Karamollaoğlu'ndan 'çoklu baro' ve 'Şehir Üniversitesi' tepkisi
Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu, Şehir Üniversitesi'nin kapatılmasına ilişkin, "28 Şubat'ta bir baskı vardı. Konuşanın tepesine vurun mantığı vardı, şimdi aynı mantık yine iş başında" dedi.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, haftalık basın toplantısında değerlendirmelerde bulundu. Saadet Lideri Karamollaoğlu, İstanbul Şehir Üniversitesi'nin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kararıyla kapatılmasına da değindi.
Karamollaoğlu, "Adalette, emniyette, şimdi de ilim yuvalarında kutuplaşma yaşanıyor. Şehir Üniversitesi açılışının eski resimlerine bakıyoruz Erdoğan, Davutoğlu, Gül orada. Hep beraber güle oynaya açılışını yaptılar. Şimdi işler değişti. 28 Şubat'ta bir baskı vardı. 'Konuşanın tepesine vurun' mantığı vardı, şimdi aynı mantık yine iş başında. 28 Şubat'ın en büyük hatalarını bugün yine yaşıyoruz." dedi.
Karamollaoğlu'ndan konuşmasından öne çıkanlar:
"KHK mağduru olarak 3 yıl boyunca çok sıkıntılı bir dönem geçiren Prof. Dr. Haluk Savaş’a Allah’tan rahmet diliyorum."
"Pakistan’daki terör saldırılarını kınıyorum. Terör eylemi kimden gelirse gelsin, bir insanlık suçudur. Terörün her türlüsünü lanetliyorum."
"Doğu Türkistan, hem Türk dünyasının hem de tüm insanlığın kanayan yarasıdır. Dünya, Çin’in Doğu Türkistanlılara yaptığı zulme sessiz kalıyor. Doğu Türkistan’daki zulüm lekesi Çin’in yakasından düşmez. Çin, tüm dünyayı adeta aptal yerine koyuyor. Biz, uluslararası bir komisyonun kurulmasını ve Doğu Türkistan’da yapılanların kurulan bu komisyon tarafından takip edilmesini istiyoruz.
ÇOKLU BARO UYARISI
Karamollaoğlu, dün Meclis Başkanlığı'nda sunulan barolara ilişkin teklif ile ilgili, baroların siyasallaşmasına karşı olduklarını belirtti. Karamollaoğlu, "Biz baroların, adaletin, esas itibarıyla hangi fikir ve ideolojiye sahip olursa olsun siyasallaşmasının karşısındayız. Adalet, siyasallaşarak düzelmez. Adaletin düzelmesi bu konuya yaklaşanların tamamen bitaraf olmalarıyla mümkündür. Bunun başka yolu da yoktur. Bundan dolayıdır ki barolar, adalet mekanizmasının önemli bir unsuru ve temsili olarak bağımsız olmalıdırlar. Hiçbir partinin fiilen ya da dolaylı yönden uzantısı görüntüsünü vermemelidirler. Eğer gerçekleşirse çoklu baro adımı Türkiye'nin kamplaşmasına ve kutuplaşmasına yönelik önemli adım olur" dedi.
"28 ŞUBAT'IN EN BÜYÜK HATALARINI BUGÜN YİNE YAŞIYORUZ"
"Kutuplaşmanın neticesi olarak Şehir Üniversitesi kapatıldı. Adalette, emniyette, şimdi de ilim yuvalarında kutuplaşma yaşanıyor. Şehir Üniversitesi açılışının eski resimlerine bakıyoruz Erdoğan, Davutoğlu, Gül orada. Hep beraber güle oynaya açılışını yaptılar. Şimdi işler değişti. 28 Şubat'ta bir baskı vardı. Konuşanın tepesine vurun mantığı vardı şimdi aynı mantık yine iş başında. 28 Şubat'ın en büyük hatalarını bugün yine yaşıyoruz. Cenâb-ı Hâkk'ın bile zorlamadığı bir konuda siz, toplumu kendiniz gibi düşünmeye zorlarsanız; bundan hem siz hem de toplum zarar görür. Tüm bu yaşananların neticesinde, ülkemizin geleceğinden endişe ediyorum. Çünkü zulüm başladığında çığ gibi büyür. Bir yerde zulüm başlarsa orada hayır beklemek mümkün değildir. Bu millete zulmetmeyin."
REKTÖR ATAMALARI
"Üniversitelerde adaletsizlik var. Rektör tayin ediliyor ancak uluslararası sahada kabul almış tek bir makalesi yok. Son atanan 8 rektörün, sadece 6'sının makalesi çıkmış. Siz, böyle rektörlerin akademisyen yetiştireceğine nasıl inanıyorsunuz? Özellikle üniversitelerde liyakate önem verilmediği için geleceğimizi tehlikeye atıyoruz. İşi hak edene vermemek, hak edene zulümdür hak etmeyene vermek ise tüm ülkeye zulümdür."
'GELİR BELLİ SEVİYEYE ÇIKMAZSA BUNU ÖDEYEMEZLER'
Son zamanlarda en çok itibar gören konulardan birinin kamu bankaları tarafından verilen düşük faizli konut kredisi olduğunu belirten Karamollaoğlu, "Şu anda çok düşük gözüken faizler zaman içinde ödenemeyecek noktaya geldiğinde Türkiye'nin hali ne olur, o zaman göreceğiz. Şimdilik çok büyük bir performans gibi gözüküyor. Yıllık yüzde 6-7'lik gibi oranlarda faiz düşük faiz değil. Ama bunun taksitleri ne kadar düşük gözükürse gözüksün yarın tahsil edilmeye başlanacak. Eğer bu vatandaşın gelirleri belli bir seviyeye çıkmazsa emin olun bunu ödeyemezler. Şu anda 'bir canlılık oldu' diyorlar. Çünkü müteahhitlerin elde biriken konut stoku birdenbire bitti. Yeni arabalar kalmadı, şimdi eski arabaların fiyatları yükselmeye başladı. Yarın ne olacak?" diye konuştu.