birikimine saldırdılar.
Söz veriyoruz; bu topraklara barışı getireceğiz, haysiyetimize dokundurtmayacağız
Kürt dilinden ve o diliyle ifade ettiği bilincinden korkuyorlar. En çok da kadınlardan korkuyorlar. Bütün bunların hesabını sandıkta soracak iradenin temelinde de kendi kimliğine sarılmanın bilincini asla yitirmeyen Kürt halkının iradesi, kadınların öncü mücadelesi olacaktır. Bu ülkeye şunun sözünü verdik 7 Haziran’da. 7 Haziran’da yola çıktığımızda dedik ki bu topraklara barışı getireceğiz, biz bu topraklarda onurlu yaşamı inşa edeceğiz, özgürlüğü getireceğiz.
Bütün Türkiye halklarına bu sözü verdik. En çok da gençlere özgür bir gelecek sözünü verdik. 7 Haziran’da verdiğimiz söz, olduğu gibi duruyor. O sözün arkasındayız. Bu topraklara barışı getireceğiz, söz veriyoruz. Sizlerle birlikte bu topraklara onurlu barışı getireceğiz, söz veriyoruz. Söz veriyoruz; asla haysiyetimize dokundurtmayacağız. Haysiyet mücadelesini tek kişi kalsak da sürdüreceğiz.
Biz buradayız dimdik ayaktayız!
Söz veriyoruz; bu topraklara özgürlüğü mutlaka getireceğiz. söz veriyoruz bu ülkede demokrasi ancak bizimle kurulur. HDP ve Kürt halkının dirençli mücadelesi olmadan bu ülkeye barış, demokrasi, özgürlük gelmez. Biz demiyoruz ki sadece bizimle gelecek; bizsiz gelmez diyoruz. Biz diyoruz ki buradayız, dimdik ayaktayız. Bütün baskılara karşı direnerek varlığımızı sürdürüyoruz. Çünkü gücümüzü halkımızdan alıyoruz, halkımız bizimle olduğu sürece sırtımız yere gelmez, alnımız kararmaz; sırtımız dik, alnımız ak olur. Halkın desteği arkamızda.
Ortak demokrasi mücadelesi için üzerimize düşen her şeyi yapmaya hazırız
Biz diyoruz ki; gelin Türkiye’nin tüm demokratları, iyi insanları, vicdanlı insanları bir araya gelelim birlikte mücadele edelim. Çünkü adalet, barış, onurlu yaşam, özgürlük hepimizin meselesidir. Türkiye’deki her bir karış toprakta yaşayan herkesin meselesidir. Biz bütün iyi insanlarla bütün vicdanlı insanlarla bütün demokrasi güçleriyle birlikte mücadele çağrısı yapıyoruz. Buna hazır ve açık olduğumuzu her yerde söylüyoruz. Ama buradan şu sonuç çıkmasın; HDP yalnız kaldığı için böyle çağrılar yapıyor, kendine destek arıyor. HDP hiç yalnız kalır mı? HDP halktır halk!
Biz siyasete ödeyeceğimiz bedelleri göze alarak giriyoruz
Biz kendimiz için bir şey istemiyoruz. Biz partimiz için de bir şey istemiyoruz. Biz bu ülke için bu ülkenin halkları için istiyoruz. Bizim açımızdan siyaset, sizlerin bize emanet ettiği temsildir. Biz halkımızın hizmetindeyiz. Siyasete de bu hizmet için giriyoruz. Hiçbirimiz diğerleri gibi ihale, çıkar, rant peşinde, kendi şahsi menfaatleri peşinde koşmaz.
HDP’de siyasete gelen herkes bilir ki bu yolun bir de bedeli vardır. Biz ilçe yöneticimizden eş genel başkanlara kadar bu bedeli göze alarak geldik. Şahsımız için hiçbir şey talep etmiyoruz. HDP her şart altında barajı bu halkın gücüyle aşar. Ama bizim derdimiz Meclis'e 70-80 milletvekili göndermek değil sadece. Sizi temsil etmek bizim görevimizdir.
HDP bu küçük hesapları yapan bir parti değildir. HDP bütün ülke için demokrasi istiyor, bütün ülke için adalet istiyor ve bu ülkeye barışı getirmek için söz veriyor. Bunları birlikte yapalım diyoruz bütün halkların temsilcilerine, bütün demokratlarına. Gelin hep birlikte mücadele edelim. Hep birlikte dostlar, hep birlikte!
Biz artık kaybettirmekle yetinmiyoruz halklarla kazanmak istiyoruz
İktidara bir hatırlatma yapalım, bu kadar yol denediniz. Baskı da zulüm de. Halka da bizlere de yapmadığınız eziyet kalmadı. Ama görüyorsunuz, HDP dimdik ayakta, umut dimdik ayakta. Sizler bizlerle uğraşmaya devam ettikçe küçülüyorsunuz, bize saldırdıkça biz büyüyoruz. Siz bize saldırdıkça kaybediyorsunuz. Size bunu iki kere yaşattık. 7 Haziran’da yaşattık, 31 Mart’ta 23 Haziran’da bir kez daha gösterdik. Bizim bu iktidara kaybettirme gücümüz var. Bunu en iyi bu iktidar biliyor. Biz artık kaybettirmekle yetinmek istemiyoruz. Biz artık halklarla birlikte kazanalım istiyoruz.
Bizler bu ülkeyi yönetmeye talibiz ve hazırız
Şuna inanın kardeşlerim, HDP’nin girdiği yol bu ülkeyi yönetmeye çıkacaktır. Biz bu ülkeyi yönetmeye talibiz, hazırız. Bizimle birlikte mücadeleye katılan bütün demokratlar bundan mutlaka kazançlı çıkacaktır. İçinde HDP’nin olduğu bir demokrat yönetim bu ülkeye barışı da özgürlüğü de getirir. Bu ülkede onurlu yaşamın yolunu açar. Gençlerin bize sarılmasının en büyük nedeni budur. Bütün anketler gençlerde HDP’yi birinci ya da ikinci gösteriyor.
Gençler özgür geleceğin nerede olduğunu görüyor. Hiç vazgeçmeyin sevgili gençler, bu inancınızı kaybetmeyin. Büyütün, artırın. Özgür gelecek bizim burada yürüdüğümüz yoldadır. Özgür gelecek halkların ortak demokrasi mücadelesindedir. Bunu mutlaka başaracağız.
Kendinize güvenin, halkımıza inanın, siz kendinize güvendikçe, halkımız kendine inandıkça biz sizlerin hizmetkarları, temsilcileri her türlü yolu her türlü zorluğu aşarız. İnanalım bu ülkeyi mutlaka yöneteceğiz. Bu ülkeyi mutlaka değiştireceğiz. Demokrasi güçleriyle birlikte bu ülkeye barışı mutlaka getireceğiz. Haysiyet mücadelesinin sonu bütün halkların baharını yenilemektir, daha güçlü bir şekilde. Halklara yeni baharlar yaşatacağız buna inanıyoruz. O gemi büyük limanlara varacak."