Kahraman'a: Hakkımı helal etmeye içim el vermiyor
Sözcü Gazetesi yazarı Murat Muratoğlu, Meclis Başkanı İsmail Kahraman'ın "Artık dünyaya beyin ihraç ediyoruz" ve helallik isteyen açıklamalarını değerlendirdi.
Sözcü Gazetesi yazarı Murat Muratoğlu'nun "Beyin ihraç edip saman ithal ediyoruz!" başlıklı köşe yazısı şöyle:
"AKP adeta seçimi kazanmamak için fantastik beyanlarına devam ediyor. Hepsi numunelik, hepsi ibretlik… Türkiye siyasi tarihi çok gördü geçirdi, böylesine beyin yakan tespitlere şahit olmadı!
Meclis Başkanı Kahraman, “Artık dünyaya beyin ihraç ediyoruz” diye övünüyor. Ülke, giden beyinlerin yerine saman ithal ederek boşluğu doldurmaya çalışıyor. Kendine beyin ihraç etse keşke!
İsmail Kahraman: Hakkınızı helal edin
* * *
İnsan beyninden değil de koyun, sığır beyninden mi bahsediyor diye düşünmedim değil! Canı kelle söğüş istediyse… İşkembe, kokoreç, dil, paça… Sahi beyin ihraç edip hangi organı alıyoruz? Hayır, sakatatı da Bosna Hersek'ten ithal eden bir ülkeyiz ya o açıdan…
* * *
Bizimkine beyin ihracatı değil, “beyin göçü” denilir. Meclis Başkanı çıkmış bununla övünüyor! Ülkeye ithal edilmesi gereken tek şey ihraç ediliyor. Hani devamlı “İhracat rekoru kırıyoruz” deyip duruyorlar ya, yazık bunu iyi bir şey sanıyor! Dışarıya kaptırdığı nitelikli insan sayısı ile övünüyor.
* * *
Beyinler neden göçüyor? İnsanlara emeğinin karşılığı verilmiyor. Adaleti bulamıyor. Fikrini söyleyen terörist ilan ediliyor. Yaşam tarzlarına saygı gösterilmiyor. İyi eğitim alamıyor. Torpilsiz, dayısız işe giremiyor. Sanatın içine tükürülüyor. Çay, simit, kek ile karın doymuyor.
* * *
Bu Türkiye'nin ayıbıdır. Bu insanlara hak ettiği değeri, emeklerinin karşılığını verememektir. İnsanlar bu ülkeden vazgeçmezdi lakin ülke onlardan vazgeçti. Okumuşa değer verilmeyince de yolunu bulan kaçıp gidiyor. Biz de ihraç fazlası ile idare ediyoruz.
* * *
Doldurdular ülkeye bedeviyi, kaçacak hale getirdiler milleti… Ülkede bir sorun yok! Mis gibi ülke… Normalde kapıya koymayacağınız adamlara vermişler yetkiyi, dibe çekiyorlar ülkeyi… Elbet bitecek bu saltanatın da devri…
* * *
İlayda Şamilgil… Hazırladığı “Sıvılardaki su oranını mıknatısla ölçebilen ucuz, hızlı ve taşınabilir sistem” adlı fizik projesiyle TÜBİTAK yarışmasına katıldı ancak dereceye giremedi. Vazgeçmedi… Aynı projeyle Polonya'da 80 ülkenin binlerce projesinin katıldığı yarışmada birinci oldu. Amerika, “Biz bunu Mars'ta kullanabiliriz” deyip kendi Cornell Üniversitesi'ne soktu.
* * *
Bu arada İlayda'nın projesiyle ilgilenmeyen TUBİTAK, üç fasulyeye çevre gürültüsü, müzik, Kuran-ı Kerim dinletip, Kuran-ı Kerim dinletilen fasulyenin diğerlerinden 2 kat daha fazla büyüdüğünü gözlemleyen projeye ödül verdi. Kötü söz kavanozundaki peynirin daha çabuk küflendiği projeye hiç girmiyorum. Onu da çok beğendi!
* * *
Konusu gelmişken, İsmail Kahraman, milletvekillerine gönderdiği mektupta, “Haklarımızı helal etmemizi diliyorum” demiş. Benden helallik istememiş! Oysa maaşı, arabası, giderleri hep benim vergilerimden alınıyor. Kusura bakmasın, hakkımı helal etmeye içim el vermiyor."